Köken Sözlüğü

Türkçe'ye geçmiş kelimelerin kökenleri ve diğer Türk dillerindeki karşılıkları

3,935 kelime kayıtlı

A

Ab

Farsça

Su

Abajur

Fransızca

Işıkkesen

Abaküs

Fransızca

Sayı boncuğu, çörkü

Abdest / aptes

Farsça

El suyu, arınma, yunma

Abdesthane

Farsça

Yunak

Abdomen

Latince

Karın kası, karın boşluğu

Aberasyon

Fransızca

Sapınç, sapma

Abes

Arapça

Anlamsız, gereksiz, boş, saçma

Abi / ağabey

Türkçe

Eski Türkçedeki çeşitli karşılıkları: ağa/aga/ava, ege/eğe, egi, ige, abza, kada

Abide

Arapça

Anıt, anıt bediz

Abiye

Fransızca

Gece giysisi, gösterişli giysi, alımlı giysi.

abla

Türkçe

Eski Türkçedeki çeşitli karşılıkları: aba/apa, apay, opa, ebe, ebi, ibe, gaca

Ablatif

Fransızca

Çıkma, ayrılma durumu

Abluka

İtalyanca

Kuşatma

Abone

Fransızca

Sürdürümcü, sürdürüm, üye, izlemci

Abrasif

Fransızca

Aşındırıcı, aşındıran

Absorban

Fransızca

Soğurucu, soğurgan, emici

Absorbe

Fransızca

Soğurma, emme

Abstraksiyon

Fransızca

Soyutlama, soyutlama eylemi, soyut kavram, soyutluk

Abstre/Abstrak

Fransızca

Soyut

Absürt

Fransızca

Saçma, usdışı, gülünç, gereksiz

Acaba

Arapça

Gerçekten, gerçekten mi, sence, ne dersin?

Acele

Arapça

İvedi, tez, hızlı

Aceleci

Arapça

İvecen, iveğen, tez, hızlı

Acemi

Arapça

Toy, çaylak, delikanlı, bilgisiz

Acente/Acenta

Latince

Elçilik, orun

Acil

Arapça

İvedi, geciktirilemez, evgin, tez (bazı bölgelerde sevirt derler)

Aciz

Arapça

Düşkün, güçsüz, yetersiz

Açık gri

Fransızca

Boro, çalaygan, kır, boz

Açık sarı

Türkçe

Kuba, açık sarı

Ad hominem

Latince

Kişi karalamaca, yergi, taşlama

Adabı muaşeret

Arapça

Davranış bilgisi, davranış töresi, görgü, görgü kuralları, toplum değerleri

Adale

Arapça

Kas

Adalet

Arapça

Tüze, eşitlik, düzgünlük. (Tüze: 1. Düz, doğru, düzen, kural, uyum, ahenk 2. İdare, yönetim 3. Ulus, topluluk, halk 4. Uyum, uyumluluk, barış, uzlaşı 5. kusursuzluk )

Adam

Arapça

Erkek/irkek, gişi/kişi

Adap

Arapça

Yol, yordam, biçim, yöntem, görgü, töre

Adaptasyon

Fransızca

Uyum, uyarlama, uyma, alışma

Adapte olmak

Fransızca

Uyum sağlamak, alışmak

Adaptör

Fransızca

Uyarlaç, bağdaştırıcı

Adenit

İtalyanca

Akkan yangısı

Adet

Arapça

Sayı, tutar

Adeta

Arapça

Neredeyse, sanki

Adli Kontrol

İngilizce

Denetimli özgürlük, denetimli salıverme, yasal denetim

Adli kuvvet

Arapça

Yargı gücü, kolluk gücü

Adrenal

Fransızca

Böbrek üstü

Adres

Fransızca

Bulunak

Aeroloji

İngilizce

Gökyüzü bilimi

Aeropalinoloji

İngilizce

Çiçektozu bilimi

Af

Arapça

Bağışlama

Aferist

Fransızca

Vurguncu, çıkarcı

Afet

Arapça

Yıkım, kıran, ölet, yıkın

Afirmasyon

Fransızca

Onaylama, doğrulama, olumlama, kesinleme, kesinleştirme

Afiş

Fransızca

Ası

Aforizma

Fransızca

Özlüsöz, özsöz, özdeyiş

Aforoz

Rumca

Toplumdışılama, dışlama

Agnostisizm

Fransızca

Bilinemezcilik

Agorafobi

Fransızca

Alan korkusu

Agrafi

Yunanca

Yazma yitimi, yazamazlık

Agresif

Fransızca

Saldırgan

Agroloji

İngilizce

Toprak bilimi

Agrostoloji

İngilizce

Otsu bitki bilimi

Ahenk

Farsça

Uyum, uygunluk

Ahlak

Arapça

Töre, tince, özsaygı, görgü, değer, özdeğer, yaratılış, ıra

Aidat

Arapça

Ödenti

Ajan

Fransızca

Çaşıt, gizli görevli, gizmen

Ajanda

Fransızca

Andaç

Ajitasyon

Fransızca

Körükleme, acındırma

Ajur

Fransızca

Delikli örgü, gözenek

Akaroloji

İngilizce

Uyuz bilimi

Akit

Arapça

Sözleşme, söz, bağıtçı, ant

Akıl

Arapça

Anlak, es, böğüş, kıygı, körüm, ogan, [Eski Türklerde öget, ök, öker (süper zeka), ukuş]

Aklıselim

Arapça

Sağduyu, sağduyulu

Akort

Fransızca

Düzen, düzen verme

Akredite Etmek

Fransızca

Olur vermek, içremek, yetki vermek, yetkinleştirmek

Akrostij /akrostiş

Fransızca

Adlama,

Aks

Fransızca

Dingil, eksen

Aksan

Fransızca

Vurgu, söyleyiş, ağız

Aksesuar

Fransızca

Bezenti, eklenti, donatımlık, süs, süslenti, becet, besen, bezek, sürün, süs, süslenti, takış, takı, yazal, bezek, kolgay, kuyum, püskül, sereday, sırga, küpe, tagı/takı/takığ, takış, kolbag

Aksioloji

İngilizce

Değer bilimi

Aksiyom

Fransızca

Belit, ilke, yasa

Aksiyon

Fransızca

Eylem, etki, sürek , edim

Aktif

Fransızca

Etkin, etken, etkili

Aktinoloji

İngilizce

Işınsal etki bilimi

Aktivist

Fransızca

Eylemci

Aktivite

Fransızca

Etkinlik, işlerlik

Aktör

Fransızca

Erkek oyuncu

Aktris

Fransızca

Kadın oyuncu

Aktüalite

Fransızca

Güncellik, gündem, gözde, gerçeklik

Aktüel

Fransızca

Güncel, edimsel, gündemde

Akü/Akümülatör

Fransızca

Erkesaklar, erkeç

Akustik

Fransızca

Yankıbilim, Yankılanım

Akut

Almanca

İveğen, keskin

Akuzatif

Fransızca

Belirtme durumu

Akyel (Akçayel)

Türkçe

Doğudan eser.

Alaka

Arapça

İlgi, ilişki

Alakyel

Türkçe

Kuzeydoğudan eser.

Alarm

Fransızca

Uyarı, çıngırak, aytar

Albino

İngilizce

Akşın

Alegori

Fransızca

Yerine

Aleksi

Fransızca

Okuma yitimi

Alenen

Arapça

Açıkça, gizlemeden, orta yerde

Aleni

Arapça

Açık, belli, ortada, apaçık, bilinir, bilinen

Alerji

Fransızca

Duyarca

Alerjiloji

İngilizce

Duyarcabilim

Alfabe

Fransızca

Abece, damgalık

Algoloji

İngilizce

Su yosunu bilimi

Aliterasyon

Fransızca

Ses yinelemesi

Almanak

Fransızca

Yıllık

Almila / Almula / Almıla

Türkçe

1. Elma 2. Elma gibi kırmızı yanaklı güzel.Nihal Atsız'ın "Bozkurtların Ölümü" adlı betiğinde geçen kişilik. Işbara Alp'in kızıdır.

Alternatif

Fransızca

Seçenek, almaşık, dalgalı, değişken, başka, öteki

Altimetre

Fransızca

Yükseklik ölçer

Alunca (elünce)

Türkçe

İkinci kuşak ata ve analar (dede ve nineler)

Ama, Fakat

Arapça

(bağlaç) Ancak, yalnız, gel gelelim

Amatör

Fransızca

Özengen, özenci, yetişmen

Ambalaj

Fransızca

Sargıç

Ambargo

Fransızca

Engelleyim, kısıtlama, yaptırım

Ambiyans

Fransızca

Ortam, çevre

Amblem

Fransızca

Belirtke, ongun, simge

Ambulans

Fransızca

Cankurtaran

Amca

Türkçe

Eski Türkçedeki çeşitli karşılıkları: aka/aha, akay, oga, eke/ehe, eki, ike, baka/bayka, amu/emi

Amfibi

Fransızca

İkiyaşayışlı, yüzergezer

Amil

Arapça

Etken

Amir

Arapça

Yönetici, agola, üst, baş

Amnezi

Fransızca

Bellek yitimi, uçsu, unutma, unutkanlık

Amortisman

Fransızca

Yıpranma, aşınma, yıpranma, sönüm

Ampermetre

Fransızca

Akımölçer

Ampirik

Fransızca

Deneysel, görgül, deneye dayanan

Ampirizm

Fransızca

Deneycilik

Amplifikatör/Amfi

Fransızca

Yükselteç

An

Arapça

Ana/Anne/İnne/valide

Türkçe

Eski Türkçedeki çeşitli karşılıkları: anay, ona, ene, eni, ine, şeşe, çeçe, ög, ök, gaca

Anahtar

Rumca

Açar, Açkı

Analist

Fransızca

Çözümleyici

Analiz

Fransızca

Çözümleme

Analoji

Fransızca

Benzeşim, örnekseme, andırışma

Anane

Arapça

Gelenek

Anarşi

Fransızca

Kargaşa, yönetimsizlik, başsızlık

Anarşist

Fransızca

Kargaşacı

Anatomi

Fransızca

Gövdebilim, gövde yapısı

Ançüez

Fransızca

Hamsi ezmesi

Androloji

İngilizce

Erkek sayrılıkları bilimi

Andropoz

Fransızca

Yaş dönümü, üreme sonu, erkek üreme bitimi

Anekdot

Fransızca

Öykücük

Anemi

Fransızca

Kansızlık

Anemik

Fransızca

Kansız

Anestezi

Fransızca

Uyuşturma, duyum yitimi, bölgesel uyuşturma, yerel uyuşturma

Anestezioloji

İngilizce

Uyuşturma bilimi

Angaje

Fransızca

Bağımlı, bağlanmış, karşılıklı kurallar, ant

Angarya

Rumca

Yüklenti, gereksiz iş, boş iş, yük, sıkıntı

Animasyon

Fransızca

Canlandırma, çizim, kurgu

Anjin

Fransızca

Boğak, boğaz yangısı

Anjiyoloji

İngilizce

Damar bilimi

Anket

Fransızca

Sormaca

Anomali

Fransızca

Sapaklık, sıra dışılık, uyumsuzluk, erkinlik, özgürlük, aykırılık

Anonim

Fransızca

Bilinmeyen, genel

Anons

Fransızca

(Sesli) Duyuru

Anormal

Fransızca

Sıradışı, olağandışı, dengesiz

Anot

Fransızca

Artı uç

Ansiklopedi

Fransızca

Bilgilik, bilgisunar

Antant

Fransızca

Anlaşma, uyuşma, uzlaşma

Anten

Fransızca

Alıcı, duyarga

Antet

Fransızca

Başlık

Antibiyotik

İngilizce

Dirimkıran, dirimsavar

Antifriz

İngilizce

Dondurmaz, donma önler

Antik

Fransızca

Eskil, ilkçağcıl

Antipatik

Fransızca

Sevimsiz, itici, soğuk

Antitez

Fransızca

Karşı sav

Antoloji

Fransızca

Seçki

Antrakt

Fransızca

Ara, ara verme

Antre

Fransızca

Giriş

Antrenman

Fransızca

Alıştırma, çalışım, çalışma

Antrenör

Fransızca

Çalıştırıcı

Antropoloji

Fransızca

Yalnıkbilim, kişibilim

Apa

Türkçe

Yazıtlarda büyük baba ve atalar anlamında kullanıldığı gibi, sayın veya büyük anlamına gelen bir san olarak da kullanılmıştır. Apa Tarkan gibi.

Apandisit

Fransızca

Körbağırsak

Aperatif

Fransızca

Öniçki, atıştırmalık, yemekönü; iştah açıcı

Apioloji

İngilizce

Arı bilimi

Aplikasyon

Fransızca

Uygulama

Apolet

Fransızca

Omuzluk, tuşgül, siyurgal, ul

Apostrof

Fransızca

Kesme imi

Apse

Fransızca

Çıban, İrinlenme, İrinlik, İrinşiş, Yangı

Araknoloji

İngilizce

Örümcek bilimi

Aranje

Fransızca

Düzenleme

Aranjman

Fransızca

Düzenleme

Arazöz

Fransızca

Sulaç, yersular, sulama arabası

Ardiye

Arapça

Yığımlık, toplanak

Areometre

Fransızca

Yoğunlukölçer

Argüman

Fransızca

Kanıt, sav, değiştirgen, belgü

Arife

Arapça

Öngün

Aristokrasi

Fransızca

Soyluerki, seçkinerki, seçkinler yönetimi, soyylular yönetimi

Aristokrat

Fransızca

Beysoylu, soylu

Arkaik

Fransızca

Eskil, ilkel, eskiye ilişkin, geçmişle ilişkili, geçmişe iye

Arkeoloji

Fransızca

Eskilbilim, kazıbilim

Arketip

İngilizce

Ön tasarım, ön örnek, taslak

Arma

İtalyanca

Ongun

Armada

İtalyanca

Donanma

Armatür

Fransızca

Donatı

Armoni

Fransızca

Uyum, birleşim, uygunluk

Arşiv

Fransızca

Derlem, Belgelik

Arter

Fransızca

Atardamar

Artikülasyon

Fransızca

Söyleyiş

Artist

Fransızca

Sanatçı, oyuncu

Asalet

Arapça

Soyluluk, tay

Asansör

Fransızca

İnerçıkar, Katgezer

Asayiş

Farsça

Güvenlik

Asgari

Arapça

Enaz, endüşük, enalt

Asi

Arapça

Kabar, öktem, başkaldıran, dikbaşlı

Aşikâr

Farsça

Açık, apaçık, belli

Asil

Arapça

Soylu, soysal, yeğ, tay

Asimetri

Fransızca

Bakışımsızlık

Asimilasyon

Fransızca

Devşirme, benzeştirme, dönüştürme, sindirme

Asimptot

Fransızca

Sonuşmaz, kesişmez

Aşina

Arapça

Bildik, bilinen, tanıdık

Asistan

Fransızca

Yardımcı, araştırma görevlisi

Asıl

Arapça

Ana, gerçek, kök, öz

Aşılyel

Türkçe

Kuzeyden eser.

Asır

Arapça

Yüzyıl

Aşk

Arapça

Sevi, tutku

Aslen

Arapça

Kökence, soyca, özce, tözel olarak, ana soy

Asli

Arapça

Birincil, ana, töz, ilk

Asparagas

Arapça

Uydurma, yalan, kandırı

Aspava

Türkçe

TTü Allah sıhhat para aşk versin amin.

Aspiratör

Fransızca

Emmeç

Asteroit

Fransızca

Gezegenimsi, küçük gezegen, kayaç

Astroloji

Fransızca

Yıldız okuma

Astronom

Fransızca

Gökbilimci

Astronomi

Fransızca

Gökbilimi

Astronot

Fransızca

Gökmen

Asuroloji

İngilizce

Asur bilimi

Ataksi

Latince

Devim yitimi

Ataş

Fransızca

Tutturgaç, tutaç

Atavul (atağul)

Türkçe

Atlı asker, süvâri yerine kullanılabilir.

Ateist

Fransızca

Tanrısız, Tanrıtanımaz

Ateizm

Fransızca

Tanrı tanımazlık

Atlet

Fransızca

Yarışman

Atletizm

Fransızca

Yarıştay

Atmoloji

İngilizce

Doğa olay bilimi

Atmosfer

Fransızca

Gökyuvar, ortam, çevre

Atölye

Fransızca

İşlik

Atomoloji

İngilizce

Öğecik bilim

Avangart

Fransızca

Öncü

Avans

Fransızca

Öndelik, önödeme

Avanta

Fransızca

Çıkar, Yarar, Getiri, Vurgun

Avantaj

Fransızca

Kazanım, Yarar, Üstünlük, Getiri, Öncelik

Averaj

Fransızca

Ortalama

Avukat

Fransızca

Savunman, aklayıcı (Birtakım Türkçelerde kullanılmaktadır.)

Ayin

Farsça

Tapım, tapınma, töre

Aysberg

İngilizce

Buzdağı

Azakyel

Türkçe

Kuzeydoğudan eser.

Azami

Arapça

Ençok, en yüksek, en büyük, doruk

Azim

Arapça

Direnç, istenç, kararlılık

Aziz

Arapça

Yüce, kutlu, güçlü, değerli

B

Baba / ata

Türkçe

Eski Türkçedeki çeşitli karşılıkları: Atte/itte, atay, ota, ete/ede, eti, ide, keke/kağa, oğ/og

Badigard

İngilizce

Koruma

Badire

Arapça

Sıkıntı, güçlük

Baga

Türkçe

Büyük sanlardan olup daha çok Tarkan unvanı ile birlikte taşınıyor.

Bagaj

Fransızca

Konul, yolcu yükü, denk, yükyeri, yüklük

Baget

Fransızca

Çubuk

Bahis

Arapça

Konu, sav

Bahsetme

Arapça

Söz etme, değinme

Bakavul (bakağul)

Türkçe

Gardiyan yerine kullanılabilir.

Bakiye

Arapça

Kalan, artan, artım

Bakteriyoloji

İngilizce

Tekgözeli bilimi

Balans

Fransızca

Denge

Balast

Fransızca

Kırmataş

Ban

İngilizce

Engel, yasak, kısıt

Banal

Fransızca

Bayağı, yoz, sıradan, çirkin

Bandaj

Fransızca

Sargı, bağ, kayış, sarmaç

Banliyö

Fransızca

Yörekent

Bant

Fransızca

Kuşak

Banyo

İtalyanca

Yunak

Baraj

Fransızca

Büğet, Bağlağı, Engel

Barbar

Fransızca

Yabanıl, uygarlaşmamış, çoga, guyuk/güyük, yaban, algazın

Barfiks

Fransızca

Asıltı, yatay demir/çubuk

Barikat

Fransızca

Engel

Bariyer

Fransızca

Engel

Bariz

Arapça

Kesin, Belli, Açık, Belirgin, Göze çarpan, Ortada

Barkod

İngilizce

Çizgi im, çizik, çizit

Barometre

Fransızca

Basınçölçer

Basiret

Arapça

Öngörü, sezme

Basit

Arapça

Bayağı, Kolay, Olağan, Süssüz

Bateri

Fransızca

Davul

Baterist

Fransızca

Davulcu

Baypas

İngilizce

Köprüleme, ikinci yol, yan yol

Bazen

Arapça

Arasıra, kimi, kimileyin

Bazı

Arapça

Kimi, birtakım

Beach/biç

İngilizce

Kumsal

Becayiş

Farsça

Karşılıklı değişme, değiştirim

Beddua

Farsça

İlenme, kargış, ah

Beg / bey

Türkçe

Bey

Beis

Arapça

Engel, sakınca, kötülük

Bej

Fransızca

Sazsarısı, samansarısı, saz

Bek

İngilizce

Savunmacı

Beka

Arapça

Kalıcılık, ölmezlik

Bekâr

Arapça

Evlenmemiş, subay, yalın, yalnız, tek

Bekgrand/background

İngilizce

Birikim, artalan, özgeçmiş

Belediye

Arapça

Uray

Beraat

Arapça

Aklanma

Berrak

Arapça

Duru, arı, aydınlık, açık

Bestseller

İngilizce

Çoksatan, Çoksatar

Beyan

Arapça

Bildirim, bildirme, açıklama

Beyan etmek

Arapça

Açıklamak, bildirmek

Beyanat

Arapça

Bildiri, demeç

Beyanname

Arapça

Bildiri, bildirge, bildirim belgesi

Beyaz

Arapça

Ak/akça

Beyit

Arapça

İkilik

Bibliyografi

Fransızca

Kaynakça

Bibliyografya

Fransızca

Kaynakça

Biblo

Fransızca

Süslük, bedizce, bedizcik

Bigudi

Fransızca

Sarmaç, duluk

Bilanço

İtalyanca

Döküm, dengelem

Bilge

Türkçe

Bilge

Bilhassa

Arapça

Özellikle

Bisiklet

Fransızca

İkiteker

Biyografi

Fransızca

Yaşam öyküsü

Biyoloji

Fransızca

Yaşambilim, Dirimbilim

Biyonik

Fransızca

Dirimkurgu, dirimkurgusal, dirimce

Bizzat

Arapça

Doğrudan, aracısız

Blöf

Fransızca

Kandırmaca, kurusıkı, atar

Blokaj

Fransızca

Bekletim, tutma, yığım, yığma, durdurum

Bobin

Fransızca

Sarımlık

Bod/boy/bodun/budun

Türkçe

Kabile, klan anlamındaki Türkçe sözcüğümüzdür.

Bögü Kağan

Türkçe

Büyü Kağan

Bomba

İtalyanca

Patlayıcı, top

Bombardıman

Fransızca

Topa tutma

Bombe

Fransızca

Şişkinlik, kabarıklık, tümsek

Bonbon

Fransızca

Tatlıcak

Bone

Fransızca

Başlık, saç koruyucu

Bonkör

Fransızca

Eliaçık, iyiliksever, akı, selek, vereşen, elibol

Bonservis

Fransızca

İş başarı belgesi, alsat, alsat belgesi

Bordo

Fransızca

Hüren/küren

Börü / Gökbörü / böri

Türkçe

Kurt, bozkurt

Botanik

Fransızca

Bitkibilim

Boykot

Fransızca

Direniş, tepki, kınama

Boyla

Türkçe

Ön Bulgarcada bir san. Türk boylarında üst düzey yönetici.

Bozyel (Bozcayel)

Türkçe

Doğudan eser.

Branş

Fransızca

Dal, kol, alan

Bravo

İtalyanca

Yaşa, var ol, bin yaşa!

Brifing

Fransızca

Bilgilendirme, özetlem, kısa bilgilendirme toplantısı

Briyoloji

İngilizce

Yosun bilimi

Bronz

Fransızca

Tunç

Bröve

Fransızca

Onurcak, yeterlik belgesi, gez, siyurgal/soyurgal, tuşgül, ödül belgesi

Brüt

Fransızca

1. Kaba, kabaca, giydirilmemiş, 2. Çiğ, pişmemiş, işlenmemiş

Bukle

Fransızca

Büklüm, kıvrımlı saç

Bungalov

İngilizce

Ağaç ev, ağaçkondu, yazlık ev, kondu ev

Burjuva

Fransızca

İlsoylu; varlıklı, bay, atala, akçalı, bayraç, tuna,

Bürokrasi

Fransızca

Yazçiz, görevlierki, yönetişim, böğdünerki, tamgaçerki, tamgaçgil

Bürokrat

Fransızca

Böğdün, tamgaç, tayançı, erkli

Burs

Fransızca

Öğrenimlik, eğitim yardımı

Buyruk

Türkçe

Bakan, vezir anlamlarında kullanılmıştır.

D

Daima

Arapça

Sürekli, hep

Dair

Arapça

İlişkin, ...ile ilgili

Dakika

Arapça

Oğrak

Dalalet

Arapça

Sapkınlık, sapınç

Damper

İngilizce

Döker

Damping

İngilizce

İndirim, düşürüm

Dansite/densite

İngilizce

Özgül ağırlık, yoğunluk

Darp

Arapça

Vurma, dövme, çarpma

Darülaceze

Arapça

Düşkünlerevi, düşkünevi

Data

Fransızca

Veri

Datif

Almanca

Yönelme durumu

Davet

Arapça

Çağrı

Davetiye

Arapça

Çağrılık, okuntu

Dayı

Türkçe

Eski Türkçedeki çeşitli karşılıkları: aza/asa ese/eze, ezi, ize, tağa/taya/tayı

Debi

Fransızca

Suakısı, akım

Debriyaj

Fransızca

Ayraç, kavrama, kavrama ayaklığı

Dede/Büyükbaba

Türkçe

Eski Türkçedeki çeşitli karşılıkları: atakay/adagay, ebüge, dede/dada, olatay

Dedektif

Fransızca

Soruşturman

Dedektör

Fransızca

Algıç, Bulucu, Algılayıcı

Dedüksiyon

Fransızca

Tümdengelim

Def etmek

Arapça

Savmak, savuşturmak

Defa

Arapça

Kez

Defans

Fransızca

Savunma

Defile

Fransızca

Giysi gösterisi, sergi, serim, sunut

Define

Arapça

Gömü

Deflasyon

Fransızca

İnginlik

Deformasyon

Fransızca

Biçimsizleşme, bozulma

Defroster

İngilizce

Buzçözer

Deizm

Fransızca

Yaradancılık

Dejavu

Fransızca

Yinelem, yaşamışlık duygusu

Dejenerasyon

Fransızca

Soysuzlaşma, yozlaşma, bozunum

Dejenere

Fransızca

Yoz, bozuk

Deklarasyon

Fransızca

Bildiri, açıklama

Dekoder

İngilizce

Çözücü

Dekolte

Fransızca

Yalaz, açık giyim

Dekont

Fransızca

Ödendi, ödendi belgesi

Dekor

Fransızca

Bezem, bezek, bezenti

Delil

Arapça

Kanıt, iz

Delta

Fransızca

Çatalağız

Demo

İngilizce

Tanıtım, deneme sürümü, denemelik

Demode

Fransızca

Düncel, eski, günü geçmiş

Demonstrasyon

Fransızca

Tanıtım gösterisi, tanıtım

Dendrokronoloji

İngilizce

Ağaç yaşı bilimi

Dendroloji

İngilizce

Ağaçbilim

Deontoloji

Fransızca

Ödev bilimi

Depar

İngilizce

İvge, çıkış, hızlanma, atak

Departman

Fransızca

Bölüm

Deplasman

Fransızca

Değiştirmece, dış alan, yer değiştirme

Depo

Fransızca

Koruncak, yığınak

Depozito

İtalyanca

Güvenmelik, güvencelik, güvence akçesi, ön ödence

Depresyon

Fransızca

Çöküntü, bunalım, bun

Derhal

Farsça

İvedi, andak, tez, çabucak

Derman

Farsça

Em, umar, ot, çözüm, otancak, toy (eskiden ilaç anlamı da vardı.), yakı

Dermatit

Fransızca

Deri yangısı

Dermatoloji

Fransızca

Deribilim

Dert

Farsça

Ağrı, sorun, kaygı, bun, sıkıntı

Deşarj

Fransızca

Boşalma, İçini dökme

Deşifre

Fransızca

Çözülmüş, açıklanmış, çözme, çözüm

Designer

İngilizce

Tasarımcı

Desmoloji

İngilizce

Bağbilim

Despot

Fransızca

Buyurgan, kıyan (Eski Türklerde zalim, despot yerine kullanılmıştır.), ezgen

Destan

Farsça

1.Söylence, yır (Nogaylarda), anlatı 2. Eski Türklerde yomak, kay

Destroyer

Fransızca

Yokedici, yıkan, yıkıcı, savaş gemisi

Detay

Fransızca

Ayrıntı

Deterjan

Fransızca

Arıtıcı, arıtma sıvısı/tozu, çözücü

Determinizm

Fransızca

Belirlenimcilik

Deva

Arapça

Em, umar, ot, çözüm, otancak, toy (eskiden ilaç anlamı da vardı.), yakı

Devalüasyon

Fransızca

Değer düşürümü, değersizleşme, değer yitimi

Devir

Arapça

Çağ, dönem, sürem

Devre

Arapça

Dönem, İlmek, Çevrim

Dezavantaj

Fransızca

Yitirim, yarar yitirimi, götürü

Dezenformasyon

Fransızca

Bilgi kirliliği, Bilgi çarpıtma

Didaktik

Fransızca

Öğretici, Eğitici

Difraksiyon

Fransızca

Kırınım, bölüntü, bölünme

Difteri

Fransızca

Kuşpalazı

Difüzyon

Fransızca

Geçişme, Ayrışma, Yayılım

Dijital

Fransızca

Sayısal

Dikkat

Arapça

Odaklanma, özen, ilgi

Diksiyon

Fransızca

Söyleyiş, Güzel konuşma, konuşma biçimi, söylem

Diktatörlük

Fransızca

Buyrukçuluk, buyurganlık, kıyanlık (Eski Türklerde zalim, despot yerine kullanılmıştır.), ezgenlik

Dikte

Fransızca

Yazdırma, yazdırım

Dilemma

Yunanca

İkilem, vargısızlık

Dinamik

Fransızca

Devimbilim, devimsel, etkin, durağan olmayan, tavar/tavgaç (Eskiden hızlı hareket eden anlamında kullanılmıştır.)

Dinamo

Fransızca

Üreteç

Dipfriz

İngilizce

Derin dondurucu

Diploma

İtalyanca

Yetkinlik belgesi, bitirme belgesi

Dipnot

Fransızca

Dipçe, Not: Andıç

Dipteroloji

İngilizce

Sinekbilim

Direksiyon

Fransızca

Yönder, yönelteç

Direkt

Fransızca

Dolaysız, doğrudan, aracısız

Direktif

Fransızca

Yönerge, yöneri, buyruk

Direktör

Fransızca

Yönetmen

Disiplin

Fransızca

Yasan (Eski Türklerde tertip, düzen, kural anlamında kullanılmıştır.), kuralca, sıkıdüzen, düzenbağı, düzence

Diskalifiye

Fransızca

Elenme, yarışdışı kalma, yarışdışı

Diskur

Fransızca

Söylev

Dispanser

Fransızca

Sağlık ocağı

Distilasyon

İngilizce

Damıtma

Distribitör

Fransızca

Dağıtıcı, dağıtımcı, toptancı

Diyagram

Fransızca

Çizge

Diyalektik

Fransızca

Eytişim, eytişimsel

Diyalog

Fransızca

Söyleşme

Diyet

Fransızca

Beslence

Diyetisyen

Fransızca

Beslence uzmanı, beslence danışmanı

Dizanteri

Fransızca

Kanlı sürgün

Dizayn

İngilizce

Tasarım, tasarı, biçim, biçimlendirme, biçem

Dogma

Yunanca

İnak, kör inanç

Doktrin

Fransızca

Öğreti

Doküman

Fransızca

Belge

Dokümantasyon

Fransızca

Belgeleme

Dokümenter

Fransızca

Belgesel

Domestik

Fransızca

Evcil, evsel, yurtiçi uçuş, iç uçuş (havaalanında)

Dominant

Fransızca

Başat, baskın, etkin

Done

Fransızca

Veri, bilgi

Donör

Fransızca

Bağışçı, verici

Doping

Fransızca

Erkeç, güçlendirici, katkı

Dosoloji

İngilizce

Emdüzebilim

Döviz

Fransızca

Yabancı akçe, elakçe; savyazı, sözlem (pankart dövizi)

Dozer

İngilizce

Yoldüzler

Dram

Fransızca

Üzgü, üzünç

Drenaj

Fransızca

Akaçlama, su yolu açma, gider

Dua

Arapça

Eski Türkçede "alkış" dua anlamında kullanılırdı, yakarı

Düalizm

Fransızca

İkicilik, karşılılık

Duayen

Fransızca

Aksakal

Dublaj

Fransızca

Seslendirme

Dubleks

Fransızca

İkikatlı

Dublör

Fransızca

Benzer, yedek, ikizce, beğdeş, ikileyici

Düello

İtalyanca

Kapışma

Dünya

Arapça

Yer, yeryüzü, yertinç, acun

Dünya, World

İngilizce

Yertinç (yerdinç), yerdiz, yerintir, yer

Dürbün

Farsça

Irakgörür, bakaç

E

Ebat

Arapça

Boyut

Ebedi

Arapça

Sonsuz, ölümsüz, bengü

Ebediyet

Arapça

Sonsuzluk

Ebeveyn

Arapça

Anne-baba, atalar, büyükler

Ecel

Arapça

Ölüm

Ecnebi

Arapça

Yad, El, Yabancı

Edat

Arapça

İlgeç

Edebiyat

Arapça

Yazın

Edisyon

Fransızca

Bası, baskı, basım

Editör

Fransızca

Yayımcı, düzenleyici, yazman

Efemine

Fransızca

Kadınsı, dişil

Eflatun

Yunanca

Buvaldur

Efor

Fransızca

Güç, uğraş, çaba, emek

Efsun / sihir / sihirbaz

Arapça

Büyü, bögü, yelvi, silbe. Sihirbaz: Büyümen, yelvici.

Efüzyon

İngilizce

Yayınım, sızınım

Egiptoloji

İngilizce

(Eski) mısır bilimi

Ego

Latince

Ben, benlik

Egoist

Fransızca

Bencil, ben odaklı, özsever

Egoizm

Fransızca

Bencillik, özseverlik

Egosantrizm

Fransızca

Bencillik, özsevercilik

Egzersiz

Fransızca

Alıştırma, alışma

Egzistansiyalizm

Fransızca

Varoluşçuluk

Egzogami

Fransızca

Dışevlilik

Egzotik

Fransızca

Yabanıl, gizemli, özgün

Ehemmiyet

Arapça

Önem

Ekarte Etmek

Fransızca

Uzaklaştırmak, yok etmek, elemek, dışlamak

Ekinoks

Fransızca

Ilım, gün-tün eşitliği

Ekip

Fransızca

Takım

Ekipman

Fransızca

Donatı

Eklektik

Fransızca

Seçmeci, seçimsel

Eko

Fransızca

Yankı

Ekol

Fransızca

Akım, okul

Ekoloji

Fransızca

Çevrebilimi

Ekonomi

Fransızca

Tutum, tutumbilim

Ekran

Fransızca

Yansı

Eksantrik

Fransızca

Dışortaylı, ayrıksı, sıradışı

Ekskavatör

Fransızca

Kazaratar

Eksotermik

Fransızca

Isıveren

Ekspansiyonizm

İngilizce

Genişlemecilik

Eksper

Fransızca

Uzman, bilirkişi

Eksperimental

İngilizce

Deneysel

Ekspertiz

Fransızca

Bilirkişi incelemesi, bilirkişi tutanağı

Eksport

Fransızca

Dışsatım

Ekspoze

Fransızca

Özet

Ekspres

Fransızca

Beklemesiz, ivedi, özel ulak, hızlı, ivecen, ivegen

Ekspresyonizm

Fransızca

Dışavurumculuk

Ekstra

Fransızca

Üstün, cabası, artısı, artıdan, ek olarak

Ekstre

Fransızca

Öz, özüt

Ekstrem

Fransızca

Uç, aşırı, dış, uzak, sıradışı; ekstrem sporlar: uçuk sporlar

Ekvator

Fransızca

Eşlek

Ela

Türkçe

Çekür, ala, ela

Elastik

Fransızca

Esnek

Elbette

Arapça

Kuşkusuz

Elektrik

Fransızca

Kıvıl, yaltırık

Eleman

Fransızca

Öge, görevli, çalışan, örgen

Eliminasyon

Fransızca

Eleme, seçme

Elit

Fransızca

Seçkin, nitelikli, özel

Emare

Arapça

Belirti, iz, ipucu

Emaye

Fransızca

Sırlı

Embriyoloji

İngilizce

Oğulcukbilim

Emetoloji

İngilizce

Kusma bilimi

Emir

Arapça

Buyruk, başkal (emir, ferman anlamında kullanılmıştır.), yumuş (emir, ferman anlamında kullanılmıştır.)

Emisyon

Fransızca

Çıkarma, sürüm, yayım

Emniyet

Arapça

Güvenlik, Güven

Emoji

Japonca

Duygucuk

Emperyalizm

Fransızca

Yayılmacılık, Sömürgecilik

Empirizm

İngilizce

Deneycilik

Empoze etmek

Fransızca

Aşılamak, yaymak, dayatmak

Empresyonizm

Fransızca

İzlenimcilik

Emprovize

Fransızca

Doğaçlama

Emrivaki

Arapça

Oldubitti, buyuru

Endeks

Fransızca

Dizin, Gösterge

Endemik

İngilizce

Bölgeye özgü bitki ve ang/yılkı (hayvan) türü

Endikasyon

Fransızca

Belirti

Endirekt

Fransızca

Dolaylı

Endişe

Farsça

Kaygı, tasa, üzüntü

Endogami

Fransızca

İçevlilik

Endokrin

Fransızca

İçsalgı

Endokrinoloji

Fransızca

İçsalgıbilimi

Endoskop

İngilizce

İçgörür

Endüksiyon

Fransızca

Tümevarım

Endüstri

Fransızca

İşleyim, uran

Enerji

Fransızca

Erke, güç

Enfeksiyon

Fransızca

Bulaşma, bulaşım

Enflasyon

Fransızca

Şişkinlik, birikim

Enformasyon

Fransızca

Danışma, Bilgi

Enformatik

Fransızca

Bilişim, bilgisel

Enfraruj

Fransızca

Kızılötesi

Enigmatoloji

İngilizce

Bulmacabilim

Enişte

Farsça

Eski Türkçedeki çeşitli karşılıkları: yezde/yezne/cezne

Enjeksiyon

Fransızca

İğne vurma

Enjektör

Fransızca

İğne

Enstantane

Fransızca

Çabucak, görüntü, kesit, anlık görüntü

Enstrüman

Fransızca

Çalgı, aygıt

Enstrümantal

Fransızca

Çalgısal, sözsüz

Entegrasyon

Fransızca

Birleşme, uyum

Entel

Fransızca

Yarı aydın, çakma aydın, aydın özentisi

Entelektüel

Fransızca

Bilgili, bilge, aydın

Enteresan

Fransızca

İlginç, ilgi çekici

Enternasyonal

Fransızca

Uluslararası

Entomoloji

Fransızca

Böcekbilim

Entrika

Fransızca

Dalavere, alavere, oyun, düzen, ayakoyunu, tuzak

Envanter

Fransızca

Döküm, Sayım

Epidemi

Fransızca

Salgın, Salgın sayrılık

Epidemioloji

İngilizce

Salgın bilimi

Epigrafi

Fransızca

Yazıtbilim

Epik

Fransızca

Koçaklamalı, koçaklama, söylencesel, söylencel

Epilepsi

Fransızca

Bayıltı, tutarca

Epistemoloji

Fransızca

Bilgikuramı, bilgibilim

Epizot

Fransızca

Dilim, Bölüm, Oluntu

Erat

Türkçe

Subaşı, erler.

Ergonomi

İngilizce

İşbilimi, uygunluk, yatkınlık, elverişlilik, erinçlik

Ergonomik

İngilizce

Kullanışlı, uygun, elverişli

Eritrosit

Fransızca

Alyuvar

Erkek evlat

Türkçe

Eski Türkçedeki çeşitli karşılıkları: oğul/uğul/ul, bala/mala, oğlan/ulan

Erkek kardeş

Türkçe

Eski Türkçedeki çeşitli karşılıkları: uya, etige/edige, beşe/başa/başı, benel

Erotik

Fransızca

Çekici, ateşli, kösnül, alımlı, azıtgan (DLT)

Erozyon

Fransızca

Aşınma, Aşınım

Eşantiyon

Fransızca

Bağışlık, bağış, örnek, örneklik

Esaret

Arapça

Tutsaklık, boyunduruk

Eser

Arapça

Yapıt

Esir

Arapça

Tutsak, köle

Eşkâl

Arapça

Biçim, kılık, tanım

Eskapoloji

İngilizce

Kaçış bilimi

Eşkek / işkek

Türkçe

Kadın, dişi

Eskiz

Fransızca

Taslak, ön çalışma

Eskort

Fransızca

Koruma aracı, Eşlik

Eskrim

Fransızca

Kılıç, kılıç oyunu, kılıç karşılaşması

Espas

Fransızca

Aralık, alan, boşluk

Esrar

Arapça

Gizem, sır, bilinmeyen

Estetik

Fransızca

Tincel, güzelduyu, yücem

Etap

Fransızca

Aşama, Adım, basamak; bölge, bölgecik

Etik

Fransızca

Törel, Töresel, Töre, Törebilimi

Etimoloji

Fransızca

Kökenbilim

Etnik

Fransızca

Kökenci, soycu, köksel, bodunsal, kökensel, soysal

Etnografya

Fransızca

Bodunbilim, Soybilim

Etnoloji

Fransızca

Bodunbilim, Soybilim

Etol

Fransızca

Omuz atkısı

Etüt

Fransızca

Araştırma, İnceleme, Ön Çalışma

Euloji

İngilizce

Tümcebilim

Evham

Arapça

Kuruntu, kaygı

Evlat

Arapça

Oğul, çocuk, kız kızan, bala. (Arapça veled-çocuk sözcüğünün çoğuludur.)

Evolüsyon

Fransızca

Evrim, Gelişme, Değişme

Evrak

Arapça

Belge

Evvel

Arapça

Önce, İlk, Geçmiş, Önceki

Evvela

Arapça

İlkin, önce

Ezeli

Arapça

Öncesiz, öngüsüz, bayat, beyri (Eski Türklerde öncesiz Tanrı anlamında)

Ezoterik

Fransızca

Gizli topluluk, Kapalı toplum, İçrek

F

Faal

Arapça

Etkin, Çalışır, Çalışkan

Faaliyet

Arapça

Etkinlik, Çalışma

Fabrika

İtalyanca

Üretimevi

Fabrikasyon

Fransızca

Üretim, sıraişi, tektür

Fagosit

Fransızca

Yutargöze

Fahiş

Arapça

Aşırı, ölçüsüz, ölçüdışı, usdışı

Fakat

Arapça

Yalnız, ancak, şöyle ki

Fakir

Arapça

Yoksul, düşkün

Faks

Fransızca

Belgegeçer, belgeç

Faktör

Fransızca

Etmen, Etken, Öğe

Fan

İngilizce

Tutkun, destekçi

Fanatik

Fransızca

Bağnaz, tutkun, aşkın, aşırı, uç

Fanatiklik

Fransızca

Tutkunluk, bağnazlık, aşırılık

Fani

Arapça

Ölümlü, kalımsız, geçici, gelip geçici

Fantezi

Fransızca

Düşlem, süslü, abartılı, gösterişli, düşkü

Faraziye

Arapça

Varsayım

Farenjit

Fransızca

Yutak yangısı

Fark

Arapça

Ayrım

Fark etmek

Arapça

Ayırt etmek, sezmek

Farkına varmak

Arapça

Gözüne çarpmak, ayırt etmek, uyanmak

Farmakoloji

Fransızca

Embilim

Farz etmek

Arapça

Varsaymak

Fasikül

Fransızca

Bölüt, bölüntü

Fason

Fransızca

Biçim, kesim, toplu üretim, toplu kesim

Fast food

İngilizce

Teztadım

Fatalizm

Fransızca

Yazgıcılık

Fauna

Latince

Direy

Favori

Fransızca

Gözde, en beğenilen, en sevilen; duluk (saçta)

Fay (hattı)

Fransızca

Kırık, yer kırığı

Fayans

Fransızca

Sırlıtaş

Faz

Fransızca

Evre, Durum, Aşama

Fazilet

Arapça

Erdem, bilgelik

Fedakarlık

Arapça

Özveri

Federal

Fransızca

Birleşik, tümerk

Federasyon

Fransızca

Birlik, tümerklik

Federe

Fransızca

Birliktaş, Özerk

Feedback

İngilizce

Geri besleme, dönüt

Felç

Arapça

İnme

Felinoloji

İngilizce

Kedibilim

Feminizm

İngilizce

Kadıncılık, eşeşitlikçilik, kadın savunuculuğu

Fenomen

Fransızca

Olay, Olgu, Görüngü, Kavram, Öncü

Fenomenoloji

Fransızca

Olgubilim, Görüngübilim

Fenotip

Fransızca

Soyserim

Feodalite

Fransızca

Derebeylik

Feodalizm

Fransızca

Derebeylik

Feragat

Arapça

Elçekme, bırakma, bıraktırma

Feraset

Arapça

Anlayış, sezgi

Ferdi

Arapça

Kişisel, bireysel

Feribot

İngilizce

Taşıt gemisi

Ferman

Farsça

Buyruk, başkal (emir, ferman anlamında kullanılmıştır.), yumuş (emir, ferman anlamında kullanılmıştır.)

Ferment

Fransızca

Tözleme, Acıtkı, Uyutku (Yoğurt için)

Fermentasyon

Fransızca

Tözleme, acıtma, Uyutma (Yoğurt için)

Fermente

Fransızca

Töz, tözleşik, tözleşmiş acıtılan, acım

Fermuar

Fransızca

Dilmeç, cırcır, kapayıcı, açkı

Fesat

Arapça

Kemgöz, kem, kemci, bozukluk, karışıklık

Festival

Fransızca

Şenlik, toy, eğlence

Fetişizm

Fransızca

Tapıncakçılık

Fetoloji

İngilizce

Dölütbilim

Fezleke

Arapça

Özet, suç özeti, suç duyurusu

Fidye

Arapça

Kurtarmalık

Figürasyon

Fransızca

Biçimleme, süsleme; oyunculuk, oyuncular (filmde)

Fiil

Arapça

Eylem, ediş, edim, iş, davranış

Fikir

Arapça

Düşünce, oy

Filhakika

Arapça

Gerçekten, doğrusu

Filibit

Fransızca

Toplardamar yangısı

Filolog

Fransızca

Dilbilimci

Filoloji

Fransızca

Dilbilimi

Filtre

Fransızca

Süzgeç, süzek, keçe

Final

Fransızca

Son, Sonlama, Bitiş, Varış, Dönemsonu sınavı

Final Sınavı

Fransızca

Sonsınav, yılsonu sınavı

Finiş

İngilizce

Bitme, Bitiş, Varış

Firar

Arapça

Kaçma, aparma

Firari

Arapça

Kaçak

Fitness

İngilizce

Sağlıklı yaşam, dinçlik, dinç kalma

Fitoloji

İngilizce

Bitkibilim

Fiyat

Arapça

Eder

Fizibilite

İngilizce

Yapılabilirlik, Uygunluk, Olurluk

Fizik

İngilizce

Doğabilim

Fizyoloji

İngilizce

Dirim işleyiş bilimi

Fıkra

Arapça

Güldürgü, öykücük

Fırka

Arapça

Tümen

Flu

İngilizce

Bulanık

Fobi

Fransızca

Korku, Yılgı

Folklor

Fransızca

Kamubilim, halkoyunu, ordooyunu (Ordo Kazakça ve Kırgızcada halk demektir. Kırgızcada Tengir Ordo: Tanrı'nın halkı.)

Fon

Fransızca

Altdoku, altezgi, kaynak, altyapı, art alan

Fonetik

Fransızca

Sesbilgisi, sesbilimi, Sesçil

Fonksiyon

Fransızca

İşlev, Yeti, Özellik, Görev

Fonograf

Fransızca

Sesyazar

Fonoloji

Fransızca

Sesbilim

Forklift

İngilizce

Kaldırmaç

Form

Fransızca

Biçem, Biçim, Belge, Bağa

Forma

Fransızca

Sim, tek tür giysi

Formalite

Fransızca

Gerekli işlem, uydurma kural, yapay kural

Formasyon

Fransızca

Biçimleme, Yetişim, Oluşum

Formel

Fransızca

Biçimsel

Formen

İngilizce

Ustabaşı

Formikoloji

İngilizce

Karıncabilim

Formül

Fransızca

Bağıntı, Çözüm yolu

Fors

İngilizce

Çalım, bayrak, gösterişlilik, saygınlık, atar

Forum

Latince

1.Oturum, toplu tartışma, yazışmalık, tartışmalık 2. Bir konuda tartışma ve görüşmelerin yapıldığı toplu oturum ve görüşme.

Forvet

İngilizce

Akıncı, ileri uç, sayıcı

Foseptik

Fransızca

Pissu çukuru, Atıksu çukuru

Fosil

Fransızca

Taşıl

Fotokopi

Fransızca

Eşçekim, ikizleme

Fotometre

Fransızca

Işıkölçer

Foton

İngilizce

Işıközü

Fotosel

İngilizce

Işıkgözü

Fotosfer

İngilizce

Işıkyuvar

Föy/portföy

Fransızca

Pür (Portföy: pürlem)

Fraksiyon

Fransızca

Bölüngü, Bölüntü, Kesit, Yan, Akım

Frapan

Fransızca

Gözalıcı, Alımlı, Çarpıcı

Fren

Fransızca

Eyleç, Durduraç

Frijider

Fransızca

Soğutucu, Buzdolabı

Friksiyon

Fransızca

Sürtünme, Ovma, Ovuşturma

Fuaye

Fransızca

Gezinek, Dinlenmelik

Fuel-Oil

İngilizce

Yağyakıt

Ful/Full

İngilizce

Dolu, Tüm, Bütün

Full-Time

İngilizce

Tümgün

Fundemantalizm

Fransızca

Köktencilik

Futbol

İngilizce

Ayaktopu, Tepik

Fütürist

Fransızca

Gelecekçi, Gelecekle ilgili

Fütürizm

Fransızca

Gelecekçilik

Fütüroloji

Fransızca

Gelecekbilim

G

Gaddar

Farsça

Buyurgan, Kıyan (Eski Türklerde zalim, despot yerine kullanılmıştır.)

Gafil

Arapça

Aymaz, bilgisiz, dalgın, boşlukta

Gaflet

Arapça

Aymazlık, dalgınlık, dalgı, boşbulunma

Gag

İngilizce

Gülüt, güldürü

Gala

İtalyanca

Öngösterim

Galaksi

Fransızca

Gökada

Galat

Arapça

Yanlış, yanılma

Galeri

Fransızca

Sergiyeri, Sergievi, Sergilik, sunumevi, derlemevi

Galeyan

Arapça

Coşma, kaynama, başkaldırı

Galiba

Arapça

Görünüşe göre, anlaşıldığı gibi, sanılırsa, anlaşılan

Galibiyet

Arapça

Yengi, utku, yenme, kazanı, kazanım

Galip

Arapça

Yenen, kazanan, utkan

Galiz

Arapça

Kaba, çirkin, iğrenç

Gam

Arapça

Kaygı, tasa, üzüntü

Gambot

İngilizce

Topçekeri, bir tür savaş teknesi

Garaj

Fransızca

Arabalık, onarımlık

Garanti

Fransızca

Güvence, Kesin, Kesinlikle

Garboloji

İngilizce

Atıkbilim

Gardırop

Fransızca

Giysilik

Garnitür

Fransızca

Süslenti

Garp

Arapça

Batı

Gastroenteroloji

Fransızca

Sindirimbilim

Gastroloji/gastroentroloji

İngilizce

Midebilim

Gaye

Arapça

Dilek, Amaç, erek

Gayret

Arapça

Uğraş, Çaba

Gayriihtiyari

Arapça

İstemdışı

Gayrimenkul

Arapça

Taşınmaz

Gayzer

İngilizce

Kaynaç

Gemoloji

İngilizce

Değerlitaşbilim

Geneloji

İngilizce

Soy kütüğü bilimi

General

Fransızca

Paşa (Tuğpaşa, Tümpaşa, Korpaşa, Orpaşa)

Genetik

Almanca

Kalıtım, Kalıtımsal

Genosit

Fransızca

Soykırım

Genotip

Fransızca

Soyyapısı

Geriatri

Fransızca

Yaşlılık bilimi, Yaşlılık bölümü (Hastahanede)

Gerontoloji

İngilizce

Eskiçağbilim

Getr

Fransızca

Tozluk

Girdap

Farsça

Burgaç

Gıpta

Arapça

İmrenme

Gıyap

Arapça

Yokluk, yitiklik

Glasiyoloji

İngilizce

Buzulbilim

Glokom

Fransızca

Karasu

Gökyel (Gökçeyel)

Türkçe

Batıdan eser.

Graben

Almanca

Çöküntü, çukur, oyuntu

Grafik

Fransızca

Çizge, Çizit, Çizenek, Biçem

Grafoloji

Fransızca

Yazıbilim, Yazıbilgisi

Gramatoloji

İngilizce

Yazıdizgebilim

Gramer

Fransızca

Dilbilgisi

Grev

Fransızca

İşbırakım, İşdurası

Greyder

İngilizce

Yerdüzler

Gri

Fransızca

Kır (rengi), kül, kül boyağı (rengi), boz

Grup

Fransızca

Öbek, takım, yığın, topluluk, toplum

Guard

Fransızca

Oyun kurucu

Guatr

Fransızca

Gırtlak, boğazlak, gırtlak sayrılığı

Gümüşi

Türkçe

Çal, gümüş

Günyeli (Künyeli)

Türkçe

Güneyden / Gündüz eser.

Gurbet

Arapça

Yad el, el, elgün

Gurbetçi

Arapça

Elgin

Gurme

Fransızca

Tatbilir

Gurur

Arapça

Övünme, övünç

Gusto

İtalyanca

Beğeni

Güzide

Farsça

Seçkin, Seçme, Seçilmiş

H

Haber

Arapça

Duyum, bilgi, yenilik, Eski Türkçede: Salık, sav, uçar, yumuş (müjdeli haber), arguş (haberci), çalık, çerçi, erem, erim, irim, olçar, salçuk (haber salan), selen, selin sözcükleri haber anlamındadır.

Haber vermek

Arapça

Bildirmek

Haberci

Arapça

Ulak

Haberleşme

Arapça

İletişim, yazışma

Habis

Arapça

Kötü, kötücül

Hacim

Arapça

Oylum

Hacir

Arapça

Kısıt

Haciz

Arapça

El koyma

Hadise

Arapça

Olay

Hafif

Arapça

Yelin, yelincek, ağır olmayan, uçsu

Hafıza

Arapça

Bellek

Hafriyat

Arapça

Kazı

Hain

Arapça

Satkın, yılgar

Hak

Arapça

Kazanç, Pay

Hakaret

Arapça

Aşağılama, sövgü, küçük düşürmek

Haki /haki

Arapça

Gövek/göğek

Hakikat

Arapça

Gerçek, Gerçeklik

Hakim

Arapça

Yargıç, egemen, baskın, bilge

Hal

Arapça

Durum, çözüm, yol

Halbuki

Arapça

Oysa, oysa ki, gel gör ki

Hâle

Arapça

Ayla

Halef

Arapça

Eski Türkçede Arkın, arkun, ardıl, gelek, kündeş; halef-selef: öncel-arkın

Halef selef

Arapça

halef-selef: öncel-arkın

Half-Time

İngilizce

Ara, yarı

Halis

Arapça

Katışıksız

Halk

Arapça

Kün (Altayca), Ordo (Kazakça ve Kırgızca), Hun

Halter

Fransızca

Yükeç, Ağırlık, Ağırlık kaldırma

Hami

Arapça

Koruyucu

Hamile

Arapça

Gebe, yüklü

Handikap

İngilizce

Engel, Elverişsiz durum, açmaz

Harap

Arapça

Yıkık, Döküntü, Kalıntı, Bitkin, Yorgun

Hararet

Arapça

Sıcaklık, Susuzluk, Coşkunluk

Hareket

Arapça

Devinim, kımıltı, davranış, akım, edim, değişim

Harf

Arapça

Damga

Harmoni

Fransızca

Uygunluk, Uyum, Düzen

Harp

Arapça

Savaş

Haşere

Arapça

Böcek, börtüböcek

Haset

Arapça

Kıskançlık, çekememezlik

Haşmet

Arapça

Görkem, görk, yücelik, ululuk

Haşmetli

Arapça

Görkemli

Hassas

Arapça

Duyarlı, ince

Hat trick

İngilizce

Üçleme

Hata

Arapça

Yanlış, yanılgı, yanılma, Yanlışlık, Bozukluk

Hatip

Arapça

Konuşmacı, söylevci, aytaç

Hatır

Arapça

Gönül

Hatıra

Arapça

Anı, Andaç, Anmalık

Hatırlama

Arapça

Anımsama

Hatta

Arapça

Üstelik, bile, dahası, hem de, ayrıca

Hatun / katun

Türkçe

Eski Türklerde Kağan'ın eşine ya da kızına “hatun” veya “katun” ünvanı verilirdi.

Haute couture

Fransızca

Özel dikiş, Özel ürün

Haya

Arapça

Utanma

Hayal

Arapça

Düş, Sayık

Hayasız

Arapça

Utanmaz, yüzsüz

Hayat

Arapça

Yaşam, dirlik, yaşantı

Hayıflanmak

Arapça

Yerinmek, üzülme

Hayran

Arapça

Tutkun

Hayret

Arapça

Şaşırma

Haysiyet

Arapça

Saygınlık, Özsaygı, Değer

Hayvan

Arapça

Añ, yılkı, dirik

Hazin

Arapça

Dokunaklı

Hazım

Arapça

Sindirim

Hazır

Arapça

Anık

Hd- High definition

İngilizce

YÇ, Yüksek çözünürlük

Hece

Arapça

Seslem

Hedef

Arapça

Amaç, dilek, erek, varış

Hediye

Arapça

Armağan, uğurluk, katkı, bağış, vergi

Helioloji

İngilizce

Güneşbilim

Helmintholoji

İngilizce

Asalakbilim

Hematolog

Fransızca

Kanbilimci

Hematoloji

Fransızca

Kanbilim

Hemcins

Farsça

Türdeş

Hemfikir

Farsça

Oydaş, düşündaş, düşüncedaş

Hemşehri

Farsça

İldaş, yerdeş

Hentbol

İngilizce

Eltopu

Henüz

Farsça

Azönce, Daha

Hepatoloji

İngilizce

Karaciğer bilimi

Herbal

İngilizce

Otçul, otla ilgili, bitkisel, bitki özü

Herboloji

İngilizce

Yararlı bitki bilimi

Hermetik

Fransızca

Yalıtımlı, ısı geçirmez, ses geçirmez, gizli

Herpetoloji

İngilizce

Sürüngenbilim

Heterojen

Fransızca

Ayrışık, çoktürel, çok yapımlı, çok yapılı, ayrı türden

Heves

Arapça

İstek, özeni

Heves etmek

Arapça

Özenmek

Heveskar

Arapça

İstekli

Heyelan

Arapça

Toprak kayması

Heyet

Arapça

Kurul

Heykel

Arapça

Bediz, yontu

Hezeyan

Arapça

Saçmalama, sayıklama; Düş, Sayık

Hezimet

Arapça

Bozgun, yenilgi

Hiciv

Arapça

Yergi, taşlama, alay, aşağılayıcı yır

Hicvetmek

Arapça

Yermek, taşlamak

Hiddet

Arapça

Öfke, sinir; sinirlilik, Kızgınlık

Hidrofil

Fransızca

Sucul

Hidrofobi

Fransızca

Sukorkusu

Hidrofor

Fransızca

Subasar

Hidrografi

Fransızca

Subilgisi

Hidrojeoloji

İngilizce

Yeraltı suları bilimi

Hidroloji

Fransızca

Subilimi

Hidrometre

Fransızca

Suölçer

Hidrosfer

Fransızca

Suyuvar

Hijyen

Fransızca

Sağlık, Sağlık bilgisi, Sağlık koruma

Hikâye

Arapça

Öykü

Hilal

Arapça

Ayça, yeni ay, ışıldamak, parlamak

Hile

Arapça

Aldatı, al, oyun, dolap; dönüş, döndürme

Hile yapmak

Arapça

Aldatmak

Himaye

Arapça

Koruma, gözetim

Hinterlant

Almanca

İçbölge, Arkabölge

Hipertansiyon

Fransızca

Kanbasıncı yükselmesi,

Hipnoloji

İngilizce

Uykubilim

Hipodrom

Fransızca

Koşualanı, koşuyeri, at yarışı alanı, yarışyeri

Hipopotam

Fransızca

Suaygırı

Hipotez

Fransızca

Önsav, Varsayım, Önerme

His

Arapça

Duygu

Hissetmek

Arapça

Duymak, sezmek, anlamak

Hissi

Arapça

Duygusal

Histoloji

Fransızca

Dokubilim

Hitap

Arapça

Seslenme, ünleme

Hitap etmek

Arapça

Seslenmek, söylev vermek

Hiyerarşi

Fransızca

Sıralanım, dizi, dizem

Hiyeroglif

Fransızca

Bedizyazı, Çiziyazısı

Hırs

Arapça

Tutku, doymazlık

Hobi

İngilizce

İlgi, Düşkü, Uğraşı

Homojen

Fransızca

Benzeşik, Tektürel, Türdeş, Bağdaşık

Homoseksüel

Fransızca

Eşeşeyli

Hoparlör

Fransızca

Sesyayar

Hostes

Fransızca

Konukçu, Gökçen

Hücre

Arapça

Göze

Hücum

Arapça

Saldırı, Akın

Hukuk

Arapça

Töre, törel, yargı sözcükleri eskiden hukuk anlamında kullanıldı. (Tüze: 1. Düz, doğru, düzen, kural, uyum, ahenk 2. İdare, yönetim 3. Ulus, topluluk, halk 4. Uyum, uyumluluk, barış, uzlaşı 5. kusursuzluk)

Hüküm

Arapça

Yargı

Hülasa

Arapça

Özet, kısaca, işin özü

Hümanizm

Fransızca

Yalnıkcıllık, yalnıkseverlik

Hummalı

Arapça

Sıkı, yoğun

Humor

Fransızca

Gülmece, Güldürü

Hungaroloji

İngilizce

Macar bilimi

Hür

Arapça

Özgür, bağımsız, erkin

Hürmet

Arapça

Saygı

Hürmet etmek

Arapça

Saygı göstermek,

Hürmetkar

Arapça

Saygılı

Hürriyet

Arapça

Özgürlük, erkinlik

Hürriyeti tahdit

Arapça

Özgürlüğü engelleme, Özgürlüğü kısıtlama, Özgürlükten alıkoyma

Hüsran

Arapça

Yıkım, batkı, düş kırıklığı, yıkılma

Husus

Arapça

Konu

Hüzün

Arapça

Bun, sıkıntı, üzüntü, üzgü

Huzur

Arapça

Dirlik, erinç

İ

İade

Arapça

Geri verme, geri götürme

İaşe

Arapça

Geçindirme, bakma

İbadet

Arapça

Tapınma, yükünme, alkış (dua), kulluk etmek

İbadethane

Arapça

Tapınak, Tanrıevi

İbare

Arapça

Sözce, deyim

İbra

Arapça

Aklanma

İbraz

Arapça

Gösterme

İcabında

Arapça

Gerektiğinde

İcap

Arapça

Gerek

İcap etmek

Arapça

Gerekmek

İcat

Arapça

Buluş, türeti

İcat etmek

Arapça

Bulmak, türetmek

İcazet

Arapça

Onay, olur

İce tea

İngilizce

Buzlu çay

İçtima

Arapça

Toplum, toplanma

İçtimaî

Arapça

Toplumsal

İçtimaiye

Arapça

Toplumbilim(i)

İdame

Arapça

Sürdürme

İdame etmek

Arapça

Sürdürmek

İdare

Arapça

Yönetim, yönetme; yetinme

İdareci

Arapça

Yönetici

İdarî

Arapça

Yönetimsel

İddia

Arapça

Sav

İddia etmek

Arapça

Savlamak, öne sürmek

İddianame

Arapça

Savca

İde

Fransızca

Düşünce

İdea

Yunanca

Düşünce, Görüş, Bilgi

İdeal

Fransızca

Ülkü, ülküsel; erek, amaç

İdealize Etmek

Fransızca

Ülküleştirme, örnekleştirmek, yüceltmek

İdealizm

Fransızca

Ülkücülük, Ülküseverlik

İdeç

Türkçe

Erkek yeğen

İdefiks

Fransızca

Saplantı, Takıntı, Açmaz

İdentik

Fransızca

Özdeşlik, Özdeş

İdeoloji

Fransızca

Ülkülem, Düşüngü

İdman

Arapça

Alıştırma

İdrak

Arapça

Algı, Kavrama

İdrar

Arapça

Sidik

İfa

Arapça

Ödeme, yerine getirme, yapma

İfade

Arapça

Anlatım, söyleyiş, belirtme, sorgu(lama)

İflas

Arapça

Batkı

İfrazat

Arapça

Salgı

İfşa

Arapça

Açıklama

İftihar

Arapça

Övünme, Övünç, Kıvanma, Kıvanç

İftira

Arapça

Karalama, Karaçalma

İgeç

Türkçe

Kız yeğen

İhanet

Arapça

Satkınlık, yılgarlık

İhlal

Arapça

Kural bozma, kuralsızlık, yok sayma, karıştırma, bulandırma

İhmal

Arapça

Savsaklama, savsaklayış, önemsememe, boşverme

İhmalkâr

Arapça

Savsak

İhmalkarlık

Arapça

Savsaklık

İhnoloji

İngilizce

Taşıl iz bilimi

İhraç

Arapça

Çıkarma, gönderme, dışa satma, dış satım

İhracat

Arapça

Dışsatım, çıkarma, gönderme, dışa satma, dış satım

İhtar

Arapça

Uyarı

İhtilaf

Arapça

Uyuşmazlık, anlaşmazlık

İhtilal

Arapça

Ayaklanma, başkaldırı, kargaşa, yıkım, devrim

İhtimal

Arapça

Olasılık

İhtimam

Arapça

Özen, ilgi

İhtiram

Arapça

Saygı, saygı gösterme

İhtiras

Arapça

Tutku, doymazlık, aç gözlülük

İhtişam

Arapça

Görkem, görk, yücelik, ululuk, gösterişli

İhtisas

Arapça

Uzmanlık

İhtiva

Arapça

İçerik, kapsam

İhtiyaç

Arapça

Gereksinim, Gerek, Gereklilik, Yokluk

İhtiyar

Arapça

Yaşlı

İhtiyarî

Arapça

İstemli, bilinçli, bilerek

İhtiyat

Arapça

Sakınma, Yedek, Sakıntı, Önlem

İhtiyoloji

İngilizce

Balıkbilim

İkamet etmek

Arapça

Yaşamak, oturmak, bulunmak

İkametgah

Arapça

Konut

İkaz

Arapça

Uyarı

İkbal

Arapça

İstek, ilerleme, öne gitme, işi yolunda gitme

İkmal

Arapça

Bütünleme, tümleme, olgunluğa eriştirme

İkmal İmtihanı

Arapça

Bütünleme sınavı

İkna

Arapça

İnandırma, kandırma, doyurma

İkon

Fransızca

Simge, tapıncak, ongun, belirtke

İkram

Arapça

Sunma, verme, yüceltme, ağırlama

İkramiye

Arapça

Ödül

İkrar

Arapça

Onaylama, onama, olur verme, taplama, benimseme

İktibas

Arapça

Ödünç, alıntı, alma, aktarma

İktisap

Arapça

Kazanım, edinim

İl bilge

Türkçe

Kağanların eşlerine verilen san.

İla

Türkçe

İle

İlaç

Arapça

Umar, em, otancak, toy (eskiden ilaç anlamı da vardı.), yakı

İlahiyat

Arapça

İnançbilim, Tanrıya ilişkin, yaratanla ilgili, Tanrısallık, yücelik, ülgenlik

İlam

Arapça

Bildirme, bildiri

İlan

Arapça

Duyuru, açıktan duyurma, kamusal bildirim, açıklama

İlave

Arapça

Ek, ekleme, katma, artırma, üste koyma

İlelebet

Arapça

Sonsuza dek

İlhak

Arapça

Katma, alma, bağlama, ekleme

İlham

Arapça

Esin, duyumsama, içe doğma

İlim

Arapça

Bilim, bilgi, birikim

İlim irfan

Arapça

Bilgi, bilim, birikim

İlkbahar

Türkçe

Eski Türkçedeki çeşitli karşılıkları: İlkyaz, Kök, Kökey, Köklem

İllegal

Fransızca

Yasadışı, gizli, yeraltı

İllet

Arapça

Sayrılık, bozukluk, sıkıntı, sorun, dert, yoldan çıkaran,

İllig

Türkçe

İl+lig: illi, ülkesi olan, yurdu olan. Orhun yazıtlarında bir kez geçiyor ve ilig biçiminde yazılıyor.

İlliyet

Arapça

Nedensellik, neden, yaptıran nen, çıkış nedeni

İlluminati

Latince

Sözcük anlamı: aydınlatılmışlar; Diğer: Gizli örgüt, gizemli örgüt, tapınakçı

İllüzyon

Fransızca

Büyü, yanılsama, aldatıcı görüntü, göz bağı

İllüzyonist

Fransızca

Büyümen

İlmihal

Arapça

Gündelik yaşama ilişkin inançsal(dini) bilgiler veren betik; dinsel öğreti

İlmüllisan

Arapça

Dilbilim

İlteber

Türkçe

Eski Türklerde vali, kumandan anlamlarında bir san.

İltica

Arapça

Sığınma

İltifat

Arapça

Övme, övgü, ilgi gösterme, ilgilenme, kayırma

İltihak

Arapça

Katılma, katma, bütünleme, eklenme, yapışma

İltihap

Arapça

Yangı (enfeksiyon), yanma

İltimas

Arapça

Kayırma, ayrıcalık gösterme; (ayrıca) dilekçe, başvuru

İltizam

Arapça

Kesenek, benimseme, üstlenme, gerektirme

İma

Arapça

Sezdirim, sezdirme, dolaylama, im etme, dolaysama

İmaj

Fransızca

İmge, Simge, Görüntü, Biçim, Benzetme

İmaj maker

Fransızca

İmge tasarımcısı

İmalat

Arapça

Üretim, işe koşma, işler duruma getirme, üretim süreçleri

İmalathane

Arapça

Üretimevi

İmam

Arapça

Din önderi, önde duran, önder, yükünçte (namazda) öncülük eden

İman

Arapça

İnanç, tapım, inançlı olma, inanma

İmar

Arapça

Bayındırlık, gelişme, ilerleme

İmaret

Arapça

Aşevi, bayındırlık, yapılaşma, kamusal yapı

İmbik

Arapça

Damıtaç, damıtma şişesi

İmdat

Arapça

Yardım, yardım etme, el uzatma; yetişin!, yardım edin!, çığlık, çağırma, bağırtı

İmha

Arapça

Yok etme, ortadan kaldırma, bitirme

İmkan

Arapça

Olanak, varlık, güç

İmla

Arapça

Yazım, yazı yazdırma, yazı kuralları

İmmoral

Fransızca

Töre tanımaz, töredışı, toplumdışı, tindışı, ırasız, ıradışı

İmmünoloji

Fransızca

Bağışıklık, Bağışıklık bilimi

İmparator

Latince

Kağan, Hakan, Han, Başbuğ

İmport

Fransızca

Dışalım

İmtihan

Arapça

Sınav

İmtina

Arapça

Çekince, sakınca, kaçınma, kendini tutma, sakınma

İmtiyaz

Arapça

Ayrıcalık, seçkin olma

İmza

Arapça

Tuğra

İn cin

Arapça

Yalnık (insan) ve cin

İnal / inel

Türkçe

İnanılan, güvenilen kişi.

İnançu

Türkçe

Bilge Kağan, Köl Tigin'e İnançu Apa Yargan Tarkan sanı vermiştir. Güvenilir demektir.

İnat

Arapça

Diretme, direti, ayak sürüme

İndeks

Fransızca

Dizin, Gösterge

İndigo

İngilizce

Gökçe, Türk rengi (turkuaz rengi)

İndikatör

Fransızca

Belirteç, Gösterge, Belirti

İndinde

Arapça

Katında, gözünde, değerinde, ...e göre

İndividüalizm

Fransızca

Bireycilik

İnfaz etmek

Arapça

Uygulamak, kıyım, öldürme

İnfilak

Arapça

Patlama

İnhisar

Arapça

Tekel, yasaklanma, kısıt

İnkar

Arapça

Yalanlama, yadsıma, yoksayım, yok sayma, dışlama

İnkişaf

Arapça

(çiçek) açma, açığa çıkma, gelişme, açınım, gelişim, ilerleme, yücelme

İnkisar

Arapça

İlenç, kırılma, kırgınlık

İnkılap

Arapça

Dönüşüm, devrim, değişim, altüst olma

İnovasyon

İngilizce

Yenileşim, buluşum, yenilik, buluş, gelişim

İnput

İngilizce

Girdi, veri

İnşa etmek

Arapça

Yapmak, kurmak

İnşaat

Arapça

Yapı işleri, yapıt

İnşallah

Arapça

Umarım, dilerim, Tanrıvere, Tanrımistesin

İnsan

Arapça

Kişi, yalnık, birey

İnsicam

Arapça

Düzgünlük, tutarlılık, (kök anlamı dökülmek)

İntak

Arapça

Söyletme, konuşturma

İntaniye

Arapça

Bulaşıcı sayrılık, kokuşma, çürüme, buluşıcı bölümü (hastahanede)

İntegral

Fransızca

Tümlev, bütünsel, tümel

İnteraktif

İngilizce

Etkileşim, Etkileşimli, Karşılıklı

İnternet

İngilizce

Genelağ, sanal, sanalağ

İntiba

Arapça

İzlenim, damgalanma

İntibah

Arapça

Uyanış, uyanma, uaynıklık

İntibak

Arapça

Uyum, örtüşme, uyma, üstüste binme

İntihal

Arapça

Aşırma, yürütme, çalma, kendine iye gösterme

İntikal

Arapça

Geçme, aktarma, taşınma, bir yerden başka yere gitme

İntikam

Arapça

Öç, öç alma

İntizam

Arapça

Düzenlilik, düzen

İntizar

Arapça

Bekleyiş, ilenme, bekleme, yolunu gözleme

İntranet

İngilizce

İçağ

İnverse

İngilizce

Tersine çevirme, dönüştürme, çevirme

İpnoz/Hipnoz

Fransızca

Uyutum, dalınç, derin uyku

İpotek

Fransızca

Tutu, satılmaz

İptidai

Arapça

İlkel, başlama, başlangıç, ilk

İrade

Arapça

İstenç, isteme, istek

İrfan

Arapça

Bilme, bilgi, yöntem bilgisi

İrkin

Türkçe

Türklerde bir san. Ör: Yır Bayırku Ulug İrkin

İrrasyonalizm

Fransızca

Usdışıcılık, bilimdışıcılık

İrrealist

Fransızca

Gerçekdışı, Tutarsız, Saçma

İrsaliye

Arapça

Gönderi, gönderme, aktarma

İrtibat

Arapça

Bağlantı, bağlı olma, iletişim

İrtica

Arapça

Gericilik, yobazlık

İrticalen

Arapça

Doğaçlama, doğaçlayarak

İrtifa

Arapça

Yükseklik, yüksekte olma, yükselti

İşaret

Arapça

İm, belgi, belirti, iz, simge, gösterme, gösterge

İşari

Arapça

İmsel, simgesel, izel, imel

İşbara

Türkçe

Türklerde bir san. Ör: Işbara Tamgan Çor Yabgu.

İşgüzar

Türkçe

İşbilir, çok bilmiş

İşgüzarlık

Türkçe

İşbilirlik, çok bilmişlik

İsim

Arapça

Ad

İsim-fiil

Arapça

Ad-eylem

İskan

Arapça

Yerleşim, konaklatma, yerleştirme

İskandil

Arapça

Derinlik ölçer, ölçer ip, denizde ölçüm yapan ip

İsnat

Arapça

Yükleme, suç atma, suçlama, yöneltme

İspat

Arapça

Kanıt, kanıtlama, saptama, kalıcı kılma, kesinleştirme

İşporta

İtalyanca

Sergi, serim

İsraf

Arapça

Savurganlık, azıtma, taşırma, çeki (sınırı) aşma, boşa kullanma

İsrailiyattan

Arapça

Asılsız

İşret

Arapça

İçki, birlikte yiyip içme, toy, şölen

İstadiye

Arapça

Uzaklık ölçer

İstatistik

Fransızca

Sayımlama, Veribilim

İsterik/Histerik

Fransızca

Sinirli, sinir tutsağı, kadınlara özgü olduğu varsayılan aşırı duyarlık, tin sayrılığı

İstiab

Arapça

Sığa, yükleme ölçüsü, çap, içine alma

İstiare

Arapça

Eğretileme, ödünç alma

İstibdat

Arapça

Buyurganlık, ezinç, yalnız olma, başına buyruk olma

İstif

Yunanca

Yığım, dizi, gemi ambarı, biriktirme, yığma, doldurma

İstifade

Arapça

Yararlanma

İstifham

Arapça

Soru sorma, danışma, görüş alma

İstifra

Arapça

Kusma, çıkarma, içini boşaltma

İştigal

Arapça

Uğraş, Uğraşma, İlgilenme, Uğraşı

İstihdam

Arapça

İşlendirme, işe koyma, işe yerleştirme

İstihsal

Arapça

Üretim, üretme, elde etme

İstihza

Arapça

Alay, aşağılama, küçük düşürme

İstikamet

Arapça

Doğrultu, yön, dik durma, düz gitme, doğruluk

İstikbal

Arapça

1. Gelecek, yönelme, 2. karşılama, konuk ağırlama

İstiklal

Arapça

Bağımsızlık (1. küçümseme, hiçe sayma, 2. hükümdarı hiçe sayma, isyan)

İstikrar

Arapça

Denge, dengeli olma, vargı, avrgılı olma, durumunu koruma/sürdürme

İstimlak

Arapça

Kamulaştırma, taşınmaz edindirme

İstinaden

Arapça

Dayanarak, ... göre, -ce

İstirahat

Arapça

Dinlenme, soluklanma

İştirak

Arapça

Ortaklık, Paydaşlık, Katılma, Katılım

İstişare

Arapça

Kengeş, keneş (geneş), danışım, danışma, görüşme, değerlendirme

İstişare heyeti

Arapça

Danışma kurulu

İstismar

Arapça

Sömürü, kötüye kullanma, aldatma, (kök anlam: Ar ṯamara ثمر ürün verdi, fayda sağladı)

İstisna

Arapça

Ayrıksılık, ayrık, ayrıklık, ayrıcalıklı, özel,

İşve

Arapça

Yosmalık, çekicilik, albeni

İtalik

Fransızca

Eğik yazı, yatık yazı

İtfa

Arapça

Sönüm, södürme

İtfaiye

Arapça

Söndürümlük, söndürmen, söndürge

İtfaiyeci

Arapça

Söndürmen

İthaf

Arapça

Adama, adantı, armağan etme

İthal

Arapça

Alım, dış alım, dışarıdan alınan, içeri sokma, içreme

İtham

Arapça

Suçlama, suç atma, kötüleme

İtibar

Arapça

Saygınlık, geçerlilik, önemseme, değer, eder

İtibaren

Arapça

Başlayarak, ...den

İtibariyle

Arapça

Bakımından, yüzünden, ... nedeniyle

İtidal

Arapça

Ilım, soğukkanlılık, denge, dengeli olma

İtikat

Arapça

İnanış, sözleşme, inanç, güvenç

İtilaf

Arapça

Uzlaşı, anlaşma, uyum sağlama, uyuşma, birlik

İtimat

Arapça

Güven, inanç, dayanak, dayanarak

İtina

Arapça

Özen, ilgi, önemseme

İttifak

Arapça

Bağdaşı, bağlaşı, sözleşme, birlik, uyma, denk gelme, uyuşma, uzlaşma

İttifakla

Arapça

Oy birliğiyle

İttihat

Arapça

Birleşim, birlik, birleşme

İzafiyet

Arapça

Bağıllık, görelilik

İzafiyet teorisi

Arapça

Bağıllık kuramı, görelilik kuramı

İzah

Arapça

Açıklama, aydınlatma, açıklama, arı/duru kılma

İzan

Arapça

Anlayış, boyun eğme, benimseme

İzdiham

Arapça

Yığılma, kalabalık, sıkma, sıkışma

İzdivaç

Arapça

Evlilik, evlenme, eşleşme

İzobar

Fransızca

Eşbasınç (çizgisi)

İzohips

Fransızca

Eşyükselti

İzolasyon

Fransızca

Yalıtım, Koruma

İzolatör

Fransızca

Yalıtkan, Koruyucu

İzole

Fransızca

Yalnız, Yalıtılmış, Yalıtık

İzometri

Fransızca

Eşölçüm, Eşölçümlü

İzoterm

Fransızca

Eşsıcaklık, belirli sıcaklıkta tutma

İzzet ikram

Arapça

Ağırlama, sunma, konuksama

İzzeti nefis

Arapça

Özsaygı, onur

J

Jakoben

Fransızca

Tepeden inmeci, Buyurgan

Jaluzi

Fransızca

1. Kıskançlık, 2. dilimli perde

Jambon

Fransızca

Tütsülenmiş domuz budu, but, bacak

Jammer

İngilizce

Karıştırıcı, dalga bozucu

Jandarma

Fransızca

Yasavul, yarsavul, çapavul, kırsal güç, kırsal yarsavul, güvenlik gücü

Janjan

Fransızca

Yanardöner, değişken, ilginç, ışıltılı

Japonoloji

İngilizce

Japon bilimi

Jartiyer

Fransızca

Çorapbağı, çorabı kemere bağlayan düzenek

Jenerasyon

Fransızca

1. Üretme, üretim 2.Kuşak, döl, soy

Jeneratör

Fransızca

Üreteç, doğuran, üreten

Jenerik

Fransızca

Tanıtım, tanıtım yazısı, giriş ezgisi, tanıtaç, tanıtımlık

Jenosit

Fransızca

Soykırım

Jeodezi

Fransızca

Yerölçüm, yer ölçümü

Jeolog

Fransızca

Yerbilimci

Jeoloji

Fransızca

Yerbilim

Jest

Fransızca

1. Davranı, iyi davranı, edim 2. Davranış, eylem 3. Sim

Jet

İngilizce

Tepkili uçak, Hızlı, İvedi

Jet lag

İngilizce

Uçuş çarpması, Uçuş yorgunluğu

Jet ski

İngilizce

Su kızağı

Jeton

Fransızca

Ataç (at-aç)

Jigolo

Fransızca

Sevici, para karşılığı kadına hizmet eden erkek

Jile

Fransızca

Yelek

Jimnastik

Fransızca

Esnetim

Jinekoloji

İngilizce

Kadın sayrılıkları bilimi

Jön

Fransızca

Genç, Yıldız oyuncu

Jübile

Fransızca

Kutlama töreni, bırakma töreni, bitirme töreni

Jüpiter

Latince

Ongay (öngey), erendiz (erentir), eren

Jüpon

Fransızca

İç etek

Jüri

Fransızca

Seçici kurul, yargıcılar kurulu, seçici, seçiciler kurulu

Jurnal

Fransızca

1. Günce (gazete), günlük 2. Çaşıtlık (ajanlık)

Just in time

İngilizce

Gerektiğinde üretim

K

Kabahat

Arapça

Suç, kötü ve çirkin olma, kötü ve çirkin davranış

Kabayel

Türkçe

Güneyden eser.

Kabil

Arapça

Olanaklı, alıcı, benimseyen, uygun

Kabile

Arapça

Oymak, boy

Kabiliyet

Arapça

Yetenek

Kabin

Arapça

Bölme, küçük oda, gemi odası, tek odalı ilkel konut

Kabine

Arapça

1. Bakanlar kurulu 2. Gizli oda, kralın danışmanlarının toplandığı küçük/gizli oda

Kabir

Arapça

Gömüt, sin, gömüt

Kabotaj

Fransızca

Gemi işletimi, kıyı denizciliği, kıyı gemiciliği, işletme ayrıcalığı

Kabristan

Arapça

Gömütlük, sinlik

Kabul

Arapça

Onama, taplama, benimseme, onaylama, onay

Kabus

Arapça

Karabasan, gece sıkıntısı

Kabza

Arapça

Tutak, tutaç

Kadar

Arapça

Dek, denli, değin, gibi, nicelik, ölçü, değer

Kadastro

İspanyolca

Yeryazım

Kadavra

İtalyanca

Ölüt, öğrencilerin eğitim yaptığı ölmüş gövde

Kademe

Arapça

Basamak, adım atma, ilerleme, gelişme, aşama

Kader

Arapça

1. Yazgı, alın yazısı 2. Ölçme, değer biçme

Kadim

Arapça

Bayrı, eski, uzak, en eski, önceki

Kadir

Arapça

1. ölçü, değer, 2. güç, yeterlik, özgüç

Kadirşinas

Arapça

Değerbilir

Kadro

Fransızca

Takım, yer, görevlik, dörtgen

Kadük

Fransızca

Önemsizleşmek, düşmek, anlamsızlaşmak, değer yitirmek

Kafa kâğıdı

Arapça

Kimlik

Kâfi

Arapça

Yeter, yeterli, yeten

Kafile

Arapça

Bölük, topluluk, yolcu

Kafiye

Arapça

Uyak

Kağan / Han / Hakan

Türkçe

Kağan, Han, Hakan

Kahraman

Farsça

Batur, yiğit, koçak

Kahverengi

Arapça

Kula

Kahya

Arapça

Ara bozucu, sığırtmaç, değnekçi, kizir, köybekçisi, ev ve çiftlik yöneticisi

Kaide

Arapça

Kural, duraç, töz, taban, ana ilke

Kainat

Arapça

Evren, var olanlar, tüm varlıkar

Kâkül

Moğolca

Kesme, saç tutamı

Kalamış

Türkçe

Sazlık, kamışlık

Kalbur

Arapça

Elek

Kalburüstü

Arapça

Seçkin, nitelikli, özel

Kâle almak/almamak

Arapça

Önemsemek/önemsememek, takmak/takmamak

Kalem

Arapça

Yazaç (kökende kamış, kamış kalem anlamındadır.)

Kalender

Farsça

Alçak gönüllü, ermiş, olgun, dünyadan geçmiş kimse

Kalibraj/kalibre

Fransızca

Ayarlama, Ölçümleme

Kalifiye

Fransızca

Nitelikli, özellikli, özel

Kalite

Fransızca

Nitelik, özellik

Kallavi

Arapça

Büyük, iri, çok iri, kavuk, doruk

Kalori

Fransızca

Isın

Kalorifer

Fransızca

Isıtaç, ısıtaç gözesi

Kalorimetre

Fransızca

Isıölçer

Kalp

Arapça

Yürek, Gönül

Kamer

Arapça

Ay

Kamera

Fransızca

Çeker, alıcı, görüntü alıcı

Kameraman

Fransızca

Çekmen

Kamp

Fransızca

Konalga, Obay, Yaka, Dinlenek, Toplanak

Kampanya

Fransızca

Ucuzluk, indirim, tanıtay, çalışım, özendirim

Kampüs

Fransızca

Yerleşke

Kamuflaj

Fransızca

Gizleme, Alalama

Kanaat

Arapça

1. Kanı, düşünce, yargı 2. Yetinme, doyma, doyum

Kanal

Fransızca

Ark, suyolu

Kanalizasyon

Fransızca

Pissu yolu/arkı/döşemi

Kanalize Etmek

Fransızca

Yönlendirmek, arklamak

Kangren

Fransızca

Çürükçe, doku çürümesi

Kani

Arapça

İnanmış, yetinen, yetinmiş, yargıya ulaşmış

Kantite

Fransızca

Nicelik, ne kadar

Kanun

Arapça

Yasa

Kanun-ı esasi

Arapça

Anayasa

Kanunen

Arapça

Yasaca, yasal olarak, yasal açıdan

Kanuni

Arapça

Yasal, yasaya uygun, yasal açıdan

Kanunlaşmak

Arapça

Yasalaşmak

Kanunsuz

Arapça

Yasasız, yasadışı

Kaos

Fransızca

Kargaşa, karmaşa, boşluk, sorun, sıkıntı

Kaparo

Fransızca

Güvenmelik, ön ödeme

Kapasitans

Fransızca

Sığa

Kapasite

Fransızca

Sığa, alabilirlik, sığma sınırı, sığım

Kapasitör

Fransızca

Sığaç

Kapital

Fransızca

Ana akça, yatırım akçası

Kapitalizm

Fransızca

Anaakçacılık

Kapitülasyon

Fransızca

Yabancı ayrıcalığı, kayırtı, kayırma, ayırtı

Kapris

Fransızca

Kapılgı, bezdiri, atar

Kār

Farsça

Ongu (eski Türklerde), getiri, kazanç

Karakter

Fransızca

Kişilik, özyapı, ıra

Karakteristik

Fransızca

Özyapısal, ayırtgan, özgün, kişye özgü, özel

Karakteroloji

İngilizce

Kişilik bilimi

Karar

Arapça

Vargı, yargı, durma, konaklama

Karargah

Arapça

Vargılık, ordu otağı, vargı otağı, savaş otağı

Karavul (karağul)

Türkçe

Kara askeri, karacı.

Karayel

Türkçe

Kuzeyden eser.

Karbonhidrat

Fransızca

Kömürsü

Kardiyoloji

İngilizce

Yürek bilimi

Kare

Fransızca

Dördül

Kargo

Fransızca

Gönderi, ulaştırı, yük, taşıma, taşımacılık, yük ulaştırma

Karikatür

Fransızca

Çizinti

Karikatürist

Fransızca

Çizer, Çizintici

Karine

Arapça

1. İpucu 2. 1. Ar ḳarīna(t) قرينة eş, hanım 2. eşleşme, kanıt 3. İt carina gemi gövdesi

Karne

Fransızca

Belet (Eski Türklerde belge, kanıt, delil anlamında kullanılmıştır.)

Karo

Fransızca

Dördültaş, kas dokusu

Kartvizit

Fransızca

Tanıtmalık

Karyeli

Türkçe

Tipi demektir. Kışın eser.

Karyoloji

İngilizce

Göze bilimi

Kaside

Arapça

Sarnav, adantı yır (şiir), birine adanmış yır

Kâşif

Arapça

Bulman, bulucu, buluşçu

Kasis

Fransızca

Çukur, çukurcuk, bozukluk, (Tümsek anlamı Türkiye'de ortaya çıkmıştır.)

Kasıt

Arapça

İstek, amaç, erek, beklenti

Kasıtlı

Arapça

İsteyerek

Kaşkol

Fransızca

Atkı, boyun atkısı

Kaşmer

Arapça

Soytarı, güldürücü, şakacı

Kasvet

Arapça

Sıkıntı, bun, sıkıcılık, daralma

Kat etmek

Arapça

Yol alma, ırmak geçme

Katarakt

Fransızca

Aksu, akbasma

Kategori

Fransızca

Ulam, tür, biçim

Kati

Arapça

Kesin, açık, ödünsüz

Kâtip/kâtibe

Arapça

Yazman, yazıcı

Katot

Fransızca

Eksin, eksi uç

Katre

Arapça

Damla

Katyon

Fransızca

Artın, artı uç

Kavat

Arapça

Dümbük, yolsuz, yasadışı, zırtapoz, delişmen; kadın satıcısı

Kavil/kavli/Kavlen

Arapça

Sözle, söz, sözel, söyleme, deme

Kavim

Arapça

Bodun, soy, sop, bir bölgede yaşayanlar

Kayınana / Kayınapa

Türkçe

Kayınana

Kayınpeder

Türkçe

Kayınbaba, Kayınata

Kayınpeder / kayınbaba / kayınata

Türkçe

Kayınata, kayınaga

Kayınvalide

Türkçe

Kaynana

Kayıp/Kayb

Arapça

Yitirmek, elden çıkarmak, yok olma

Kayıt/Kayd

Arapça

1. Yazımlamak, betimek 2. Bağ, koşul, yazıya dökülmüş belge

Kaza

Arapça

1. Yargılama, yargı, 2. Tanrısal yargı 3. İlçe

Keder

Arapça

Tasa, sıkıntı, bun, bunalma

Kelam

Arapça

1. Söz, deyim, deyiş, buyruk 2. İslam ilimleri

Kelime

Arapça

Sözcük, söz, deyim, deyiş, buyruk

Kelp

Arapça

Köpek, it

Kemal

Arapça

Eksiksizlik, erginlik, olgunluk, yetkinlik

Kemalizm

İngilizce

Atatürkçülük

Kemiyet

Arapça

Nicelik, toplam tutar

Kere

Arapça

Kez

Kerhane

Farsça

1. İş yeri, işlik, (fabrika, atölye) 2. Genelev

Kerpeten

Arapça

Kıskaç

Kervan, kafile, katar

Farsça

Eski Türkçede Tirkiş, arkış, taban, tapkur (tabur sözcüğü de buradan gelir.)

Keşan

Farsça

Çeken

Kesat

Arapça

Durgumluk, seyrek, az, kıt, işsizlik

Keşfedilmek

Arapça

Bulgulamak, bulunmak

Keşfetmek

Arapça

Bulmak

Keşide

Farsça

Çekilen, alınan

Kesif

Arapça

Yoğun, koyu

Keşifçi

Arapça

Buluşçu, bulgucu

Keşifçilik

Arapça

Buluşçuluk

Kesret

Arapça

Bolluk

Kestane

Yunanca

Konur

Ketıl

İngilizce

Su ısıtıcısı, çaylık

Ketum

Arapça

Ağzısıkı

Keyfî

Arapça

Nitel, kendine göre, öze göre, kişye göre

Keyfiyet

Arapça

Nitelik, kişiye görelik

Keza

Arapça

Yine

Kibar

Arapça

Kostak, ince, taylan

Kibarlaşma

Arapça

Kostaklanma, inceleşme, taylanlaşma

Kibir

Arapça

Kasıntı, büyüklük taslama, şişinti

Kibrit

Arapça

Kav

Kifayet

Arapça

Yeterlik

Kilk

Farsça

Yazaç

Kils

Arapça

Kireçtaşı

Kimatoloji

İngilizce

Dalga bilimi

Kimya

Arapça

Nesnebilim, özbilim

Kimyacı

Arapça

Nesnebilimci, özbilimci

Kimyager

Arapça

Nesnebilimci, özbilimci

Kimyasal

Arapça

Nesnebilimsel, özbilimsel, özsel (kimyasal tepkime: özsel tepkime)

Kimyevî

Arapça

Özsel, nesnebilimsel

Kinaye

Arapça

Dolaylama, değinmece, dokundurma, iğneleme

Kinayeli

Arapça

Dolaylı, dolaylamalı, değinmeceli, dokundurmalı, iğnelemeli

Kinematik

Fransızca

Devinimbilim, devimbilim

Kinesiyoloji

İngilizce

İnsan devim bilimi

Kinetik

Fransızca

Devimsel, Devinimsel

Kisve

Arapça

Kılık

Kitabe

Arapça

Yazıt

Kitabevi

Arapça

Yayınevi, Betikçi

Kitabî

Arapça

Betiksel

Kitapçı

Arapça

Betikçi

Kitapçılık

Arapça

Betikçilik

Kitaplık

Arapça

Betiklik

Kıllet

Arapça

Azlık, kıtlık

Kınnap

Arapça

Sicim

Kırd

Arapça

Biçin

Kırk ambar

Türkçe

Kasık biti

Kırmızı

Arapça

Al, kızıl

Kıryel (Kırcayel)

Türkçe

Batıdan eser.

Kış

Türkçe

Eski Türkçedeki çeşitli karşılıkları: Kış, Kıs, Gış, Hış

Kısım

Arapça

Bölüm, Kesim

Kısmet

Arapça

Ülüş, pay, düşer, yazgı

Kısmetli

Arapça

Ülüşlü

Kısmetsiz

Arapça

Ülüşsüz

Kıstas

Arapça

Ölçüt

Kıta

Arapça

Anakara; dörtlük; bölük

Kıvam

Arapça

Yoğunluk, koyuluk, ölçün

Kıyafet

Arapça

Kılık, giysi

Kıyas

Arapça

Karşılaştırma, örnekseme

Kıyaslama

Arapça

Karşılaştırma

Kıymet

Arapça

Değer, eder, nitelik

Kıymetli

Arapça

Değerli, özel

Kıymetsiz

Arapça

Değersiz, kof, edersiz

Kız evlat

Türkçe

Eski Türkçedeki çeşitli karşılıkları: üğül/ügül/ül, çağa/sağa, ülen

Kız kardeş

Türkçe

Eski Türkçedeki çeşitli karşılıkları: üke, eceke/ecige, beçe/baça/bacı, senel

Kızılyel

Türkçe

Güneyden eser.

Klan

Fransızca

Oymak, Sop, Boy

Klasik

Fransızca

Alışılmış, Kökleşik, Kuralcı, Soyyapıt, Basmakalıp, Eski, Eskil, Eskin

Klik

Fransızca

Bölek, Tık

Klimatoloji

İngilizce

İklim bilimi.

Klinik

Fransızca

Tanıevi, Bakımevi

Klişe

Fransızca

Basmakalıp, Kalıplaşmış

Koalisyon

Fransızca

Ortak yönetim, eşyönetim

Kod

Fransızca

Düzgü, betim, gizgi

Koleksiyon

Fransızca

Derlem, biriktiri

Kolektif

Fransızca

Ortaklaşa, birlikte, hep

Kolektivizm

Fransızca

Ortaklaşacılık

Kolektör

Fransızca

Toplaç

Koleopteroloji

İngilizce

Kınkanatlı bilimi

Kolit

Fransızca

Kalınbağırsak yangısı

Kolon

Fransızca

Dikeç, kalınbağırsak

Koloni

Fransızca

Sömürge, topluluk, öbek

Kolonyalizm

Fransızca

Sömürgecilik

Kolye

Fransızca

Boyuncak, Boyunluk

Komando

Fransızca

Alpay, Akıncı

Kombinezon

Fransızca

Bileşim, düzen; içlik, içgömleği

Komedi

Fransızca

Güldürü, gülmece, gülüt

Komedyen

Fransızca

Güldürmen, güldürgen, güldürücü, güldüren

Komik

Fransızca

Gülünç

Komisyon

Fransızca

Kurul, özel kurul, yarkurul, yüzdelik, pay

Komite

Fransızca

Kurul, alt kurul

Kompartıman

Fransızca

Bölme, bölüt

Kompetan

Fransızca

Uzman, bilirkişi, usta

Komple

Fransızca

Tükel, Eksiksiz, Dolu, Takım, Bütünüyle

Kompleks

Fransızca

Karmaşık, karmaşa, toplanca; açmaz, gocuntu

Komplikasyon

Fransızca

Yan etki, karmaşıklık, sorun, beklenmeyen etki, bozuntu

Kompliman

Fransızca

Koltuklama, gönül okşama, yazma, tinleme

Komplo

Fransızca

Gizli düzen, tuzak, kurmaca

Kompozitör

Fransızca

Ezgimen, ezgiyazar (müzikte), oluşturucu, yazaç, yazman (yazında)

Komprador

İspanyolca

Aracı, işbirlikçi

Kompresör

Fransızca

Sıkmaç, sıkaç, basaç

Kompüter

İngilizce

Bilgisayar

Komünikasyon

Fransızca

İletişim

Komünizm

Fransızca

Ortakçılık

Komütatör

Fransızca

Çevirgeç, Çevirici

Kondansatör

Fransızca

Sığaç, Yoğunlaştırıcı

Kondisyon

Fransızca

Özgüç, tümdurum, durum, çekiş, edim, güç

Konfeksiyon

Fransızca

Anık giyim, giyim

Konferans

Fransızca

Sunuştay, konuşma, toplantı

Konfeti

İtalyanca

Serpinti, saçı, süslence

Konformizm

Fransızca

Uymacılık, uydumculuk, yararcılık

Konglomera

Fransızca

Yığışım, Çakılkayaç

Kongre

Fransızca

Kurultay

Konkasör

Fransızca

Taşkıran

Konkav

Fransızca

İçbükey

Konsantrasyon

Fransızca

Yoğunlaşma, Derişim

Konsantre

Fransızca

Yoğun, Derişik

Konsensüs

Fransızca

Uzlaşı

Konsept

Fransızca

Kavram

Konser

Fransızca

Dinleti

Konsonant

Almanca

Ünsüz, Sessiz

Konsorsiyum

Fransızca

Birliktelik, birlik, topluluk

Konstrüksiyon

Fransızca

Yapı, Yapım, Kurgu

Konstruktivizm

İngilizce

Yapılandırmacılık

Konsültasyon

Fransızca

Danışım, danışma, tanı, ortak tanı

Kontak

Fransızca

Değme, Dokuntu, Sürtünüm, İlgi, İletişim

Kontekst

Fransızca

Bağlam, ilişki, bağıntı

Kontent

Fransızca

İçerik, içerge

Konteyner

Fransızca

Taşımalık, kap, kapsar, kapsayıcı

Kontrast

Fransızca

Karşıt, çatışkı, karşıtlık, ters, terslik

Kontrat

Fransızca

Sözleşme

Kontrol

Fransızca

Denetim, Denetleme, Yoklama

Kontrolör

Fransızca

Denetçi

Konveks

Fransızca

Dışbükey

Konvektör

Fransızca

Isıyayar

Konvertibilite

Fransızca

Çevrilgenlik

Konvoy

Fransızca

Dizi, Düzüm

Konyoloji

İngilizce

Toz bilimi

Koordinasyon

Fransızca

Eşgüdüm

Koordinat

Fransızca

Enboy

Koordinatör

Fransızca

Eşgüdümcü

Kopya

Fransızca

İkiz, eş, benzer, çoğaltma, eşçekim, eşbaskı

Kopyalama

Fransızca

İkizlemek, eşlemek, benzetim, çoğaltma, eşçekim, eşbaskı

Korakyel

Türkçe

Güneydoğudan eser.

Koridor

Fransızca

Geçenek

Kortej

Fransızca

Tören alayı, Alay

Kot

Fransızca

Yükselti, basanak

Kotra

Fransızca

Yelkenli

Koyu gri

Fransızca

Horo, çalaygan, kır, boz

Koyu kahverengi

Türkçe

Kaltur

Koyu kırmızı

Türkçe

Kızıl

Kozmetik

Fransızca

Süslenti, süslük, sürümlük

Kozmetoloji

İngilizce

Süs bilimi

Kozmik

Fransızca

Evrensel

Kozmogoni

Fransızca

Evrendoğum

Kozmoloji

Fransızca

Evrenbilim

Kozmos

Fransızca

Evren

Kraliçe

Sırpça

Ece, hanım

Kramp

Fransızca

Kasınç, gerilme

Kranyoloji

İngilizce

Kafatası bilimi

Krater

Fransızca

Yanardağ ağzı

Kravat

Fransızca

Boyuncak, boyun bağı

Krayoloji

İngilizce

Soğukluk bilimi

Kreasyon

Fransızca

Yaratım, Tasarım, Çalışma, Esinim

Kreatif

Fransızca

Yaratıcı, Esinli

Kreatör

Fransızca

Yaratıcı, yaratımcı, üretmen, üretken

Kredibilite

Fransızca

Güvenirlik, sağlamlık

Kreş

Fransızca

Çoçuk yuvası

Kriko

İtalyanca

Kaldıraç, kaldırıcı

Kriminoloji

Fransızca

Suçbilimi

Kripto

Fransızca

Saklıyazı, Gizem

Kriptoloji

İngilizce

Gizleme bilimi

Kriter

Fransızca

Ölçüt

Kritik/tenkit

Fransızca

Eleştiri

Kritisizm

Fransızca

Eleştirimcilik, Eleştiricilik

Kritize etmek

Fransızca

Eleştirmek

Kriz

Fransızca

Bunalım, bun, sorun, sıkıntı, darlık

Kroki

Fransızca

Taslak, deneme, ön çalışma

Kromozom

Fransızca

Soyaktaran

Kronik

Fransızca

1. Süreli, süreğen, 2. Dergi, süreli yayın

Kronoloji

Fransızca

Süredizin

Kronometre

Fransızca

Süreölçer

Kros

İngilizce

Kırkoşusu

Kruvaze

Fransızca

Çapraz

Ksiloloji

İngilizce

Odunbilim

Kuartet

Fransızca

Dörtlü

Kübbat

Arapça

Kitre

Kudret

Arapça

Güç, Erk

Küfretmek

Arapça

Sövmek

Küfür

Arapça

Sövgü, Sövüş

Kukulya

Arapça

Koza

Kül rengi

Türkçe

Boz, boro, çalaygan, kır, boz

Külhanbeyi

Farsça

Kabadayı

Külliyat

Arapça

İzer, toplam, bütün

Külliye

Arapça

Yerleşke

Külliyen

Arapça

Bütünüyle, Bütünden, Tümüyle

Külot

Fransızca

Don, İç çamaşırı

Kült

Fransızca

Tapınç, kutsal, üstün, görk, görklü, görkemli

Kültür

Fransızca

Ekin, bilenek

Külüg

Türkçe

Türklerde bir san. Ünlü, soylu, bilinen. Ör: Külüg Bilge

Kulunca (külünce)

Türkçe

Üçüncü kuşak ata ve analar (dede ve nineler

Kumanda

Fransızca

Komuta, komut, yönetim, buyruk

Kumandan

Fransızca

Komutan, subay

Kumanya

İtalyanca

Azık

Kumpanya

İtalyanca

Ortaklık, topluluk

Kumpir

Bulgarca/Sırpça

Kumpir

Kümülasyon

Fransızca

Birikme, Toplam

Kümülüs

Fransızca

Kümebulut

Kupür

Fransızca

Kesik, Belge, Belgecik

Kur

Fransızca

Düzey (Dil eğitiminde), Alışımlık, Öğrencelik, Geçerdeğer, değer (ekonomide), yazılma, asılma, etkileme (cinsel konularda)

Kura

Arapça

Çekiliş, ad çekme

Küre

Arapça

Yuvar

Kurs

Fransızca

Öğrence

Kursör

İngilizce

İmleç (Bilgisayarda)

Kurşun kalem

Türkçe

Kurşun yazaç

Kurşuni

Türkçe

Sur, kurşun rengi

Kurye

Fransızca

Özel ulak, tapçı, tapşırıcı

Küspe

Arapça

Posa

Kusur

Arapça

Teltik, eksik, yanlış

Kutlug

Türkçe

Türklerde bir san. Kutlu, şan, şeref anlamlarında kullanıldı.

Kutsî

Arapça

Kutsal, kutlu, Tanrısal, yüce

Kutsiyet

Arapça

Kut, kutsallık, Tanrısallık, yücelik, yücem

Kutup

Arapça

Sonlam, uç

Kütüphane

Arapça

Betikevi

Kuva-yi Milliye

Arapça

Ulusal güç, Ulus güçleri

Kuvöz

Fransızca

Yaşanak, Yaşam aygıtı

Kuvvet

Arapça

Güç

Kuzyel

Türkçe

Soğuk eser. Genelde kuzeyden.

L

La-dini

Arapça

İnançdışı

La-edri

Arapça

Adsız

Labirent

Fransızca

Dolangaç

Lacivert

Farsça

Kovak/kevek

Lagün

Fransızca

Denizkulağı

Lağvetmek

Arapça

Kaldırmak

Lağvolmak

Arapça

Kaldırılmak

Lahza

Arapça

An

Lakap

Arapça

Takmavad, ayama

Lakayt

Arapça

Aldırışsız, takmaz, kaygısız

Lakaytlık

Arapça

Aldırışsızlık, takmazlık, kaygısızlık

Lakin

Arapça

Ancak, gel gör ki, yalnız

Lalettayn

Arapça

Gelişigüzel

Lamba

Fransızca

Işıtaç

Lambri

Fransızca

Ağaç kaplama, ağaçsıl, ağaçlama

Lanet

Arapça

Kargı, kargış, karabasan, albastı, kara töz

Lansman

Fransızca

Tanıtım, Bilgilendirme

Laptop

İngilizce

Dizüstü bilgisayar, dizüstü/ tablet: elüstü bilgisayar

Larenjit

Fransızca

Gırtlakyangısı

Larva

Latince

Kurtçuk

Latif

Arapça

İnce, taylan, şakacı

Latife

Arapça

İncelik, şaka, taylanlık

Laubali

Arapça

Aldırışsız, takmaz, kaygısız, gevşek

Lavabo

Fransızca

El yunağı

Layık

Arapça

Yakışır, yaraşık, uygun, denk, teŋ

Layıkıyla

Arapça

Yakışırcasına, uygun biçimde, yaraşırca

Lazım

Arapça

Gerek, gerekli

Legal

Fransızca

Yasal

Legalite

Fransızca

Yasallık

Lehim

Arapça

Kaynak, ergi

Leksikoloji

Fransızca

Sözlükbilim, Sözcükbilim

Lektör

Fransızca

Okutman

Lenf

Fransızca

Akkan

Lenfoloji

İngilizce

Akkan bilimi

Lengüistik

Fransızca

Dilbilimi

Leninizm

İngilizce

Lenincilik

Lepidopteroloji

İngilizce

Kelebek bilimi

Levazım

Arapça

Gereç, araç, aygıt, nesne, tavar

Levye

Fransızca

Kanırtaç

Lezbiyen

Fransızca

Kadınsevici, kadıncı

Leziz

Arapça

Tadımlı, tatlı, damağa uygun

Lezyon

Fransızca

Doku bozukluğu

Lezzet

Arapça

Tadım, tat

Libas

Arapça

Giysi

Liberal

Fransızca

Özgürlükçü, erkinci

Liberalizm

Fransızca

Erkincilik, Özgürlükçülük, Özel girişimcilik

Libya

Arapça

Börülce

Lider

İngilizce

Önder, hakan, kağan, öncü, başçı, yolbaşçı, başbuğ, başkan

Lifting

İngilizce

Gerdirme, Sıkılaştırma

Lig

Fransızca

Öbek, yarıştay (Küme: Arapçadır)

Light / Layt

İngilizce

Yelin, yelincek, ağır olmayan, duru, arı

Likit

Fransızca

Sıvı, akıcı, akışkan

Limit(Fr.) / sınır (Yun.) / hudut (Ar.)

Fransızca

Uç, çek, çekra (ülke sınırı anlamında Türk lehçelerinde kullanılır.)

Limnoloji

İngilizce

Göl bilimi

Link

Fransızca

Bağlantı, İlişim

Liposuction

İngilizce

Yağ aldırma

Lisan

Arapça

Dil

Lisans

Fransızca

Yüksek öğrenim, yetki, yetki belgesi, alan uzmanı, yetkinlik, yetkin

Liste

Fransızca

Dizelge

Literatür

Fransızca

Yazın, alanyazın

Litografi

İngilizce

Taşbaskı

Litoloji

Fransızca

Taşbilimi

Litosfer

İngilizce

Taşyuvarı

Liva

Arapça

Sancak, tugay

Lobi

İngilizce

Dalan, bekleme odası, görüşlük

Loder/Loader

İngilizce

Yükler, yükleç

Lojman

Fransızca

Kurum konutu, evcek

Lokal

Fransızca

1. Yerel, Yöresel 2. Dernekevi

Lokal anestezi

Fransızca

Yerel uyuşturma, bölgesel uyuşturma, uyutma

Lokalize Etmek

Fransızca

Yerelleştirmek

Lokavt

İngilizce

İşten çıkarma, iş bıraktırma, kovma

Lökosit

Fransızca

Akyuvar

Longplay

İngilizce

Uzunçalar

Lot

Fransızca

Tutam (Borsada)

Lügat

Arapça

Sözlük, Sözvarlığı

Lügatçe

Arapça

Sözlükçe

Lugaz

Arapça

Yanıltmaç

Lüks

Fransızca

Gösteriş, Gösterişli, Aşırı

Lümpen

Almanca

Ayaktakımı, görgüsüz, kaba, bilmez, hırt, işe yaramaz

Lup

Fransızca

Büyüteç

Lüzum

Arapça

Gerek

M

Maaile

Arapça

Barkça, bark

Maalesef

Arapça

Ne yazık, gel gör ki, ne acı ki

Maarif

Arapça

Ulusal eğitim

Maarif vekâleti

Arapça

Ulusal eğitim bakanlığı

Maaş

Arapça

Aylık

Maazallah

Arapça

Tanrı korusun/saklasın, Yaradan korusun/saklasın

Mabet

Arapça

Tapınak, kutsal yer, inançevi

Mabut

Arapça

Tapıncak

Maç

İngilizce

Karşılaşma, eşleşme, vuruşma, yarışma, dövüş, dövüşme

Macenta

İtalyanca

Gövem/güvem

Madde

Arapça

Özdek, öğe, nen, öz, töz

Maddi

Arapça

Özdeksel, akçasal, varlıksal

Maden

Arapça

Ergene

Mafiş

Arapça

Yok, bitti, kalmadı, boş

Mafsal

Arapça

Eklem, boğum

Mağara

Arapça

İn

Mağdur

Arapça

Kıygın, ezgin, dışlanmış

Mağfiret

Arapça

Bağışlanma

Mağlubiyet

Arapça

Yenilgi, utulma, ütülme

Mağlup

Arapça

Yenik, utuk

Mağlup etmek

Arapça

Yenmek, utmak, ütmek, kazanmak

Mağrur

Arapça

Büyüklenen, kasıntı, kendini beğenmiş, kurumlu, övünçlü, afralı tafralı

Mağrurane

Arapça

Övünçlüce, kendini beğenmişcesine, kendini beğenerek, afralı tafralı, şişinerek

Mahal

Arapça

Yer, yerlek, konum; el, il, ev, yurt

Mahalle

Arapça

Yöre

Mahalle muhtarlığı

Arapça

Yöre başkanlığı

Mahalleli

Arapça

Yöredeş

Mahalli

Arapça

Yerel, yöresel

Mahalli idare

Arapça

Yerel yönetim

Maharet

Arapça

Beceri, beceriklilik, yetenek, işbilirlik

Mahcubiyet

Arapça

Utanma, utangaçlık

Mahcup

Arapça

Utangaç

Mahcup etmek

Arapça

Utandırmak

Mahcup olmak

Arapça

Utanmak

Mahcur

Arapça

Kısıtlanmış

Mahdum

Arapça

Oğul

Mahdut

Arapça

Çizgi, uç

Mahfaza

Arapça

Koruma, saklama, korunum, sakınma, tutma, denetim, denetleme, korunak

Mahfuz

Arapça

Korunaklı, saklı, koruma altında

Mahir

Arapça

Becerikli, yetenekli, uzman, usta

Mahiyet

Arapça

Nitelik, durum, bağlam

Mahkeme

Arapça

1. Eski Türkçede Yargan. Yargı konağı, yargılık, yargıtay (genelleştirilebilir) 2. Değerlendirme, yargılama.

Mahlas

Arapça

Takma ad, ayama

Mahlûk

Arapça

Yaratık

Mahmude

Arapça

Bingözotu

Mahmur

Arapça

Uyuşuk, baygın

Mahmurlaşmak

Arapça

Uyuşmak, baygınlaşmak

Mahmurluk

Arapça

Uyuşukluk, baygınlık

Mahpus

Arapça

Tutuklu, tutsak

Mahpushane

Arapça

Tutukevi

Mahrek

Arapça

Yörünge

Mahrum

Arapça

Yoksun

Mahrum olmak

Arapça

Yoksunmak

Mahrumiyet

Arapça

Yoksunluk

Mahrumiyet bölgesi

Arapça

Yoksunluk bölgesi

Mahsul

Arapça

Ürün, verim

Mahsulat

Arapça

Ürünler

Mahsus

Arapça

Özgü, özellikle; şakacıktan

Mahv

Arapça

Yıkım, yokolma

Mahvetmek

Arapça

Yıkmak, yoketmek

Mahvolmak

Arapça

Yıkılmak, yokolmak

Mahzun

Arapça

Üzgün

Mahzur

Arapça

Üzüntü

Mahzurlu

Arapça

Sakıncalı

Mahzursuz

Arapça

Sakıncasız

Maişet

Arapça

Geçimlik, dirlik

Majüskül

Fransızca

Büyükdamga

Makam

Arapça

Orun, ölçü

Makber

Arapça

Gömütlük, sin

Makbul

Arapça

Geçerli

Makro

Fransızca

Büyük, Geniş, Büyükölçekli

Maksat

Arapça

Amaç, erek, umaç, umu

Maksatlı

Arapça

Amaçlı, erekli

Maksatsız

Arapça

Amaçsız, ereksiz

Maksi

Fransızca

Uzun

Maksimal

Fransızca

En çok, en büyük, en yüksek, doruksal

Maksimum

Fransızca

Doruk, En çok, En büyük, En yüksek

Makta / maktu

Arapça

Kesit, kesilmiş, kesilen

Makul

Arapça

Ussal; uygun, elverişli

Makyaj

Fransızca

Becet, besen, bezek, sürün, süs, süslenti, takış, takı, yazal, (Aksesuar: bezek, kolgay, kuyum, püskül, sereday, sırga, küpe, tagı/takı/takığ, takış, kolbag

Malakoloji

İngilizce

Yumuşakça bilimi

Malarya

Fransızca

Sıtma

Malik

Arapça

İye, yetkin, bulunan, bulgun

Malikane

Arapça

Konak, köşk, özel konak, yurtluk

Malul

Arapça

Sökel, engelli, özürlü; bozuk, eksik

Malulen

Arapça

Sökellikten, engelden dolayı, özürden, özür nedeniyle

Malum

Arapça

Belli, bildik, bilinen

Malumat

Arapça

Sorak, bilgi, bulgu

Malzeme

Arapça

Gereç, araç, nesne, aygıt

Mamafih

Arapça

Ek olarak, ayrıca, şöyle ki

Mammaloji

İngilizce

Memelibilim

Mamul

Arapça

Ürün, yapıt, üretim

Mamur

Arapça

Bayındır, uygar, kalkınmış, gelişmiş

Mana

Arapça

Anlam, içerik, karşılık

Management

İngilizce

Yönetim, Yöneticilik, İşletme

Manen

Arapça

Tinel, tinsel, özgüççe

Manevi

Arapça

Tinsel, tinel, özgüçsel

Maneviyat

Arapça

Tince, özgüç, yürek gücü

Mangal

Arapça

Közlük

Manî / mani

Arapça

Engeller, önleyiciler, sıkıntı, açmaz

Manidar

Arapça

Anlamlı, iğneleyici, çeldirici, başka, değişik

Manifesto

İtalyanca

Bildiri, Bildirge, Açıklama

Manipülasyon

Fransızca

Yönlendirme, tuzaklama, kaşıma, kandırma, el altından yönetmek

Manivela

İtalyanca

Kaldıraç

Manometre

Fransızca

Basıölçer, baskıölçer

Manşet

Fransızca

Başlık, üstbaşlık; kolluk, giysi kolluğu

Manşon

Fransızca

Ellik, Bağlantı, Elkürkü, Ekbileziği

Mantalite

Fransızca

Anlayış, Bakış, Algılama

Mantık

Arapça

Usbilim, us, anlak

Manzara

Arapça

Görünüm, görünüş, izlenek

Maraz

Arapça

Sayrılık, bozukluk, sökellik, engel

Mareşal

Fransızca

Oduz

Marifet

Arapça

Beceriklilik, ustalık, uzmanlık, yetenek, yetkinlik

Marjinal

Fransızca

Aykırı, uç, sıradışı, ayrıksı, toplum dışı, genel dışı

Marka

İtalyanca

Bellik, ongun

Markaj

Fransızca

Oyuncu tutma, tutma, kapma

Marksizm

İngilizce

Marksçılık

Mars, Merih

Latince

Kürüt (kürüd), kızandız/kızıldız, kızantır/kızıltır, kızan/kızıl

Maruz kalmak

Arapça

Uğramak, karşılaşmak

Maruzat

Arapça

Diyecek, açıklama, bilgi, özet

Masa

İtalyanca

Kona

Maşaallah

Arapça

Yaradan ne isterse, Yaradanın dediği olur,Tanrı gönendire, Tanrı esirgesin, Yaradan gönendire, Tanrı yüceltin, Tanrım esirgesin.

Masaj

Fransızca

Ovma, Ovuşturma

Masajcı, Masör

Fransızca

Ovucu, ovman

Maskara

Arapça

1. Güldürücü, şakacı, soytarı (Arapçada) 2. Kirpik boyası (Fransızcada)

Maskot

Fransızca

Uğurluk, Simge

Masraf

Arapça

Gider, yitim

Mastar

Arapça

Ad-eylem, eylemlik

Maşuk

Arapça

Sevgili, sevilen

Masum

Arapça

Suçsuz, yazıksız

Masumiyet

Arapça

Suçsuzluk, bükelik, yazıksızlık

Masuniyet

Arapça

Dokunulmazlık, korunma, korunurluk, sakınılan, korunulan

Mat

Fransızca

Donuk, kıpırtısız, içtenliksiz, soluk

Matador

Fransızca

Boğa güreşçisi

Matbaa

Arapça

Basımevi

Matbu

Arapça

Basılı, basılmış, yayınlanmış, tek çeşit

Matbuat

Arapça

Basın, basın yayın, basılmış belge, basılı yayın

Matem

Arapça

Ağıt, yas, sağu

Matematik

Fransızca

Uzbilim, Sayıbilim

Materyal

Fransızca

Gereç, Araç, Olgu, Nesne, özdek

Materyalizm

Fransızca

Özdekçilik, nesnecilik

Matine

Fransızca

Gündüz gösterimi

Matkap

Arapça

Delgi, delgeç

Matrak

Arapça

Gülünç; değnek

Matriarkal

Fransızca

Anaerkil

Matuf

Arapça

Yönelik, ilişkin, değin

Mavera

Arapça

Öte, uzak, arka

Maveraün-nehr

Arapça

Irmak ötesi (Soğd ülkesi)

Mavi

Arapça

Gök, gökçe

Mâvi/mavi

Arapça

Kökçek/gökçek, gök, göğ

Mayi

Arapça

Sıvı

Mazbata

Arapça

Tutanak, belge, yetki belgesi, görev yazısı

Mazbut

Arapça

Ele geçirilmiş; düzenli, düzgün, beğenilen, derli toplu; korunmuş

Mazeret

Arapça

Gerekçe, neden, etken, etki

Mazhar

Arapça

Ergin, ulaşmış, yetkin, olgun

Mazlum

Arapça

Ezgin, ezilmiş, incinmiş, incitilmiş

Mazmun

Arapça

Kavram, olgu,sözün anlattığı nen, dolaysama

Meal

Arapça

Anlam, içerik, karşılık, çeviri, yorum, başka dilde açıklama

Meblağ

Arapça

Tutar, eder,değer

Mebus

Arapça

Saylav

Mecal

Arapça

Güç, erk, özgüç, istek

Mecaz

Arapça

İmgelem, imge, simgeleme, simgesel anlatım

Meçhul

Arapça

Bilinmeyen, belirsiz

Mecmua

Arapça

Dergi, derleme

Mecra

Arapça

Akış, akıntı, akım yeri, akarsu yatağı, akak, yol, yöntem

Meczup

Arapça

Deli, usunu yitirmiş, kendini yitirmiş (cazibeye kapılmış)

Med

Arapça

Uzatma, gitme, ara verme, çekilme

Med-cezir

Arapça

Gelgit

Medar

Arapça

Dönence, döngü, yörünge

Medar-ı iftihar

Arapça

Övünç nedeni, övünçlük

Meddah

Arapça

Söz ustası, Sözçatar, taşlama ustası

Medeni

Arapça

Uygar, çağdaş, ileri, (kentli, Medineli anlamından gelişmiştir.)

Medeniyet

Arapça

Uygarlık, çağdaşlık, gelişmişlik

Medet

Arapça

Yardım, umar, beklenti

Meditasyon

Fransızca

Odaklanma, Yoğunlaşma, Dalınç

Medya

İngilizce

Basın Yayın, İletişim

Mefhum

Arapça

Kavram, olgu, olay

Mefkure

Arapça

Ülkü, amaç, erek, kavram

Mefruşat

Arapça

Döşemelik

Meftun

Arapça

Tutkun, sevgin, eşırı düşkün, yanık, baştan çıkmış

Megalomani

Fransızca

Büyüklenme, kendini beğenme, uçma

Megastar

İngilizce

Başyıldız

Mehtap

Farsça

Ayışığı

Mekân

Arapça

Yer, yerlek, konum; ev, yurt

Mekanizma

İtalyanca

Düzenek

Mekruh

Arapça

İğrenç, uygunsuz, çirkin

Mektep

Arapça

Okul (yazma yeri, yazıhane anlamında)

Melankoli

Fransızca

Karakaygı, üzüntü, yıkım, üzünç

Melek

Arapça

Aybike, aybüke, (Tünder, tünkür: Eski Türlerde dilekleri Tanrı'ya ulaştıran melek. Tün: Gece, karanlık.)

Meleke

Arapça

Yeti, yetenek, özellik

Melez

Arapça

Kırma, karma

Melodi

Fransızca

Ezgi, yır

Melül

Arapça

Boynu bükük, bezgin, üzgün

Melun

Arapça

Kargışlı, kargış edilmiş, aşağılık, (Ar. lanet edilmiş sözcüğünden)

Memat

Arapça

Ölüm

Memleket

Arapça

Ülke, il, yöre

Memluk

Arapça

Kölemen, kul, iye olunan nen

Memnu

Arapça

Yasak, yasaklanmış

Memnun

Arapça

Memnuniyet

Arapça

Memorandum

Fransızca

Andıç

Memur

Arapça

(Eski Türklerde böğdün, irgin, irkli, tamgaç, tayançı), emekçi, iş eri, emir kulu, görevli kimse

Men edilmek

Arapça

Yasaklanmak, engellenmek, atılmak, dışlanmak

Men etmek

Arapça

Yasaklamak, dışlamak, atmak

Menajer

Fransızca

Yönetici, danışman, sorumlu

Menba

Arapça

Pınar, kaynak

Menfaat

Arapça

Çıkar, beklenti, umar

Menfi

Arapça

Olumsuz, eksi

Menfur

Arapça

İğrenç, alçakça, bayağı

Mengene

Arapça

Sıkaç

Menhus

Arapça

Uğursuz

Meni

Arapça

Ersuyu

Menkul

Arapça

Taşınır

Menopoz

Fransızca

Yaş dönümü, Aybaşı görmezlik

Menşe

Arapça

Köken, kök

Menşeli

Arapça

Kökenli

Mensubiyet

Arapça

Üyelik

Mensucat

Arapça

Dokumacılık

Mensup

Arapça

Üye

Menü

Fransızca

Seçke

Mera

Arapça

Otlak, çayır

Meram

Arapça

İstem, sıkıntı, sorun, çözgü

Merasim

Arapça

Tören

Mercii

Arapça

Orun, kurum, yetkili, (Arapçadaki anlamı geri dönülen yer, sığınak, yuva)

Mereoloji

İngilizce

Bağlantı bilimi

Merhale

Arapça

Aşama

Merhamet

Arapça

Acıma, sakınma, koruma,

Meridyen

Fransızca

Boylam, Boylam çizgisi

Merkep

Arapça

Eşek

Merkez

Arapça

Ortay, özek, odak

Merkür, Utarit

Latince

Tilekdiz (dilektir), Tileg / dilek yıldızı

Mermi

Arapça

Kurşun

Mersiye

Arapça

Sagu, sağu, ağıt

Mertebe

Arapça

Basamak, aşama

Mesafe

Arapça

Ara, uzaklık, yol

Mesai

Arapça

Çalışma, iş süreci, iş sürevi

Mesaj

Fransızca

İleti, ulatı

Meşakkat

Arapça

Güçlük, çetinlik, çile, tasa

Mesane

Arapça

Siytoru

Mesane iltihabı

Arapça

Siytoru yangısı

Mesela

Arapça

Örneğin, sözgelimi

Mesele

Arapça

Sorun, soru, konu, sıkıntı, kaygı

Mesh etmek

Arapça

Sıvamak, ovmak, ovuşturmak, yağla ovmak

Meşhur

Arapça

Ünlü, tanınmış, bilinir, sanlı

Mesih

Arapça

1. Hz. İsa, kurtarıcı 2. Yağla ovulmuş olan

Mesire

Arapça

Gezintilik, kırlık

Mesken

Arapça

Ev, konut, oturulan ev, özel alan, özel yer

Meskun mahal

Arapça

Konutsal alan, özel alan, oturulan ev, konut

Meslek

Arapça

Uğraşı, iş, ilgi alanı, iş alanı, bölüm

Mesnet

Arapça

Dayanak

Meşru

Arapça

Yasal, geçerli, törel

Meşrubat

Arapça

İçecek(ler)

Meşruiyet

Arapça

Yasallık, geçerlilik, töresellik

Mesul

Arapça

Sorumlu (Arapçada 1. kendisine soru sorulan kimse, 2. sorulan nen, soru, sorgu)

Mesuliyet

Arapça

Sorumluluk

Mesut

Arapça

Mutlu, sevinçli, ongun, coşkun, erinçli

Metafizik

Fransızca

Doğaüstü, Doğaötesi

Metafor

Fransızca

Simgelem, simgesel anlatım, eğretileme

Metamorfoz

Fransızca

Başkalaşım, Değişim, Dönüşüm

Metanet

Arapça

Dayanık, vargılılık, istenç

Metastaz

Fransızca

Yayılma (Tıpta)

Meteor

Fransızca

Göktaşı

Meteoroloji

İngilizce

Gökyüzü bilimi

Meth etmek

Arapça

Övmek, beğeni bildirmek

Methiye

Arapça

Övgü, övme

Metodoloji

Fransızca

Yöntembilim

Metot

Fransızca

Yöntem, yol, yordam

Metres

Fransızca

Kapatma, oynaş, ikinci sevgili

Metro

Fransızca

Alttaşıt, altulaşım taşıtı

Metroloji

İngilizce

Ölçüm bilimi.

Metropol

Fransızca

Anakent

Metroseksüel

İngilizce

Bakımlı erkek, kent erkeği, kırık

Mevcudiyet

Arapça

Varlık, bulunma

Mevcut

Arapça

Var, bulunur

Mevduat

Arapça

Yatırım, özakça

Mevki

Arapça

Konum, orun, yer, durum

Mevkuf

Arapça

Tutuklu

Mevkufhane

Arapça

Tutukevi

Mevsim

Arapça

Sürem; dönem, çağ

Mevsimlik

Arapça

Süremlik, dönemlik

Mevta

Arapça

Ölü (Arapçada çoğuldur: ölüler)

Mevzu

Arapça

Konu, alan, dal, ortaya konan, konmuş olan, tartışmanın konusu

Mevzuat

Arapça

İşlerge, yönerge

Mevzubahis

Arapça

Söz konusu, değinilen, konuşulan konu

Meydan

Farsça

Alan, Ortalık

Meyil

Arapça

Eğim, Eğilim, Yönelim, Eğiklik, İlgi, Akıntı

Meyilli

Arapça

Eğimli, eğilimli

Meyletmek

Arapça

Yönelmek

Meymenet

Arapça

Uğur, olcay, ışık, kutluluk

Meyyal

Arapça

Eğilgen, yollu, istekli

Mezar

Arapça

Gömüt, sin, kurgan, korugan

Mezat

Arapça

Açık artırma, yükseltme

Mezbaha

Arapça

Kesimevi

Mezbele

Arapça

Süprüntülük

Meziyet

Arapça

Üstünlük, özellik, ayrıcalık, erdem

Mezraa

Arapça

Çayırlık, tarla, ekenek, haymana, ekim ve dikim yapılan yer, tarla.

Miad

Arapça

Süre, çağ

Mide

Arapça

Kursak

Midi

Fransızca

Orta

Miğfer

Arapça

Tulga, tolga

Migren

Fransızca

Tutma, yarım baş ağrısı

Mihnet

Arapça

Bun, sıkıntı, üzüntü

Mihrak

Arapça

Odak

Mihver

Arapça

Eksen, dolay

Mikoloji

İngilizce

Mantar bilimi

Mikro

Fransızca

Küçük, Dar, Yerel, Az

Mikrobiyoloji

İngilizce

Tek gözeli bilimi

Mikser

Fransızca

Çırpıcı, Karmaç

Miktar

Arapça

Nicelik, oran, ölçü

Mikyas

Arapça

Ölçek, ölçüm aracı

Milenyum

İngilizce

Binyıl

Militan

Fransızca

Öldürgen, savaşçı

Militarizm

Fransızca

Orduculuk, erlik

Millet

Arapça

Ulus, bodun, hun, kün (Arapçadaki anlamı: Bir töre, bir din ya da bir görüşe bağlı cemaat)

Milletvekili / Mebus / Vekil

Arapça

Saylav, salgut (Eskiden bir bölgeyi temsilen, Kağan’a, başkente gönderilen kişilere verilen san.

Milli

Arapça

Ulusal, bodunsal, hunsal, künsel (Arapçadaki anlamı: Bir töre, bir din ya da bir görüşe bağlı cemaat)

Milliyet

Arapça

Ulus, ulusallık, boyluk, boy, Ulus, bodun, hun, kün (Arapçadaki anlamı: Bir töre, bir din ya da bir görüşe bağlı cemaat)

Mimik

Fransızca

Sim, edim, yansılama (taklit)

Mineraloji

İngilizce

Ergene bilimi.

Mini

Fransızca

Küçük, Kısa

Minimal

Fransızca

En az, En düşük

Minimum

Fransızca

En az, En küçük, En Düşük

Minüskül

Fransızca

Küçük damga

Miraç

Arapça

Göğe yükselme, Tanrı katına çıkma, göğelme (Arapçada 1. Merdiven 2. Hz Muhammed'in Receb ayının 27. gecesi gökyüzüne çıkması.)

Miras

Arapça

Kalıt, bırakıt, atalık

Mirmekoloji

İngilizce

Karınca bilimi

Misafir

Arapça

Konuk (Arapçada sefer yapan, yolcu)

Misafirhane

Arapça

Konukevi

Misafirperver

Arapça

Konuksever

Misak-ı Millî

Arapça

Ulusal Ant, belgeye bağlanmış ant, sözleşme

Misal

Arapça

Örnek

Misil

Arapça

Kat

Miskin

Arapça

Uyuşuk, mıymıntı, bezgin, bezmiş, uyuz, yoksul

Misli

Arapça

Katı, katıyla

Mistik

Fransızca

Gizemli, Gizemcil

Mistisizm

Fransızca

Gizemcilik

Misyon

Fransızca

Görev, amaç, özgörev

Misyoner

Fransızca

Görevli, özel görevli, dinyayar, dinyayıcı

Mit, Mitos

Fransızca

Söylence

Miting

İngilizce

Buluştay, açık alan toplantısı

Mitoloji

Fransızca

Söylencebilim

Miyoloji

İngilizce

Kas bilimi.

Mizaç

Arapça

Yaradılış, ıra

Mizah

Arapça

Gülmece, güldürü

Mizanpaj

Fransızca

Betleme, Bet düzeni

Mizansen

Fransızca

Düzenti, kurgu, kurgulama

Mıntaka

Arapça

Bölge, yöre, alan (Arapçadaki anlamından çıkmıştır. Ar, tokalı kuşak, kemer

Mısra

Arapça

Dize

Mızrak

Arapça

Kargı, süngü

Mobbing

İngilizce

Baskılama, baskıntı, yıldırı, bezdiri, bıktırım

Mobil

Fransızca

Gezici, Taşınabilir (Seyyar: Arapça sözcüğünü de karşılar)

Model

Fransızca

Örnek, Benzer, Biçim

Modem

İngilizce

Çevirge

Modern

Fransızca

Çağdaş, çağcıl, uygar, gelişmiş, gelişkin

Modernizasyon

Fransızca

Çağdaşlaşma, uygarlaşma, gelişme

Modifikasyon

Fransızca

Değiştiri, değişke, değişim, eklenti, biçem

Modül

Fransızca

Bölüm, kutucuk, bölüt

Modülasyon

Fransızca

Değişme, gezinme, geçiş, geçki, bölümcük, bölüm

Mola

İtalyanca

Durgu, ara, ara verme, dinlenme, dinlenti

Molotof Kokteyli

Fransızca

Alev topu, ateş topu, bezdirim

Monarşi

Fransızca

Tekerklik

Monizm

Fransızca

Tekçilik

Monoblok

Fransızca

Tek gövde, yığın

Monogami

Fransızca

Tek eşlilik

Monopol

Fransızca

Tekel

Monoton

Fransızca

Tekdüze, değişmez, sıkıcı, benzer, olağan

Montaj

Fransızca

Kurgu, ekleme, eklenti, kurmaca, birleştirme, örüntü

Mor

Yunanca

Göğez/güvez

Moral

Fransızca

İçgüç, gönül gücü

Moralizm

Fransızca

Aktörecilik, Törecilik

Moratoryum

Fransızca

Erteletme

Morfem

Fransızca

Biçimbirimi, özbirim, birim

Morfoloji

Fransızca

Yapıbilimi, yapıbilgisi

Mortgage

İngilizce

Tutsat (İpotek karşılığında verilen uzun vadeli borç), ödesiye

Motif

Fransızca

Örge (halı, kilim); itki, güdü

Motivasyon

Fransızca

Güdülenme, Güdüleme, İsteklendirme, İstek, İtki

Motto

İtalyanca

Özdeyiş

Mozaik

Fransızca

Silme taş, bölüklü yapı, taşıl

Mozole

Fransızca

Anıt, gömüt

Muaf

Arapça

Bağımsız, bağışık, ilintisiz, erkin, özgür

Muallim

Arapça

Bilimci, öğretmen

Muallime

Arapça

Bilimci, öğretmen

Muamele

Arapça

İşlem, davranış, edim

Muamma

Arapça

Belirsizlik, bilinmezlik

Muaşaka

Arapça

Sevileşme, karşılıklı sevi (aşk)

Muasır

Arapça

Çağdaş, çağcıl, uygar, gelişmiş, gelişkin

Muavin

Arapça

Yardımcı, danışman, eşlikçi

Muayyen

Arapça

Belirli, bilinen

Mübadele

Arapça

Değişim

Mübalağa

Arapça

Abartı, abartma

Mübarek

Arapça

Verimli, kutlu

Mücadele

Arapça

Savaş, Savaşım, Uğraş, Çaba

Mücahit

Arapça

İnanç savaşçısı

Mücavir

Arapça

Komşu

Mücbir

Arapça

Zorlayıcı

Mücehhez

Arapça

Donanımlı

Mücella

Arapça

Parlak

Mücerret

Arapça

Soyut

Mucibince

Arapça

Gereğince, gerektiği gibi

Mucit

Arapça

Buluşçu, kılgıcı

Mucize

Arapça

Tansık, olağanüstü olay

Mücrim

Arapça

Suçlu, suç işleyen

Müdafaa

Arapça

Savunma, koruma

Müdafi

Arapça

Savunucu

Müdahale

Arapça

Karışma, Elatma, Arayagirme

Müdavim

Arapça

Gedikli, sürekçi (Arapça devam eden)

Müddet

Arapça

Süre, çağ, evre, dönem

Müderris

Arapça

Öğretmen, eğitmen

Mudi

Arapça

Yatırımcı, girişimci

Müdire

Arapça

Kadın yönetici

Müdür

Arapça

Yönetici, yönetmen, sorumlu

Müellif

Arapça

Yazar

Müennes

Arapça

Dişil, dişi, dilbilgisinde dişil ekler.

Müesses

Arapça

Kurulu, kurulmuş

Müessese

Arapça

İşletme, kurum, kuruluş

Müessif

Arapça

Üzücü, üzüntüye boğan, üzen

Müessir

Arapça

Dokunaklı, etkileyici, etki eden

Müessis

Arapça

Kurucu

Müeyyide

Arapça

Yaptırım, güçlendirme, güçlendiren

Mufassal

Arapça

Ayrıntılı

Müfessir

Arapça

Yorumcu, açıklamacı

Müfettiş

Arapça

Denetmen

Muffin

İngilizce

Bir tür küçük kek

Müflis

Arapça

Batkın, batmış, batık

Müfredat

Arapça

İçerge, Yönerge

Müfret

Arapça

Tek, bireysel, kişisel

Müfrid

Arapça

İleri giden, azan, abartan

Mugalata

Arapça

Yanıltmaca, aldatmaca

Mugayir

Arapça

Aykırı, ters, karşıt

Muğlak

Arapça

Anlaşılmaz, çapraşık, belirsiz, saçma (Arapçada kilitli, kapalı)

Muhabbet

Arapça

Söyleşi, sevim, arkadaşlık, yoldaşlık

Muhaberat

Arapça

İletişim, duyum, duyuşum, salıklaşma(lar)

Muhabere

Arapça

İletişim, duyum, duyuşum, salıklaşma, ulaklaşma

Muhabir

Arapça

Ulak, duyumcu, iletmen, iletişimci, duyman

Muhaceret

Arapça

Göç, göç eden

Muhacir

Arapça

Göçmen

Muhafaza

Arapça

Koruma, kollama, saklama, sakınma

Muhafazakar

Arapça

Bağnaz, yobaz, tutucu

Muhafız

Arapça

Koruyucu, koruma, güvenlik görevlisi

Muhakkak

Arapça

Kesinlikle, kuşkusuz, yüzde yüz, kaçınılmaz

Muhakkik

Arapça

Denetleyen, inceleyen, soruşturman, denetmen

Muharebe

Arapça

Çatışma, çarpışma, vuruşma, savaşma

Muharip

Arapça

Savaşçı, vuruşkan, savaşkan

Muharrer

Arapça

Yazılı, yazılmış

Muharrir

Arapça

Yazar, yazan

Muhasebe

Arapça

Saymanlık

Muhasebeci

Arapça

Sayman

Muhasip

Arapça

Sayman

Muhayyile

Arapça

Düşlem, imgelem, sanma, sanrı

Mühim

Arapça

Önemli, değerli

Mühimmat

Arapça

Savaş gereçleri, savaşlık, donanım

Muhit

Arapça

Çevre, ortam, dolay, yöre

Muhkem

Arapça

Berk, korunuk, korunaklı, sağlam, sağlamlaştırılmış, kuşatan, kucaklayan, çevre

Mühlet

Arapça

Önel, süre, dönem

Muhrip

Arapça

Savaş gemisi

Muhtaç

Arapça

Gereksir, gereksinimci, yoksul

Muhtar

Arapça

Oba başkanı, yöre başkanı; özerk (muhtar vilayet: özerk il)

Muhtariyet

Arapça

Özerklik

Muhtelif

Arapça

Türlü, türlü türlü, ulamlı, değişik

Muhtemel

Arapça

Olası, olasılı, umulur, beklenen, beklenir

Muhtemelen

Arapça

Büyük olasılıkla, olasılıkla, umulur, umulan, beklenir, görünüşe bakılırsa

Muhterem

Arapça

Saygıdeğer, değerli, saygın

Muhteşem

Arapça

Görkemli, görklü, ediz, ülgen

Muhteva

Arapça

İçerik, kapsam

Muhteviyat

Arapça

İçindekiler

Muhtıra

Arapça

Anımsatma, bildirme, bildiri (askeri bildiri)

Mühür

Farsça

Damga

Mukabele

Arapça

Karşılık, ilişik

Mukabil

Arapça

Karşı, karşılık, ilişkin, dayalı olarak

Mukadder

Arapça

Kaçınılmaz, kaçınılmaz olarak, yazgı

Mukadderat

Arapça

Alınyazısı, yazgı

Mukaddes

Arapça

Kutsal, ulu, yüce, Tanrısal, soylu, değer

Mukaddime

Arapça

Başlangıç, önsöz, giriş, açıklama, sunu

Mükafat

Arapça

Ödül

Mükaleme

Arapça

Konuşma

Mukallit

Arapça

Yansıcı, yansılayıcı

Mukavele

Arapça

Sözleşme, bağıt

Mukavemet

Arapça

Direniş, direnç, karşılık

Mukayese

Arapça

Karşılaştırma

Mükellef

Arapça

Yükümlü, Sorumlu

Mükemmel

Arapça

Eksiksiz, yetkin, olağanüstü, ediz, ülgen, görklü, görkemli

Mükerrer

Arapça

Yinel, yeniden yapılan, yinelenen

Muktebes

Arapça

Alıntılanmış, alınmış

Müktesebat

Arapça

Kazanımlar

Müktesep

Arapça

Kazanılmış, elde edilmiş

Mülahaza

Arapça

İrdeleme, görüş

Mülakat

Arapça

Görüşme, söyleşi, buluşma; işgörüşmesi

Mülayim

Arapça

Uysal, dingin, durgun

Mülazım

Arapça

Teğmen

Mülemma

Arapça

Alaca, karma

Mülhem

Arapça

Esin, esin edilmiş, verilmiş

Mülkiyet

Arapça

İyelik, mal, tavar, nesne

Mülteci

Arapça

Sığınmacı

Mülti/Multi

Fransızca

Çok, çoklu

Multimedya

İngilizce

Çoklu ortam

Multivizyon

İngilizce

Çoklu gösterim, gösterimler

Mülzem

Arapça

Gerekli

Mümin

Arapça

İnançlı, inanan

Mümkün

Arapça

Olanaklı, olabilir

Mümtaz

Arapça

Ayrıcalıklı, seçkin, özel

Münacat

Arapça

Yakarış

Münafık

Arapça

Sinsi, iki yüzlü, arabozucu

Münakaşa

Arapça

Atışma, çekişme, kavga, atışma

Münasebet

Arapça

İlişki, İlgi, ilişik, ilinti, neden, bağıntı

Münasip

Arapça

Uygun, ilgili, uyumlu, orantılı

Münazara

Arapça

Tartışma, yarışma, görüş tartışması

Mundar

Farsça

Pis, kötü, ölüt, ölü

Müneccim

Arapça

Yıldızbilimci, gökbilimci

Münekkit

Arapça

Eleştirmen

Münevver

Arapça

Aydın

Münferit

Arapça

Tekil, bireysel, yalnız, ayrı

Münharif

Arapça

Çarpık, bozma, eğme

Munis

Arapça

Uysal, dingin, durgun

Münkir

Arapça

Yok sayan, yoksayımcı, karşı çıkan

Muntazam

Arapça

Düzenli, düzgün, derlitoplu

Müphem

Arapça

Belirsiz, kuşkulu

Müptela

Arapça

Düşkün, bağımlı, tutkun

Murabba

Arapça

Dördül, dörtgen

Müracaat

Arapça

Başvuru, danışım, danışma

Murakabe

Arapça

Denet, denetleme

Murakıp

Arapça

Denetçi

Murdar

Arapça

Pis, kötü, ölüt, ölü

Mürebbi

Arapça

Eğitmen, eğitici

Müreffeh

Arapça

Gönençli, varlıklı, bay, erinçli

Mürettebat

Arapça

Çalışman, takım, çalışan

Mürettep

Arapça

Düzenli

Mürettip

Arapça

Dizmen, düzenleyen, ayarlayan

Mürettiphane

Arapça

Dizgiyeri

Mürşit

Arapça

Kılavuz, yol gösterici

Mürteci

Arapça

Gerici, yobaz

Müsabaka

Arapça

Yarışma, karşılaşma

Müsabık

Arapça

Yarışmacı, karşılaşmacı, yarışan

Müsadere

Arapça

Elkoyma

Müşahede

Arapça

Gözlem

Müşahede etmek

Arapça

Gözlemlemek

Müşahhas

Arapça

Somut

Müsahhih

Arapça

Düzeltmen

Müşahit

Arapça

Gözlemci

Müsait

Arapça

Elverişli, uygun

Müsamaha

Arapça

Gözyumma

Müşavir

Arapça

Danışman

Müşavirlik

Arapça

Danışmanlık

Müsebbip

Arapça

Neden, nedenci, sorumlu

Müselsel

Arapça

Ardışık

Müsennem

Arapça

Tümsek

Müşkül

Arapça

Çetin, Güç, Engel, Güçlük

Müspet

Arapça

Olumlu, uygun, olur

Müsrif

Arapça

Savurgan, tutumsuz

Müstacel

Arapça

İvedi, tez, ivegen

Müstahak

Arapça

Yaraşır, uygun, yerinde

Müstahsil

Arapça

Üretici, üretilen, elde edilen

Müstehcen

Arapça

Açıksaçık, çirkin, yakışıksız

Müstehlik

Arapça

Tüketici

Müstehzi

Arapça

Alaycı

Müşteki

Arapça

Suçlayan (hukukta); yakınmacı, yakınan, sızlanan

Müştemilat

Arapça

Eklenti, eklentiler

Müşterek

Arapça

Ortak

Müşteri

Arapça

Alıcı, alımcı, algan, alışverişçi

Müsteşarlık

Arapça

Bakan yardımcılığı, Bakan danışmanı

Müstesna

Arapça

Kural dışı; benzersiz; ayrık, ayral; dışında, ayrı

Müsteşrik

Arapça

Doğubilimci

Müstevli

Arapça

Yayılıcı, yayılgan; salgın

Müsvedde

Arapça

Karalama, taslak, ön çalışma

Mutaassıp

Arapça

Yobaz, bağnaz, tutucu

Mutabakat

Arapça

Uyum, özdeşlik, anlaşma

Mutabık

Arapça

Uyumlu, özdeş, anlaşmış

Mütalaa

Arapça

Düşünme, Düşünce, Değerlendirme, görüş

Mütareke

Arapça

Antlaşma, Bırakışma

Mutasarrıf-ı liva

Arapça

Sancakbeyi

Mutasavvıf

Arapça

Tanrı yoldaşı, gizemci, gizemselci

Mutasyon/mütasyon

Fransızca

Değişim, dönüşüm, uyumsama, uyma

Mutat

Arapça

Alışılmış, alışılan, bilindiği gibi

Müteaddit

Arapça

Birçok

Müteahhit

Arapça

Bağıtçı, yüklenici

Müteakiben

Arapça

Ardından, sonrasına

Müteakip

Arapça

Ardıl, sonrası, ardından gelen

Muteber

Arapça

Saygın, geçerli, önemli

Mütebessim

Arapça

Güleç

Mütecanis

Arapça

Türdeş

Mütedeyyin

Arapça

İnançlı

Mutedil

Arapça

Ilımlı, ılıman

Müteessir

Arapça

Etilenen, üzülen, etkilenmek, üzülmek, etkilenmiş, üzülmüş

Mütefekkir

Arapça

Düşünür

Mütehammil

Arapça

Dayanıklı, dayanımlı

Mütehassis

Arapça

Duygulanmak, duygulandırmak, duygulu

Mütehassıs

Arapça

Uzman

Mütekabil

Arapça

Karşı

Mütekarip

Arapça

Yakınsak

Mütekasif

Arapça

Koyulaşmış, yoğunlaşmış

Mütekasil

Arapça

Üşengeç, eringeç

Mütemadiyen

Arapça

Sürekli

Mütemayil

Arapça

Eğilimli

Mütenahi

Arapça

Sonlanma

Mütenasip

Arapça

Orantılı, uyumlu

Müteradif

Arapça

Ardışık, art arda gelen, birbirini izleyen.

Mütercim

Arapça

Çevirmen, dilmeç

Müteşebbis

Arapça

Girişimci

Müteşekkil

Arapça

Oluşmuş

Mütevazi

Arapça

1. Koşut (paralel) 2. Eskimiş

Mütevazı

Arapça

Alçakgönüllü, gösterişsiz

Mütezayit

Arapça

Artan

Müthiş

Arapça

Görkemli, olağanüstü; korkunç, ediz

Mutlak

Arapça

Salt, saltık, yalın, öz

Mutlak ekseriyet

Arapça

Salt çoğunluk

Mutlaka

Arapça

Kesinlikle, kuşkusuz, yüzdeyüz

Mutlakiyet

Arapça

Saltçılık, yalıncılık, tekelcilik

Muttali

Arapça

Öğrenmiş, bilir, bilgili, eğitilmiş

Müttefik

Arapça

Bağdaşık, bağlaşık, ortak, birleşik

Müttehit

Arapça

Birleşik

Muvaffak

Arapça

Başarılı

Muvaffakiyet

Arapça

Başarı

Muvafık

Arapça

Uygun

Muvakkat

Arapça

Geçici, örel, şimdilik

Muvazene

Arapça

Denge, dengeleme

Muvazzaf

Arapça

Görevli, yükümlü, etkin görevli, çalışır, görevde

Muzaffer

Arapça

Üstün, utkulu, yenmiş, yengici, kapgan, kazanan

Müzakere

Arapça

Değerlendirme, görüşme

Müzayede

Arapça

Açık artırma

Müzekker

Arapça

Eril

Müzeyyel

Arapça

Ekli

Müzikoloji

İngilizce

Müzik bilimi.

Muzip

Arapça

Şakacı, takılgan, haylaz

Muzır

Arapça

Yararsız, yaramaz, şakacı, haylaz

Müzmin

Arapça

Süreğen

N

Nadir

Arapça

Seyrek

Nadiren

Arapça

Seyrekçe, tektük

Nafaka

Arapça

Geçimlik, geçindirme, katkı

Nafile

Arapça

Boşuna, boşyere, yararsız, yaramaz, çoksal

Nağme

Arapça

Ezgi

Nah

Arapça

İşte; nanay, yok

Nahif

Arapça

Cılız

Nahiye

Arapça

Bucak

Nakavt

İngilizce

İndirilme, Devrilme, Oyundışı

Nakil

Arapça

Aktarım, iletim, taşıma, taşıt aracı, taşıt

Nakıs

Arapça

Eksik

Nakkaş

Arapça

Bezekçi, işlemeci

Nakletmek

Arapça

Aktarmak, iletmek, taşıma, taşımacılık

Nakşetmek

Arapça

İşlemek, iz bırakmak

Nal

Arapça

Takav

Nalbant

Arapça

Takavcı

Nalın

Arapça

Terlik, [Takunya (Yunanca takúnion τακούνιον)]

Nalıncı

Arapça

Terlikçi, [Takunyacı (Yunanca takúnion τακούνιον)]

Namus

Arapça

Ar, uvut, töre; namuslu: arlı, uvutlu, apak, töreli

Nane

Arapça

Narpız

Narenciye

Arapça

Turunçgiller

Narkotik

Fransızca

Uyuşturucu, uyuşturucuya ilişkin

Narkoz

Fransızca

Uyutucu, bayıltıcı

Narsist

Fransızca

Özsever, kendini beğenmiş, kendine vurgun

Narsizm

Fransızca

Özseverlik, kendini beğenme, kendini beğenmişlik, kendine vurgunluk

Nasihat

Arapça

Arapça, öğütlemek, öğüt vermek

Nasip

Arapça

Yazgı, kazanç, kutpay, tinge

Nasyonalizm

Fransızca

Ulusalcılık, ulusçuluk

Nativizm

Fransızca

Doğuştancılık

Natık

Arapça

Söylevci, konuşan, söylev veren

Natıka

Arapça

Söylevsellik, konuşma yeteneği

Natür

Fransızca

Doğa

Natüralizm

Fransızca

Doğalcılık

Natürel

Fransızca

Doğal

Natürizm

Fransızca

Doğacılık

Natürmort

Fransızca

Ölüdoğa

Navigasyon

Fransızca

Yönlendirici, yolbul, yönbul, yönbulucu

Nazal

Fransızca

Genizden, Genizcil

Nazar

Arapça

Bakış, göz

Nazaran

Arapça

Göre, bakarak

Nazari

Arapça

Kuramsal, göreceli

Nazariyat

Arapça

Kuramlar

Nazariye

Arapça

Kuram

Nazariyeci

Arapça

Kuramcı

Nazarında

Arapça

Gözünde

Nazil olmak

Arapça

İnmek, inen, indirilen, Tanrı'dan gelen.

Nazire

Arapça

Karşılık, gösteriş, birine karşı özel olarak yapılan eylem/iş

Nazır

Arapça

Bakan

Nebat

Arapça

Bitki, yerden biten nen

Nebatî

Arapça

Bitkisel

Nebi

Arapça

Elçi, yalvaç, Tanrıelçisi

Nebula

İngilizce

Bulutsu

Nebze

Arapça

Az, çok küçük ve önemsiz parça, ufaklık, kırıntı

Necabet

Arapça

Soyluluk

Necaset

Arapça

Pislik, bulaşma, bulaşıklık

Necat

Arapça

Kurtuluş, kurtulma, erinç

Neccar / marangoz / dülger

Arapça

Doğramacı

Necdet

Arapça

Yiğitlik, baturluk

Necip

Arapça

Soylu

Nedamet

Arapça

Yerinme, ildimlik

Nefer

Arapça

Birey, süer, er, çeri, savaşçı, savaşman

Nefer / neferat

Arapça

Er, savaşçı

Nefes

Arapça

Soluk

Nefret

Arapça

İğrenme, tiksinme

Nefroloji

İngilizce

Böbrekbilim

Negatif

Fransızca

Olumsuz, Eksi, Yok; Karartı, Karagörsel (film)

Nehir

Arapça

Irmak

Nekahet

Arapça

Sayrılık ertesi, iyileşme süreci

Nema

Arapça

Ürem, artım, artış, getiri, kazanç

Nemalanmak

Arapça

Beslenmek

Nemelazımcı

Türkçe

Duyarsız, bananeci

Nene / nine / büyükanne

Türkçe

Eski Türkçedeki çeşitli karşılıkları: abakay, avagay, emege, nene, nine, ölesey

Neoliberalizm

İngilizce

Yeni erkincilik

Neonatoloji

İngilizce

Yeni doğan bilimi

Nepholoji

İngilizce

Bulut bilimi

Neptün

Latince

Konuşuk (konuşu), altandız (altantır), altan

Nesep

Arapça

Soy

Nesib

Arapça

Soylu

Nesiç

Arapça

Doku

Nesil

Arapça

Kuşak

Neşir

Arapça

Yayım

Neşriyat

Arapça

Yayın

Nessab

Arapça

Soybilimci

Net

Fransızca

Açık, Belirgin, Seçik, Kesintili, Ağ

Netice

Arapça

Son, sonuç

Netleşmek

Fransızca

Belirginleşmek, Seçikleşmek

Network

Fransızca

Bilgisayar ağı

Nevale

Arapça

Azık, yolluk, atıştırmalık

Nevi

Arapça

Tür, ulam, çeşit

Nevroloji

Fransızca

Sinirbilim

Nevroz

Fransızca

Sinirce

New wave

İngilizce

Yeni dalga, Yenia kım

New-Age

İngilizce

Yeniçağ (Müzikte)

Nezaket

Arapça

İncelik, taylanlık

Nezaret

Arapça

Gözetim, denetim

Nezdinde

Arapça

Yanında, katında

Nezih

Arapça

Seçkin, nitelikli, özel, değerli

Nezle

Arapça

Dumağı

Nick,Nickname

İngilizce

Takma ad, ayama

Nida

Arapça

Ses, ün, çağırma, bağırma, seslenme; ünlem

Nihai

Arapça

Son, sonuncu, son aşama, bitiş

Nihayet

Arapça

Son, sonunda

Nihilist

Fransızca

Yokçu

Nihilizm

Fransızca

Yokçuluk

Nikah, izdivaç

Arapça

Evlenme

Nimbus

Latince

Karabulut

Nisbi

Arapça

Oransal, bağıl, göreli, göreceli

Nispet

Arapça

Oran, ilinti, ilgili olma, uyma, orantılı olma; ilgi, ilişki, orantı

Nispeten

Arapça

Oranla, biraz

Niyetlenmek

Arapça

Tasarlamak

Nizam

Arapça

Düzen

Nizami

Arapça

Düzenli

Nizamname

Arapça

Tüzük, yönetmelik, yönerge

No frost

İngilizce

Karlanmaz, buzlanmaz

Nöbet

Arapça

Keşik (Moğ.), dönce

Noksan

Arapça

Eksik

Noksanlık

Arapça

Eksiklik

Nokta

Arapça

Benek, yuv, odak

Nomad

Fransızca

Göçebe, Yörük, Konargöçer

Nominal

Fransızca

Yazılı değer (Ekonomide)

Nominalizm

Fransızca

Adcılık

Nominatif

Fransızca

Yalın durum, Yalın

Norm

Fransızca

Kural, düzgü, örnek, ölçü, ölçüt, değer

Normal

Fransızca

Olağan, Düzgülü, Uygun, Dik

Normatif

Fransızca

Kuralcı, düzgüsel, ölçütlü

Nöroloji

Fransızca

Sinirbilimi

Nosoloji

İngilizce

Sayrılıkbilim (hastalıkbilimi)

Nostalji

Fransızca

Özlence, geçmişe özlem, Geçmişseverlik, Gündedün

Nosyon

Fransızca

Kavram (Felsefede), düşünce

Not

Fransızca

Andıç (Dipnot: Dipçe)

Notebook

İngilizce

Dizüstü (Bilgisayar)

Nötr

Fransızca

Kof, yansız, etkisiz, dengeli, boş

Nötralizasyon

Fransızca

Etkisizleştirme, Yansızlaştırma

Noyan

Moğolca

Genel Kurmay Başkanı, baş, komutan, bey

Fransızca

Çıplak (Resim)

Nüans

Fransızca

Ayrım, ayırtı, ince ayrım

Nüfuz

Arapça

Etki, etkinlik, sinme, dayatma

Nükleer

Fransızca

Çekirdeksel, çekirdek bilim

Nüks

Arapça

Depreşmek, Yinelemek, Yinelenmek

Numara

İtalyanca

Sayı, Sayı im, Ölçü, Düzen

Numaratör

Fransızca

Sayıcı, sayaç

Numerik

Fransızca

Sayısal

Numeroloji

İngilizce

Sayıbilim

Nur

Arapça

Aydınlık, ışık, parıltı; gösteriş, albeni

Nutuk

Arapça

Söylev

O

Obelisk

Fransızca

Dikilitaş

Obje

Fransızca

Nesne

Objektif

Fransızca

Nesnel

Objektivizm

Fransızca

Nesnelcilik

Obligasyon

İngilizce

Yükümlülük, gereklilik, zorunluluk

Observatuvar

Fransızca

Gözlemevi

Obsesif

Fransızca

Takıntılı, saplantılı

Obskürantizm

Fransızca

Karanlıkçılık

Obstrüksiyon

Fransızca

Tıkanma, Tıkanıklık; Engelleme

Obstrüktif

Fransızca

Tıkayıcı; Engelleyici

Oditoryum (Auditorium)

Fransızca

Etkinlikyeri, dinletilik, etkinlik alanı.

Odontoloji

İngilizce

Diş bilimi.

Odyoloji

İngilizce

İşitme bilimi

Odyovizüel (Audiovisuel)

Fransızca

Görsel-İşitsel

Ofans

İngilizce

Akın, Saldırı

Offline

İngilizce

Çevrimdışı

Ofis

Fransızca

İşyeri, yazılık, bölüm, birim, çalıştay, çalışay

Ofset

İngilizce

1. Düzbaskı 2. Girinti, çukur

Oftalmoloji

İngilizce

Gözbilim

Oguş/Yuğuş

Türkçe

Aile, ocak anlamındaki Türkçe sözcüğümüzdür.

Okay /Okey/OK

İngilizce

Olur, oldu, peki, taplama, tap, pekiyi, yarar, uygun, uyar

Oksidasyon

Fransızca

Paslanma, yükseltgenme (Kimyada)

Oksimoron

Fransızca

Karşıtsama, imgeseme, çelişkili söylem

Okültizm

Fransızca

Gizilcilik

Okyanus

Yunanca

Uludeniz

Oligarşi

Fransızca

Takımerki

Ombudsman

İngilizce

Kamudenetçisi, Kamuöncüsü

Ondüle

Fransızca

Dalgalı, Kıvrımlı, Kıvrılmış, Kıvrık

Oneiroloji

İngilizce

Düş bilimi

Onkoloji

Fransızca

Urbilim

Online

İngilizce

Çevrimiçi

Ontoloji

Fransızca

Varlıkbilimi

Ooloji

İngilizce

Yumurtabilim

Operasyon

Fransızca

İşlem, İşlemce, Eylemce, Eylem, Dizieylem, Çarpışma, Uygulama, İşletme

Operatör

Fransızca

İşletmen

Oportünist

Fransızca

Çıkarcı, Yararcı

Oportünizm

Fransızca

Günoğluculuk

Opsiyon

Fransızca

Eksüre, Bekleme, Erteleme

Opsiyonel

Fransızca

İsteğebağlı, Seçmeli

Optimal

Fransızca

Enuygun, Eniyi

Optimist

Fransızca

İyimser

Optimizasyon

Fransızca

Uygunsama, İyileştirme

Optimizm

Fransızca

İyimserlik

Ordövr

Fransızca

Yemekaltı, ana yemek dışı

Organizasyon

Fransızca

Düzenleme, Etkinlik, Çalışma, Kurum, Örgüt

Organizatör

Fransızca

Düzenleyici, Örgütleyici

Organize

Fransızca

Düzenli, Düzenlenmiş, Örgütlü

Orijin

Fransızca

Köken, Kaynak, Başlangıç, Soy

Orijinal

Fransızca

Özgün, Değişik

Orijinalite

Fransızca

Özgünlük

Ornitoloji

Fransızca

Kuşbilim

Ornitorenk

Fransızca

Gagalı memeli

Oroloji

İngilizce

Dağbilim

Orospu

Farsça

Yosma, para karşılığı erkeklerle birlikte olan kadın

Orthopteroloji

İngilizce

Çekirgebilim

Oryantal

Fransızca

Doğulu, doğusal, göbek atma, göbek oyunu

Oryantalist

Fransızca

Doğubilimci

Oryantalizm

İngilizce

Doğuculuk

Oryantasyon

Fransızca

Yön, Uyumlama, Eğitme, Uyumeğitimi, Yönlendirme

Oryantiring

İngilizce

Yönbul (Oyunu)

Oşinografi

İngilizce

Denizbilimi

Osteoloji

Fransızca

Kemikbilimi

Otantik

Fransızca

Gerçek, Sağlam

Otistik

Fransızca

İçe yönelik, İçe kapanık, özcü

Otizm

Fransızca

İçe yöneliklik, İçe kapanım, özcülük

Oto kuaför, Otowash, Carwash

Fransızca

Araç yıkama

Oto, Otomobil

Fransızca

Araç, binek, taşıt

Otoban

Almanca

Hızyolu, ilyolu

Otobiyografi

Fransızca

Özyaşam öyküsü, özgeçmiş

Otodidakt

Fransızca

Özöğrenimli

Otokontrol

Fransızca

Özdenetim

Otokrasi

Fransızca

Saltıkçılık, kişierki, buyurganlık

Otokritik

Fransızca

Özeleştiri

Otoloji

İngilizce

Kulakbilim

Otomasyon

Fransızca

Özişlerlik, Özdevinim, Özişleyim

Otomatik

Fransızca

Özdevimli, Özişler

Otomotiv

Fransızca

Araç, araç alanı, araç üretim, araç yapım, özgidimli

Otonom

Fransızca

Özerk

Otonomi

Fransızca

Özerklik

Otopsi

Fransızca

Ölüaçımı

Otorite

Fransızca

Yetke, Yetkili, Sözü geçerlik

Otoriter

Fransızca

Baskın, baskılı, yetkili, buyurgan, sözü geçer, söz geçiren

Otostop

Fransızca

Durduru, araç durdurma, yol tutma, durdurum

Ototrinolaringoloji

İngilizce

Kulak burun boğaz bilimi

Otoyol

Fransızca

Hızyolu, ilyolu

Outlet

İngilizce

Üretimevinden (fabrikadan), dışsatım artanı, artım, doğrudan satış

Output

İngilizce

Çıktı, çıkış

Oval

Fransızca

Söbe, yumurtamsı

Overnight

İngilizce

Gecelik (Ekonomide)

Oymak/Aymag

Türkçe

Aşiret anlamındaki Türkçe sözcüğümüzdür.

Oz/ozan/ozmış

Türkçe

Ozan

Ozmoz

Fransızca

Geçişme, geçişim

P

Pabuç

Farsça

Ayakkabı, çarık, edük

Paganizm

Fransızca

Çoktanrıcılık

Paintball

İngilizce

Boyatopu

Pakt

Fransızca

Antlaşma

Paleoantropoloji

İngilizce

Eski insan bilimi

Paleografi

Fransızca

Eskiyazıt bilimi, eski yazıtlar bilimi

Paleontoloji

Fransızca

Taşılbilim, eski diril bilimi

Palinoloji

İngilizce

Çiçektozu bilimi

Palyatif

Fransızca

Geçici, geçiştirici, üstünü örterek çözme, geçici çözüm

Pandül

Fransızca

Sarkaç

Panel

İngilizce

Açıkoturum, kurul toplantısı

Panik

Fransızca

Ürkü

Panislamizm

İngilizce

İslamcılık, Tüm İslamcılık, İslambirlikçilik.

Pankart

Fransızca

Duyurumluk, sözlem (pankart açmak)

Panorama

Fransızca

Üst görünüm, genel görünüm, toplu görünüm, dış görünüm, kapsam

Pansiyon

Fransızca

Barınak

Pansiyoner

Fransızca

Barınıcı

Panslavizm

İngilizce

Slavcılık, Tüm Slavcılık, Slavbirlikçilik.

Panteizm

Fransızca

Tümtanrıcılık

Panter

Fransızca

Pars

Panturanizm

İngilizce

Turancılık, Türkbirlikçilik.

Pantürkizm

İngilizce

Türkçülük, Tüm Türkçülük, Türkbirlikçilik, Kızıl Elmacılık

Paradigma

Fransızca

Değerlem

Paradoks

Fransızca

Çelişki, yanıltmaç, aykırı düşünce, ters görüş

Parafazi

Fransızca

Sözkarışıklığı

Paragraf

Fransızca

Bölüm, Bölümce, Satırbaşı

Paralaks

Fransızca

Değişim, dönüşüm

Paralel

Fransızca

Koşut, Enlem

Paralizi

Fransızca

İnme

Parametre

Fransızca

Değişken, Değiştirgen, Evrendeğer

Parankima

Fransızca

Özekdoku

Paranoya

Fransızca

Yansıtımca

Parantez

Fransızca

Ayraç

Parapsikoloji

İngilizce

Doğaüstü bilimi

Parasitoloji

İngilizce

Asalakbilim

Paratoner

Fransızca

Yıldırımsavar

Parazit

Fransızca

Asalak, Ekti

Parazitoloji

Fransızca

Asalakbilim

Pardon

Fransızca

Bağışlayın

Pardösü

Fransızca

Yağmurluk

Park

Fransızca

Gezilik, Durguluk

Parkur

Fransızca

Yarışyolu

Parodi

Fransızca

Gülünçleme

Parola

İtalyanca

Açarsöz

Parsel

Fransızca

Yerbölüm

Part-Time/part time

İngilizce

Yarımgün, Yarızamanlı

Partenogenez

Fransızca

Döllenmesiz üreme

Parti

Fransızca

Kesim, Vurgun, Eğlenti, Tümen

Partikül

Fransızca

Parçacık

Partisip

Fransızca

Ortaç, önad-eylem

Partner

İngilizce

Eş, Ortak

Pasaj

Fransızca

Parça, Bölüm, Geçit

Pasaport

İtalyanca

Geçiş belgesi, Geçişlik

Pasif

Fransızca

Edilgen, Edilgin, Çekingen, Durgun, Eylemsiz

Pasifikasyon

Fransızca

Etkisizleştirme

Pasifizm

Fransızca

Eylemsizlik, Edilgenlik

Paso

İtalyanca

Yolkimliği, geçiş belgesi

Passolig

İtalyanca

Giriş belgesi, geçiş belgesi

Pastoral

Fransızca

Kırsal, yörel, yöresel, çobanlama, çobanıl, yerel

Patchwork

İngilizce

Kırkyama

Paten

Fransızca

Kayakkabı, kayakça

Patent

Fransızca

Buluş belgesi, tekel

Paternalizm

Fransızca

Babacılık

Patetik

Fransızca

Dokunaklı, duygulu

Patik

Yunanca

Çocuk ayakkabısı, ayakça, terlik

Patika

Yunanca

Keçiyolu, çığır, yolak, yol, dağ yolu

Patinaj

Fransızca

Kayma, boşadönü, boşdönü,

Patoloji

Fransızca

Sayrılıkbilim, bulgubilim

Patriarkal

Fransızca

Ataerkil

Patron

Fransızca

İşveren, Yetkili, Biçintilik (terzilikte)

Pattern

Fransızca

Biçit, Örüntü, Örnek

Pedagog

Fransızca

Eğitimci, Eğitmen

Pedagoji

Fransızca

Eğitimbilim, Çocukyetişimi

Pedal

Fransızca

Ayaklık

Peder

Farsça

Ata, baba

Pedofil/pedofili

Fransızca

Çocuk sapığı, çocukçu

Pedolog

Fransızca

Çocukbilimci

Pedoloji

Fransızca

Çocukbilimi

Peeling

İngilizce

Soyma işlemi, soyum

Pejoratif

Fransızca

Yermeli, Yerici, Küçümseyici, Aşağılayıcı

Pekâlâ

Türkçe

Peki, pekiyi, hay hay, olur

Pembe

Farsça

Yagan

Pençe

Farsça

Tarmak, beşli

Penoloji

İngilizce

Tutsakbilim

Pense

Fransızca

Kıskaç

Pentür

Fransızca

Boyama, Boyaişi

Perfeksiyonizm

Fransızca

Yetkincilik, Yetkinolma

Performans

Fransızca

Başarım, Yeti, Güç, Gösteri

Perifer

Fransızca

Kıyı, Çevre

Periton

Fransızca

Karınzarı

Periyodik

Fransızca

Süreli, Dönemli, Dönemsel

Periyot

Fransızca

Dönem, Süre, Dilim, Sürearalığı

Perküsyon

Fransızca

Vurmalıçalgılar

Persepsiyonizm

Fransızca

Algıcılık

Personalizm

Fransızca

Kişiselcilik

Personel

Fransızca

Görevli, Çalışan, Kişisel

Perspektif

Fransızca

Görünge, Bakışaçısı

Peruk/Peruka

Fransızca

Takma saç, yapay saç

Pesimist

Fransızca

Karamsar, Kötümser

Pesimizm

Fransızca

Karamsarlık, Kötümserlik

Petrografi

Fransızca

Taşbilimi

Petrol

Fransızca

Akaryakıt, Yeryağı

Petroloji

İngilizce

Kayabilim

Peyzaj

Fransızca

Kırçizimi, Doğalgörünüş

Pik

İngilizce

Tepe, Uç, Doruk, Yükselme

Piknik

Fransızca

Kırgezisi

Pilot

Fransızca

Uçman

Pinpon

İngilizce

Masatopu

Pipe-Line

İngilizce

Boruyolu

Piroloji

İngilizce

Yangın bilimi

Pist

Fransızca

Yarışyeri, Yarışlık, İnişyeri, İnişlik, Oyunyeri

Piyes

Fransızca

Oyun

Plaj

Fransızca

Kumsal

Plaket

Fransızca

Onurluk, katılımlık

Plan

Fransızca

Tasar

Planet

Fransızca

Gezegen

Planetaryum

Fransızca

Gökevi, Gezegenevi, Yıldızlık

Planetoloji

İngilizce

Gezegenbilim

Plantasyon

Fransızca

Ekimlik, Tarım işletmesi

Plasenta

Fransızca

Döleşi, korugan

Plasman

Fransızca

Yatırım, getirim, kazanç yolu

Plaster

İngilizce

Yara sargısı, sargı, yapışkan sargı, yakı

Plastik/Naylon

Fransızca

Esnel, esnek, yoğrulmuş, yoğrulmaya uygun, yoğruk

Platform

Fransızca

Seki, Yükselti, Düzlük, Taban, Tasarı

Plato

Fransızca

Yayla

Play maker

İngilizce

Oyun kurucu

Playback

İngilizce

Söygü, söylemseme, üstüne söyleme, üzerine okuma

Plaza

İspanyolca

İşortayı

Plonjon

Fransızca

Dalma, Uçma

Plüralist

Fransızca

Çoğulcu

Plüralizm

Fransızca

Çoğulculuk, Çokçuluk

Plütokrasi

Fransızca

Varsılerki, bayerki, varlıklılar yönetimi

Plüton

Latince

Yaldırık (yıldırak), usandız (usantır), usa

Pnömoni

İngilizce

Satlıcan, akciğer sayrılığı

Podyum

Fransızca

Seki, yürünek

Polar

Fransızca

Uç, sonlam (kutup Ar), sonlamsal, uçsal

Polarize

Fransızca

Uçlanmış, sonlamlanmış

Polemik

Fransızca

Tartışma, Çekişme, Sözdalaşı, Atışma

Polen

Fransızca

Çiçektozu

Poliçe

İtalyanca

Ödene, ödeme belgesi

Polifoni

Fransızca

Çokseslilik

Poligami

Fransızca

Çokeşlilik, Çokevlilik

Poligon

Fransızca

1. Atışyeri, atışalanı, atışlık 2. Çokgen

Polis

Fransızca

Yasavul, güvenlik görevlisi

Politeizm

Fransızca

Çoktanrıcılık

Politika

İtalyanca

Yönetke, yönetişim

Pomoloji

İngilizce

Yemiş yetiştirim bilimi

Pompa

İtalyanca

Şişireç, şişirgeç, basanak, basaç

Popülasyon

Fransızca

Varlık, sayılım, tutar

Popüler

Fransızca

Ünlü, gözde, sevilen, sevilgen, tutulan, tanınmış, bilinir, sanlı

Porno

Fransızca

S.kiş, s.kişme eylemi, açık saçık yayın, sevişmeye ilişkin, açık saçık, kösnül

Pornografi

Fransızca

Açık saçık yayın, sevişmeye ilişkin, açık saçık, kösnül

Portatif

Fransızca

Taşınır, Gezici, Söktak

Portföy

Fransızca

Pürlem, yaprak derlemi (belgelerin koyulduğu dosya)

Portmanto

Fransızca

Askılık, Askı

Portör

Fransızca

Taşıyıcı, bulaştırıcı

Poşet

Fransızca

Torba

Postmodernizm

İngilizce

Çağüstücülük,

Potansiyel

Fransızca

Özgüç, Gizilgüç, Gizil

Potpuri

Fransızca

Karmaca, toplama, kargı

Poz

Fransızca

Duruş, çalım, bakış, görünüm, görüntü, duruntu

Pozisyon

Fransızca

Konum, Durum, Duruş, Biçim

Pozitif

Fransızca

Olumlu, Artı, Geçerli, Doğal, Olgucu, Var

Pozitivizm

Fransızca

Olguculuk

Pozivitizm

İngilizce

Olguculuk

Pragmatik

Fransızca

Yararcı, Çıkarcı

Pragmatizm

Fransızca

Yararcılık

Pratik

Fransızca

Kılgı, Kılgısal, Uygulama, Uygusal, Evirgen

Prefabrik

Fransızca

Kurmaca, kurma ev, kurma yapı, takma

Prehistorik

Fransızca

Tarihöncesi

Prenses

Fransızca

Biyçe (Kafkaslarda kullanılır.), Tiginçe (Tigin erkek prens)

Prensip

Fransızca

İlke, Değer

Pres

Fransızca

Sıkıştırıcı, Sıkacak, Baskı

Prestij

Fransızca

Saygınlık, Etki

Prezentabıl

Fransızca

Ediz, alımlı, iyi görünümlü, sunulabilir

Prezervatif

Fransızca

Koruyucu

Primatoloji

İngilizce

İlkel insan bilimi

Primitif

Fransızca

İlkel

Primitivizm

Fransızca

İlkelcilik

Print

İngilizce

Baskı, Çıktı, Basmak

Printer

İngilizce

Yazıcı

Prizma

Fransızca

Biçme

Probabilizm

Fransızca

Olasıcılık

Problem

Fransızca

Sorun, Çözgü

Problematik

Fransızca

Sorunsal

Prodüksiyon

Fransızca

Yapım, Üretim

Prodüktif

Fransızca

Verimli, Üretken

Prodüktivite

Fransızca

Verimlilik, Üretkenlik

Prodüktör

Fransızca

Yapımcı

Profil

Fransızca

1. Taslak, kaba çizim 2. Kimlik, kimlikçe, 3. Kesit, yanay, yanyüz

Profil Resmi

Fransızca

Kimlik görseli

Program

Fransızca

İzlence (Tv), Yetiştiri (Eğt), Yazılım (Bilgisayar)

Proje

Fransızca

Tasarı, tasar

Projeksiyon

Fransızca

İzdüşüm, gösterim, yansı, yansıtma

Projektör

Fransızca

Işıldak, aydınlatıcı, gösterici, yansıtım aygıtı, yansı aygıtı

Proleter

Fransızca

İşçi, emekçi, çalışan

Proleterya

Fransızca

İşçi sınıfı, emekçi sınıfı

Prolog

Fransızca

Öndeyiş

Prömiyer

Fransızca

İlk oyun, ilk gösterim, açılış, ilk gösterim

Promosyon

Fransızca

Özendirim, Tanıtım, İndirim

Propaganda

Fransızca

Yaymaca, Övmece, Tanıtım

Prosedür

Fransızca

Yöntem, Yol, İşlem

Proses

İngilizce

Süreç

Prospektüs

Fransızca

Tanıtmalık, İçerge

Protein

Fransızca

Aksım

Protesto

İtalyanca

Tepki, Eleştiri, Kınama, Kınaç

Protez

Fransızca

Takma, Yapay

Protokol

Fransızca

Törence, törenek, tören düzeni, iletişim kuralları; (kurumlararası) anlaşma, uzlaşı, sözleşme

Prototip

Fransızca

İlk örnek, ön ürün

Prova

Fransızca

Deneme, sınama

Provokasyon

Fransızca

Kışkırtma, Kışkırtı, Kaşıma, Yönlendirme

Provokatör

Fransızca

Kışkırtıcı

Psikanaliz

Fransızca

Tin çözümü, Tinsel çözümleme

Psikolog

Fransızca

Tinbilimci

Psikoloji

Fransızca

Tinbilim

Psikopat

Fransızca

Tinsayrısı

Psişik

Fransızca

Tinsel

Puan

Fransızca

Sayı, Benek

Pulmonoloji

İngilizce

Akciğer sayrılıkları bilimi

Pülverizatör

Fransızca

Püskürteç, tozlaştırıcı

Püre

Fransızca

Ezme

Pürist

Fransızca

Özleştirmeci (Dilbiliminde), yalıncı, özcü

Pürizm

Fransızca

Özleştirmecilik (Dilbiliminde), yalıncılık, özcülük

Pusula

İtalyanca

Yöndeç

Puzzle

İngilizce

Yapboz

R

Rab

Arapça

Tengri, Tanrı, Yaratan, Yaratıcı, Çalab, Kutay (hüda)

Rabbanî

Arapça

Tanrısal

Rabbena

Arapça

Tanrımız, yaradan

Rabıta

Arapça

Bağ, ilgi, ilinti

Radde

Arapça

Kerte, kerti, iz, çentik, aşama, boyut

Radikal

Fransızca

Kökten, köktenci, köklü, önemli, büyük değişim

Radikalizm

İngilizce

Köktencilik

Radyasyon

Fransızca

Işınım

Radyatör

Fransızca

Isıyayar, Isısavar

Radyo

Fransızca

Ünalgı, sesleten, ünsel

Radyoaktif

Fransızca

Işınetkin, ışıntılı

Radyoaktivite

Fransızca

Işınetkinlik, ışıntı

Radyolog

Fransızca

Işınbilimci

Radyoloji

İngilizce

Işın bilimi

Radyometre

Fransızca

Işınölçer

Raf

Arapça

Terek, sergen

Rafine

Fransızca

İnce, İncelmiş, Arıtılmış

Rafineri

Fransızca

Arıtımevi

Rağbet

Arapça

İstek, beğeni

Rağmen

Arapça

Karşın

Rahman

Arapça

Esirgeyici, esirgeme, sevme, acıma, merhamet etme, bağışlama

Rahmet

Arapça

Esirgeme, yağmur

Rakam

Arapça

San (DLT), sayıt

Raket

Fransızca

Vuraç

Rakım

Arapça

Yükselti

Rakkas

Arapça

1. Sarkaç 2. köçek, biyci (dansçı)

Raks

Arapça

Biy, kırın

Rampa

İtalyanca

Yokuş

Randevu

Fransızca

Buluşum, buluşma, yer ayırtma

Randıman

Fransızca

Verim, getiri, kazanç, geri verme

Rant

Fransızca

Getirim, getiri, kazanç, yağma

Rantabilite

Fransızca

Getirgen, kazandırgan, gelir getirici, verimlilik, gelir sağlarlık, kazandırır

Rantabl

Fransızca

Getirimli, verimli

Rapor

Fransızca

Yazanak, anlatım, geri bildirme, yazı

Raportör

Fransızca

Yazanakçı, sözcü

Raptiye

Arapça

İleç

Rasat

Arapça

Gözlem

Rasathane

Arapça

Gözlemevi

Rasyonalizm

Fransızca

Usçuluk

Rasyonel

Fransızca

Ussal, usa uygun, ölçülü, usgan

Raw food

İngilizce

Çiğ beslenme, çiğ besin, işlenmemiş besin/gıda

Rayiç

Arapça

Geçerdeğer, eder

Rayiha

Arapça

Koku

Reaksiyon

Fransızca

Tepkime, tepki

Reaktif

Fransızca

Ayıraç, belirteç, tepkin

Realite

Fransızca

Gerçeklik, gerçek

Realize Etmek

Fransızca

Gerçekleştirmek, yapmak, başarmak, bitirmek, yaşama geçirmek, uygulamak

Realizm

Fransızca

Gerçekçilik

Reanimasyon

Fransızca

Diriltme, yaşama döndürme

Recmetmek

Arapça

Taşlamak, taşa tutmak

Redaksiyon

Fransızca

Yayına anıklamak, yayınlamaya uygun biçime getirmek, yayınsamak, yazıdüzen, yayındüzen, düzelti

Redaktör

Fransızca

Yazman, yayınman, yazıdüzenci, yayındüzenci, düzeltmen

Redüksiyon

Fransızca

İndirgeme

Reel

Fransızca

Gerçek, gerçekçi, doğru

Refah

Arapça

Gönenç, dirlik, gelişmişlik, erinç

Refakat

Arapça

Eşlik, yoldaşlık

Referandum

Fransızca

Kamuoylaması

Referans

Fransızca

Başvuru, kaynak, yeterlik/çalıştı belgesi, dayanak, dayanak belgesi

Refleks

Fransızca

Tepke, yansı

Refleksoloji

İngilizce

Tepkebilim

Reflektör

Fransızca

Yansıtıcı

Reform

Fransızca

Düzeltim, iyileştirme, yenileme, biçimseme, biçim verme, devrim, yenilik

Refüze (Etmek)

Fransızca

Geri çevirmek, terslemek

Regülatör

Fransızca

Düzenleyici, düzenleç

Regüle Etmek

Fransızca

Düzenlemek, biçimlemek, çeki düzen vermek

Rehabilitasyon

Fransızca

İyileştirme, esenleştirme, sağaltma

Rehber

Arapça

Kılavuz

Rehin

Arapça

Tutu, tutsak, bağlı, tutuklu

Rehine

Arapça

Tutu, tutsak, bağlı, tutuklu

Reis

Arapça

Baş, başçı, başkan, önder, öncü, yolbaşçı

Rejim

Fransızca

Düzen, yönetim biçimi; beslence (diyet)

Rejisör

Fransızca

Yönetmen

Reklam/Advertorial

Fransızca

Tanıtım

Rekolte

İtalyanca

Toplam ürün, yıllık ürün, eder, ürünce

Relatif/Rölatif

Fransızca

Göreli, Göreceli, Bağıl

Remiz

Arapça

Simge

Reoloji

İngilizce

Akış bilimi

Repertuvar

Fransızca

Dağarcık, dağar

Repredüksiyon

Fransızca

Çoğaltma, özdeş baskı

Represant/Röprezantan

Fransızca

Tanıtmacı, tanıtımcı

Reprint

Fransızca

Eşbaskı, yeniden basmak, yeni baskı

Resepsiyon

Fransızca

Karşılama, törençağrı, törenyeri, (...) töreni, ağırlama, okuntu, kutlama, şenlik, toy

Reseptör

Fransızca

Almaç, alıcı

Resim

Arapça

Bediz, çizim, tasar

Reşit

Arapça

Yetişkin, doğru yolda olan, olgun

Resmî

Arapça

Kamusal, tüzel

Ressam

Arapça

Bedizci, bedizmen, çizer

Restorasyon

Fransızca

Yenileme, onarım, özgünleme

Resul

Arapça

Elçi, yalvaç, Tanrıelçisi

Retorik

Fransızca

Sözbilim, güzel konuşma

Revaç

Arapça

Sürüm, geçerlik

Revalüsyon

Fransızca

Değer yükseltimi

Revir

Almanca

Bakımodası, sağlık ocağı, yatarca

Revizyon

Fransızca

Gözden geçirme, bakım, yenileme, düzenleme, göz atma

Revizyonizm

Fransızca

Saptırımcılık, gözden geçiricilik

Rey

Arapça

Oy

Reyon

Fransızca

Bölüm, satışlık, göze

Rezerv

Fransızca

Yatak, biriki, saklantı, yedek, yığın

Rezervasyon

Fransızca

Ayırtım, ayırtma, saklama, koruma, tutu, tutma

Rezervuar

Fransızca

Biriktirici, toplayıcı, toplama alanı

Rezistans

Fransızca

Direnç

Rezonans

Fransızca

Titreşim, seselim, eştını, salınım

Rinoloji

İngilizce

Burunbilim

Risalet

Arapça

Elçilik, yalvaçlık, Tanrı elçiliği

Risk/riziko

Fransızca

Çekince, eksin, sıkıntı, olumsuzluk

Ritim

Fransızca

Dizem, tartım, vurum, vurgu, akış, akım

Ritmik

Fransızca

Dizemli, tartımlı, dizemsel, tartımsal

Rivayet

Arapça

Söylenti, dedikodu, uydurma, karalama

Riya

Arapça

İkiyüzlülük

Riyakar

Arapça

İkiyüzlü

Riyaset

Arapça

Başkanlık, önderlik, başçılık, başbuğluk

Riyaziye

Arapça

1.İşlembilim 2. Düzen, öğreti düzeni

Rölativite

Fransızca

Görelilik, bağıllık, ilişkinlik

Rölyef

Fransızca

Kabartma

Romantik

Fransızca

Duygusal, coşumlu, duygulu, duygun, tinsel

Romantizm

İngilizce

Duygusallık, coşumculuk

Romatizma

Fransızca

Yangı, eklem yangısı

Romatoloji

İngilizce

Ağrılbilim

Rönesans

Fransızca

Uyanış, yeniden doğuş

Röportaj

Fransızca

Söyleşme, söyleşi

Rötar

Fransızca

Gecikme, erteleme

Rotasyon

Fransızca

Yer değiştirme, döngü, çevrim

Rotatif

Fransızca

Dönerbasar, döndürü, dönergeç

Rötuş

Fransızca

Düzletme, gözden geçirme

Rubai

Arapça

Dörtlü, dörtlük

Rüçhan

Arapça

Öncelik, önce, baş, önemli, birinci

Rücû etmek

Arapça

Caymak, çevrilmek, yönelmek, dönmek, dönüşmek

Ruh

Arapça

Tin

Ruj

Fransızca

Dudak boyası, alımlık

Rumuz

Arapça

Takma ad, ayama; simge

Rüşt

Arapça

Erginlik, yetişkinlik, olgunluk, yetkinlik

Rüştiye mektebi

Arapça

Ortaokul

Rüşvet

Arapça

Urunç

Rutubet

Arapça

Teril, yaş, yaşlık, ıslak, ıslaç (nem Farsçadır)

Rüya

Arapça

Düş, umut, sayık, beklenti, istek

Rüya tabirleri

Arapça

Düş yorumları

Rüzgâr

Farsça

Yel, esinti

S

Saat

Arapça

Eski Türkçede çak 2 saat demektir, oğur ise saat.

Saba

Arapça

Esinti, yel

Sabah

Arapça

Erte, gündüz, kuşluk

Sabit

Arapça

Durağan, duruk, kıpırtısız, kanıtlanmış; kesin, açık, belli

Sabır

Arapça

Dayanç, çıdam, dayanma, katlanma, direnme

Sabırlı

Arapça

Dayançlı, çıdamlı

Sabotaj

Fransızca

Baltalama, baskın, vurkaç, aksatma

Sadakat

Arapça

Bağlılık

Sadaret

Arapça

1. Başbakanlık 2. Saygınlık ve öncelik (protokolde)

Sade

Farsça

Yalın, süssüz, duru, gösterişsiz

Sadece

Arapça

Yalnızca, yalınca, ancak

Sadede gelmek

Arapça

Öze gelmek, konuya dönmek, odaklanmak

Sadık

Arapça

Bağlı, düşkün, izinde

Sadrazam

Arapça

1. göğüs, 2. bir şeyin başı, suyun kaynağı, önder + Ar aˁẓam أعظم en yüce, çok büyük 3. Başbakan

Saf

Arapça

Katışıksız, bön, duru, yalın, özlü

Saf kan

Arapça

Arı kan

Saf tutmak

Arapça

Dizilmek, sıralanmak

Safahat

Arapça

Evreler, aşamalar

Safha

Arapça

Evre, aşama

Safra

Arapça

Öd

Safra kesesi

Arapça

Öd kesesi

Saha

Arapça

Alan, yer, bölge

Sahaf

Arapça

Betikçi, eski betikevi

Sahi

Arapça

Gerçekten, sağ, sağlam, sağlıklı, gerçek

Sahici

Arapça

Gerçek, gerçekçi, doğru

Sahih

Arapça

Sağlam, gerçek

Sahil

Arapça

Kıyı, kumsal

Sahip

Arapça

1. İye 2. arkadaş, yoldaş

Sahip çıkmak

Arapça

İye çıkmak, korumak, kollamak

Sahra

Arapça

Ova, çöl

Sahur

Arapça

Erlik (İllik-yerel ağızlarda)

Saik

Arapça

İtki, güdü, güdüleyen ve yönlendiren neden, istek

Saika

Arapça

Yıldırım

Sair

Arapça

Öbür, diğer, öteki

Sakar

Türkçe

Sarsak, sakar, özensiz, ivegen

Sakat

Arapça

Sökel, engelli (Arapçada düşük, döküntü, hor)

Sakin

Arapça

Dingin, durgun, abınak, avunuk, avunmuş, algur

Salamanje

Fransızca

Yemek odası

Salise

Arapça

Oğurçak

Saltanat

Arapça

Kağanlık, önderlik, erklik, yönetme, yönetim

Salyangoz

Yunanca

Sümüklü böcek

Samimi

Arapça

İçten, yalın, yapmacıksız, aygan, burul, içgin

Sanatoryum

Fransızca

Sağaltımevi, sağlıkevi, sayrıevi

Sanayi

Arapça

Uran, işleyim

Saniye

Arapça

Oğurdak

Sansasyon

Fransızca

Vurunç, dalgalanma, çarpınç

Sansasyonel

Fransızca

Çarpıcı, Vurucu, Sıradışı

Sansüalizm

Fransızca

Duyumculuk

Sansür

Fransızca

Kısınç, baskı, sıkı denetim, kısıtlama, yasaklama

Santra

Fransızca

Başlama vuruşu, orta yuvarlak

Santral

Fransızca

Özek, özeklik, özeksel, erkevi, ortay, çağrı ortayı

Santrfor

İngilizce

Orta akıncı, orta uç

Santrifüj

Fransızca

Ortaykaç, ortaykaç gücü

Sarfiyat

Arapça

Gider, tüketim

Sarhoş

Farsça

Esrik

Sari

Arapça

Bulaşıcı, bulaşkan, akıcı

Sarı

Türkçe

Sarı, sara/sura

Satıh

Arapça

Yüzey, görünen, alan, düzlem, yassı, yatay, düz

Satürn, Zuhal

Latince

Erkliğ (erkli), sekendiz (sekentir), seken

Seans

Fransızca

Oturum, gösterim, oynatım, kez, süre

Sebat

Arapça

Direşim, dayanma, dayanım

Sebep

Arapça

1.Neden, 2. ip, urgan, 3. yol, yolak (rota) araç, 4. gerekçe

Seccade

Arapça

Yükünçlük (Karahanlılar döneminde namaz: yükünç)

Seciye

Arapça

Ira, özyapı, kişilik

Seda

Arapça

Ses, ün

Sedalı

Arapça

Sesli, ünlü

Sedasız

Arapça

Sessiz, ünsüz

Sedatif

Fransızca

Yatıştırıcı

Sedimantasyon

Fransızca

Çökelme, çökelim

Sefalet

Arapça

Yoksulluk, yoksunluk, yokluk

Sefaret

Arapça

Büyükelçilik, elçilik

Sefarethane

Arapça

Büyükelçilik, elçilik

Sefer

Arapça

Yolculuk, akın, kez

Sefer tası

Arapça

Aştası

Seferber

Arapça

İşbirlikçi, ayaklanıcı, ayaklanmış, yola koyulmuş, dayanışmacı

Sefil

Arapça

Yoksul, yoksun, bitik, yıkık; alçak, arsız

Sefir

Arapça

Büyükelçi, elçi

Segmentasyon

Fransızca

Kesimleme, eklem

Seher

Arapça

Erte, tan, tansal, gün doğumu, gün ağarması

Sehim

Arapça

Üleş, bölüşme, pay

Sekans

Fransızca

Dizi, ayrım

Sekreter

Fransızca

Yürütmen, yardımcı, danışman

Seks

Fransızca

Eşey, eşeylilik, Eşeysel ilişki

Seksapel

Fransızca

Eşeysel çekicilik, eşey çekicilik

Seksiyon

Fransızca

Bölüm, oturum, ara, bölüt

Seksoloji

İngilizce

Eşeylik bilimi.

Seksüel

Fransızca

Eşeysel

Sektör

Fransızca

Bölüm, Kol, Dal, Kesim

Selamet

Arapça

Esenlik, erinç, dirlik

Selef

Arapça

Eski Türkçede önel, öncel, önçek; halef-selef: öncel-arkın

Selektör

Fransızca

Seçici; gözgü, gözalım

Selenoloji

İngilizce

Ay bilimi

Self determinasyon

İngilizce

Özbelirlenim, özerklik, öz yönetim

Self servis

İngilizce

Kendin seç, kendin al, kendicek, kendileyin

Selfi, selfie

İngilizce

Özçekim

Selfie

İngilizce

Özçekim

Sema

Arapça

1. üst, yüksek, en üstte olan, 2. çatı, tavan, ayakkabının üst kısmı 3. gökyüzü, gök

Semantik

Fransızca

Anlambilim, Anlamsal

Semavi

Arapça

Göksel, gökçül

Sembol

Fransızca

Simge, ongun

Sembolizm

Fransızca

Simgecilik

Semboloji

İngilizce

İmbilim

Seminer

Fransızca

Çalıştay, toplu çalışım

Semioloji

İngilizce

İmbilim

Semiyoloji

Fransızca

Göstergebilim, simgebilim

Sempati

Fransızca

Sıcakkanlılık, sevimlilik, yakınlık

Sempatizan

Fransızca

Duygudaş, seven, ilgi duyan, destekçi

Semptom

Fransızca

Belirti, iz, im, denkgelim

Semptomoloji

İngilizce

Belirtibilim

Sendrom

Fransızca

Belirgi, belirti

Sene

Arapça

Yıl

Senet

Arapça

Belgit, antlık

Seng

Arapça

Taş

Senkron

Fransızca

Eş süre, eş süreli, eş anlılık, eş anlı

Senkronizasyon

Fransızca

Eşleme, eş anlılık

Sentaks

Fransızca

Sözdizim

Sentetik

Fransızca

Yapay, bireşimli, bireşimsel, karmaç

Sentez

Fransızca

Bireşim, karma

Septik

Fransızca

Kuşkucu

Septisizm

Fransızca

Kuşkuculuk

Serap

Arapça

Ilgım, salgım, düş, sanrı, sanı

Seremoni

Fransızca

Tören, kutlama, toy

Seroloji

İngilizce

Kan sıvısı bilimi

Serpentoloji

İngilizce

Yılanbilim

Sertifika

Fransızca

Öğrenim belgesi, onay belgesi, bitirme belgesi, bitirmelik

Servet

Arapça

Varlık, bolluk, baylık, kazanç

Sevk

Arapça

Güdüm, gönderme, yollama

Sevkiyat

Arapça

Gönderim, yollama

Seyahat

Arapça

Gezi, dolaşı

Seyir

Arapça

Yolculuk, gidiş, izleme

Seyirci

Arapça

İzleyici

Seylan

Arapça

Akama, akım

Seylanî

Arapça

Akımtaşı

Seyyah

Arapça

Gezgin, gezmen

Seyyar

Arapça

Gezer, gezici, taşınır, taşınabilir

Seyyare

Arapça

Gezegen

Sezon

Fransızca

Sürem, Dönem

Shitpost

İngilizce

İlgisiz gönderi; bayma, bunaltma

Sibernetik

Fransızca

Güdümbilim

Sihir

Arapça

Büyü

Silah

Arapça

Pusat, salum, sançı, taga, tolum, yarağ

Silüet

Fransızca

İmce, İzce, Karaltı, Gölge

Sima

Arapça

Bet, yüz

Simaen

Arapça

Betçe, yüz olarak, yüzeysel olarak

Simetri

Fransızca

Bakışım

Simetrik

Fransızca

Bakışımlı

Simsar

Arapça

Aracı

Simsiyah

Türkçe

Kapkara

Simülasyon

Fransızca

Benzetim, öğrence, gerçekseme, örnekseme

Sinerji

Fransızca

Güç birliği, takım gücü, ortak güç, artı güç, görevdaşlık, birliktelik

Sinoloji

İngilizce

Çin bilimi

Sinonim

Fransızca

Eşanlamlı, anlamdaş

Sîret

Arapça

Yaradılış, yaşam öyküsü

Sirkülasyon

Fransızca

Dolaşım, dolanım

Sirküler

Fransızca

Genelge, duyurum

Sismik

Fransızca

Sarsıntısal, depremsel

Sismograf

Fransızca

Depremyazar

Sismoloji

Fransızca

Deprembilim

Sismometre

Fransızca

Depremölçer

Sistem

Fransızca

Dizge, Yol, Yöntem, Düzen, Düzenek

Sistematik

Fransızca

Dizgeli, dizgesel, düzenli, sürekli

Sitioloji

İngilizce

Besidüzen bilimi

Sitoloji

İngilizce

Gözebilim

Siyah

Farsça

Kara

Sıbyan / sübyan

Arapça

Çocuklar, küçükler (çoğul) / Tekili sabi sözcüğüdür.

Sıfır

Arapça

Kof, boş, yok

Sıhhat

Arapça

Sağlık, esenlik, erinç

Sıhhi imdat

Arapça

Sağlık çağrı

Sınıf

Arapça

Öğrenek, katman, bölüm

Sınır

Yunanca

1.Eski Türklerde Taran, tarınç 2.Sonuç (Osmanlı'da sınır koruyucuları ve sınır anlamına gelirdi.) 3.Çek (Türk lehçelerinde kullanılır, çekra/çekara ise ülke sınırı demektir.) 4. Uç, ucun, tepe, yaka sözcüklerinin hepsi sınır anlamı da içerir.

Sırf

Arapça

Salt, yalnızca, ancak

Skatoloji

İngilizce

Ağız bozukluğu

Ski

İngilizce

Kayak

Slogan

Fransızca

Sözlem

Smaç

İngilizce

Çivileme

Sofizm

Fransızca

Bilgicilik, bilgelik

Sohbet

Arapça

Söyleşi, aytış

Solidarite

Fransızca

Dayanışma, birliktelik, bağlanma

Solidarizm

Fransızca

Dayanışmacılık

Solipsizm

Fransızca

Tekbencilik

Solüsyon

Fransızca

Eriyik, Çözelti, Çözüm

Sömestir

Fransızca

Yarı yıl, dönem; dönem dinlencesi, ara dinlence

Somnoloji

İngilizce

Uykubilim

Sonbahar

Türkçe

Güz

Sosyal

Fransızca

Toplumsal

Sosyalizm

Fransızca

Toplumculuk

Sosyoloji

Fransızca

Toplumbilim

Sosyometri

Fransızca

Uyumölçüm, veribilim

Spam

İngilizce

İleti sağanağı, sağanak, çöp, gereksiz ileti

Spekroskopi

Fransızca

Yayılımölçüm, yayılgıölçüm

Spektrum

İngilizce

Yayılgı, yelpaze

Spekülasyon

Fransızca

Vurgunculuk, Saptırma, Kurgu

Speleoloji

İngilizce

Mağarabilim

Sperm

Fransızca

Ersuyu, döl, saçım, tarık (tohum)

Spesifik

Fransızca

Özgül, Özel, Özellikli

Spesiyalist

Fransızca

Uzman

Spesyalite

Fransızca

Özellik, Uzmanlık, Özelyemek

Spiker

Fransızca

Konuşucu, Sunucu, Anlatıcı, Sunman

Spiritualizm

Fransızca

Tinselcilik

Spoiler

İngilizce

Tatkaçıran

Sponsor

İngilizce

Taygan, tayak, tayançı (Eski Türkçede dayanılan kişi, nesne)

Spontane

Fransızca

Kendiliğinden, Birden

Spot

İngilizce

Tanıtımcık, Işıntı, Benek

Stabilizasyon

Fransızca

Kararlılık, Dengeleme

Stabilize

Fransızca

Dengeli, Kararlı, Sıkı

Stagflasyon

Fransızca

Durgun, şişkinlik

Staj

Fransızca

Yetişim, çırak, çıraklık

Stajyer

Fransızca

Yetişmen, çırak

Stalinizm

İngilizce

Stalincilik

Stalk

İngilizce

İzleme, dikizleme

Stand-up

İngilizce

Ayaküstü gırgırı, ayaküstü, eğlenti

Standardizasyon

Fransızca

Ölçütleme, ölçütleştirme, ölçünleme

Standart

Fransızca

Ölçüt, ölçün, ölçünlü

Star

İngilizce

Yıldız

Statik

Fransızca

Duruk, Dingin

Statü

Fransızca

Durum, Konum, Tüzük, Yontu

Statüko

Latince

Sürerdurum, var olan, yürürlük, durum, güncel durum

Stenograf

Fransızca

İmyazar

Step

Fransızca

Bozkır

Stepne

İngilizce

Yedek, yedek teker

Stiker

İngilizce

Çıkartma

Stil

Fransızca

Biçem, Yol, Yordam, Yöntem

Stok

Fransızca

Yığım, yığılım, yığımlık, bulunur, bulunuk

Stomatoloji

İngilizce

Ağızbilim

Stop

İngilizce

Dur, Durdurma, Durma

Stopaj

Fransızca

Önkesinti

Stratosfer

Fransızca

Katyuvar

Stratus

Latince

Katman bulut

Striptiz

İngilizce

Soyunmaca, soygu

Strüktür

Fransızca

Yapı, kurum

Strüktüralizm

Fransızca

Yapısalcılık

Sü başı / subaşı

Türkçe

Ordu komutanı

Sual

Arapça

Soru

Suare

Fransızca

Gece gösterimi

Subjektif

Fransızca

Öznel

Subjektivizm

Fransızca

Öznelcilik

Süblimleşme

Fransızca

Uçunum, Uçunma

Sübvansiyon

Fransızca

Destekleme

Sûde

Farsça

1-Sürülmüş, tarla gibi işlenmiş, 2-Boyalı, sürmeli.

Suflör

Fransızca

Fısıldayıcı, ündeş

Sükse

Fransızca

Gösteriş, başarı, kazanım, utku

Sükunet

Arapça

Suskunluk

Sükut

Arapça

Susku, susma, suskunluk, dinginlik

Sulh

Arapça

Barış

Sulhen

Arapça

Barışla

Sulhname

Arapça

Barış belgesi, ant

Suni

Arapça

Yapay

Supap

Fransızca

Kapaç, tıkaç

Süper

Fransızca

Üstün, ediz, üst, görklü, görkemli, üzerinde, yukarısında

Suples

Fransızca

Esneklik

Sûr / sur

Arapça

1.Boru, boynuz, av borusu 2. savunma duvarı, sur 3. Kıyamette üflenecek boru

Surat

Arapça

Bet, yüz

Suret

Arapça

Kılık, dışyüz, betim, özdeş, görüntü, imge

Süreyya

Arapça

Ülker takım yıldızı

Sürmenaj

Fransızca

Beyin bitkinliği, çöküntü

Sürpriz

Fransızca

Şaşırtı, sevinti

Sürrealizm

Fransızca

Gerçeküstücülük

Süspansiyon

Fransızca

Asıltı, asma, asılı durma

Sütyen

Fransızca

Göğüslük, göğüsbağı

Suyavul (suyağul)

Türkçe

Deniz askeri, denizci yerine kullanılabilir.

Ş

Şad / Şat

Türkçe

Farsça şad (mutlu) ile ilgisi yoktur. Türkçede hanedan üyeleri, boy beyleri, cesur kişi anlamına gelir.

Şaft

İngilizce

Dingil

Şahadet

Arapça

Tanıklık, tanık olma, Allah yolunda ölme (ve buna tanıklık etme)

Şahıs

Arapça

Kişi, birey, yalnık

Şalgam

Farsça

Kızılca

Şalter

Almanca

Çevirgeç, Açar

Şalvar

Arapça

Tuman

Şamandıra

Yunanca

Yüzertop, güvenlik, güventopu

Şans / Talih / Baht

Fransızca

Uğur, ıraz, uraz, uras, olcay

Şantiye

Fransızca

Yapıalanı

Şarampol

Macarca

Yar, yan çukur

Şarbon

Fransızca

Karakabarcık, Karayanık, Yanıkara

Şarj

Fransızca

Yükleme, Doldurma

Şarjör

Fransızca

Yükleyici, doldurucu

Şark

Arapça

Doğu

Şarkiyat

Arapça

Doğubilim

Şart

Arapça

Koşul

Şartname

Arapça

Koşul belgesi

Şaşaa

Arapça

Parıltı, gösteriş, albeni, parlama, ışıltı

Şasi

Fransızca

Çatkı, gövde, ana gövde

Şayak

Türkçe

Şayak

Şâyân

Farsça

Değer, uyan, olur, uygun.

Şeamet

Arapça

Uğursuzluk

Şebeke

Arapça

Örgüt, ağ

Şecere

Arapça

Soyağacı

Şef

Fransızca

1. Baş, başçı, başkan, önder 2. Baş aşçı

Şeffaf

Arapça

Saydam; çok ince ve ışık geçiren kumaş, tül)

Şefkat

Arapça

Sevecenlik, sevgi, sevgin, sevginlik

Şeftali

Farsça

Tombak

Şehir

Farsça

Balık, bayar, (kent: Soğdca)

Şekil

Arapça

Biçim, taslak, yordam

Şer

Arapça

Kötülük

Şerait

Arapça

Koşullar

Şerh

Arapça

Çekince, irdeleme

Şeytan

Arapça

Şumnu, albız, yek, yik, caytgan, çak (söylencelerde geçer)

Şiar

Arapça

Belgi, üzerinde anlaşılan, ilke, uzlaşı, yol andı

Şifa

Arapça

Onma, erinç, iyleşim, sağlık, esenlik, dirlik

Şifahi

Arapça

Sözel, sözlü, yazılı olmayan, sağlam olmayan, dayanaksız

Şifre

Fransızca

Gizyazı, Gizsöz

Şiir

Arapça

Yır, koşuk

Şikayet

Arapça

Yakınma, sızlanma

Şikayetname

Arapça

Yakınmalık

Şike

Fransızca

Danışıklılık, yenilmelik, danışkı

Şilep

Almanca

Yük gemisi

Şimal

Arapça

Kuzey

Şimendifer

Fransızca

Demiryolu

Şofben

Fransızca

Isıtıcı, Isıtmaç

Şoför

Fransızca

Sürücü

Şoke

Fransızca

Şaşırtı, Şaşırma

Şömine

Fransızca

Ocak, ateş

Şov

İngilizce

Gösteri

Şümûl

Arapça

Kapsam, kucaklama, kapsama

Şüphe

Arapça

Kuşku, belirsizlik, kuşkulu olma

Şuur

Arapça

Bilinç

Şuuraltı

Arapça

Bilinçaltı

Şuurlu

Arapça

Bilinçli

T

T.B.M.M.

Arapça

Türkiye Kamutayı

T.C.

Arapça

Türkiye Kamuerki

Taahhüt

Arapça

Bağıt, söz, ant, üstlenme

Taarruz

Arapça

Saldırı, akın, çarpışma, vuruşma, savaş

Taassup

Arapça

Yobazlık, bağnazlık

Taba

Fransızca

Tütün, tütünsü

Tababet

Arapça

Sagunluk, sağaltmanlık, otamanlık

Tabaka

Arapça

Katman, düzey, düzlem

Tabakhane

Arapça

Sepievi, derievi

Tabela

İtalyanca

Tanıtı

Tabiat

Arapça

Doğa, yaradılış

Tabii

Arapça

Doğal

Tabip

Arapça

Sagun, atasagun, sağaltman

Tabir

Arapça

Deyiş, Anlatım, Yorum, Deyim, Nitem, Terim

Tabla

İspanyolca

Tütünkabı, Tütünlük

Tabldot

Fransızca

Seçmesiz yemek, eşit yemek

Tablet

Fransızca

Elüstü bilgisayar

Tabloid

İngilizce

Küçük günce (Gazete)

Tabya

Arapça

Sencer, ordu dizme, akın tasarısı

Taç

İngilizce

1. Yan, dış 2. Hükümdar başlığı

Tacir

Arapça

Satman, saktan, tecimen

Tadilat

Arapça

Değişiklik, düzeltme

Tafsilat

Arapça

Ayrıntılar, bölümlendirme, ayrıntılandırma, ayrıntı

Tahakküm

Arapça

Baskı

Tahammül

Arapça

Dayanım, dayanma, katlanma

Tahassür

Arapça

Özleyiş

Tahavvül

Arapça

Dönüşüm, değişim, başkalaşım, dönüştürme

Tahkik

Arapça

Soruşturma, inceleme, doğrulama, doğruluk, gerçeklik

Tahkir

Arapça

Aşağılama

Tahlil

Arapça

Çözümleme, çözme, inceleme

Tahmin

Arapça

Sanma, umma, bekleme, beklenti, yaklaşık umu

Tahmini

Arapça

Yaklaşık, sanılan, umulan, beklenen

Tahmis

Arapça

Beşleme, beşe katlama, beşe bölme

Tahrif

Arapça

Değiştirme, bozma, eğme, çarpıtma

Tahrik

Arapça

Kışkırtma, birini geçirme, dürtme, yönlendirme

Tahrip

Arapça

Yıkım, yok etme

Tahripkar

Arapça

Yıkıcı

Tahsil

Arapça

Öğrenim

Tahsilat

Arapça

Alma, toplama, alımlama

Tahsis

Arapça

Ayırmak

Tahsisat

Arapça

Ödenek

Tahvil

Arapça

Döngü, döndürme, dönüştürme, değiştirme

Taife

Arapça

Takım

Takas

Arapça

Değiştokuş

Takat

Arapça

Güç

Takdim

Arapça

Sunuş, sunma, törenle sunma

Takdir

Arapça

Kutlama, saygı duyma, onama; Takdir belgesi: Üstün başarı belgesi

Takibat

Arapça

Kovuşturma

Takip

Arapça

İzlemek

Takipçi

Arapça

İzlemci, Udar (Eski Türkçede 1. Takipçi, peşini bırakmayan, kovalayan 2. Yener, galip gelir

Taklit

Arapça

Yansı, ediş, edim

Takriben

Arapça

Yaklaşık

Takrir

Arapça

Önerge

Taksim

Arapça

Bölme, üleştirme, dağıtma; geçki, doğaçlama (müzikte)

Taksirat

Arapça

Suçlar

Takvim

Arapça

Güngen, yim, günleç

Talâk

Arapça

Boşama

Talebe

Arapça

Öğrenci

Talep

Arapça

İstem, İstek

Tali

Arapça

Yan , yan yol, arkadan gelen, izleyen

Talimat

Arapça

Yönerge, alıştırma, eğitme, donatma

Talip

Arapça

İstemci, isteyen

Tam

Arapça

Tüm, bütün, bitmiş

Tamah

Arapça

Aç gözlülük, doymazlık, yetinmezlik, göz koyma

Tamam

Arapça

Bütün, bitmiş, peki, olur

Tamamen

Arapça

Bütünüyle, Bütünden, Tümüyle

Tamgacı

Türkçe

Damgacı

Tamgan

Türkçe

Türklerde bir san.. Ör: Işbara Tamgan Çor Yabgu

Tamim

Arapça

Genelge, genelleştirme, kamuya yayam, duyurma

Tamir

Arapça

Onarım, onarma, bakım

Tamirci

Arapça

Onarman

Tamirhane

Arapça

Onarımevi

Tampon

Fransızca

Ara bölge, tıkaç, ara, soğurucu

Tandans

Fransızca

Eğilim, yönelim

Tank

Fransızca

Terken (eski Türklerde savaş arabası), yığıntı, yığma, birikimlik, think tank: düşünce kuruluşu

Tansiyometre

Fransızca

Gerilimölçer

Tansiyon

Fransızca

Kanbasıncı, Gerilim, Gerginlik

Tanyeli

Türkçe

Şafak Rüzgarı Sabah eser.

Tanzim

Arapça

Düzenli, düzgün, düzenleme, düzene koyma

Tanzim etmek

Arapça

Düzenli, düzgün, düzenleme, düzene koyma

Tape

Fransızca

1. Ses (daktilo yazma sesi) 2. Ses dinlemesi, ses tutanağı

Taraf

Arapça

Yan, yön, yarı, bölüm, soy

Tarif

Arapça

Tanım, anlatım, betim

Tariz

Arapça

İğneleme, taşlama, dolaylı konuşma, üstü kapalı olarak kötü söz söyleme

Tarkan

Türkçe

Türklerde bir san. Ör: Altun Tamgan Tarkan

Tarumar

Arapça

Darmadağın

Tas

Arapça

Çanak

Tasallut

Arapça

Sarkıntılık, sataşma

Tasannu

Arapça

Yapmacık

Tasarruf

Arapça

Birikim, iyelik, yönetim, kullanma

Tasavvuf

Arapça

Gizemcilik, gizemselcilik, ermişlik, (sufi yolu)

Tasavvur

Arapça

Tasarım, imgelem, düşleme, düşünme

Tasdik

Arapça

Onay, onaylama, doğrulama, doğruluğunu onama

Tashih

Arapça

Düzeltme, düzeltim, sağlama

Tasrif

Arapça

Çekimleme (dilbilgisi), döndürme, dönüştürme

Tasvip

Arapça

Onama, doğru bulma, uygun sayma

Tasvir

Arapça

Betimleme, Betim

Tatbikat

Arapça

Uygulama(lar), deneme, önçalışma, kapak gibi örtme, örtüştürme

Tatil

Arapça

Dinlence

Tatmin

Arapça

Doyum, dinme

Taviz

Arapça

Ödün (Arapçada ayrıca adak adama anlamındadır.)

Tavsiye

Arapça

Öneri, Salık, Öğüt, Öğütleme (Arapçada ayrıca vasiyet)

Tavzif

Arapça

Görevlendirme

Tayfun

Çince

Kasırga

Tayin

Arapça

Atama, belirleme, belirgin kılma, adını koyma

Tayyare

Arapça

Uçak

Taziye

Arapça

Başsağlığı

Tazminat

Arapça

Ödence, ödeme

Tazyik

Arapça

Basınç, daraltma, sıkıştırma, bunaltma

tbt/TBT

İngilizce

hgg, hey gidi günler

Teadül

Arapça

Denklik

Teala

Arapça

Yüce, ulu, ülgen, kutlu, yücedir anlamında Arapça söylem.

Teavün

Arapça

Yardımlaşma, dayanışma

Tebaa

Arapça

Uyruk, egemen uyruğu, kul

Tebdil

Arapça

Değiştirme, değişiklik, gizlenme

Tebellüğ

Arapça

Bildirim, bildirimi almak

Teberru

Arapça

Bağış, gereğinden fazla verme, selek, akı, eliaçık

Tebessüm

Arapça

Gülümseme, gülücük

Tebliğ

Arapça

Bildiri

Tebligat

Arapça

Bildiriler

Tebrik

Arapça

Kutlama

Tecelli

Arapça

Belirme, görünme, ortaya çıkma, aydınlanma

Teçhizat

Arapça

Donanım, Donatı

Tecil

Arapça

Erteleme, bekletme

Tecrit

Arapça

Soyutlama, yalıtma, soyma, soyunma, soyutlama

Tecrübe

Arapça

Deneyim, Deney, Görgü

Tedavi

Arapça

Sağaltım, emleme, otama

Tedavül

Arapça

Dolaşım, yürürlük

Tedbir

Arapça

Önlem

Tedkik

Arapça

İnceleme

Tedrici

Arapça

Kertel, aşama aşama

Tedrisat

Arapça

Öğretim

Teenage/teenager

İngilizce

Ergen

Teessür

Arapça

Etkilenme, Üzüntü, Acıntı, Duygulanım

Teferruat

Arapça

Ayrıntı(lar), özel bilgiler, dallanma, kollara ayrılma

Tefrika

Arapça

Ayrışma, ayrılık, bölünme, ikilik, bölük, bölüm; yazı dizisi

Tefsir

Arapça

Yorum, açıklama

Teftiş

Arapça

Denet, denetleme

Tehdit

Arapça

Gözdağı, zılgıt, korkutma, yıldırma

Tehir

Arapça

Geçiktirme, erteleme, gecikme

Teist

Fransızca

Tanrıcı

Teizm

Fransızca

Tanrıcılık

Tekamül

Arapça

Gelişim, olgunlaşma, evrim

Tekâmül / tekamül

Arapça

Olgunlaşma, Gelişme, Değişme, Değişim, Evrim

Tekdir

Arapça

Paylama

Tekerrür

Arapça

Yineleme

Teklif

Arapça

Önerme, öneri, sorumluluk yükleme

Tekmil

Arapça

Bütün, bitmiş

Teknik

Fransızca

Uygulayım, Uygulayımsal, Yol, Yöntem

Teknokrat

Fransızca

Uygulayımcı

Teknoloji

Fransızca

Uygulayımbilim

Tekrar

Arapça

Yine, Yineleme, Yeniden, Gene

Tekstil

Fransızca

Dokuma, Dokumacılık

Tektonik

Fransızca

Kaymaoluşum

Tekzip

Arapça

Yalanlama, düzeltme

Telaffuz

Arapça

Söyleyiş, söyleme

Telakki

Arapça

Anlayış, değerlendirme, görüş, alma, karşılama

Telaş

Arapça

İvecenlik, kaygı, sıkıntı (Arapçadaki anlamı dağılma, dağılarak yok olma)

Telekinezi

Fransızca

Uzadevim, Ötedevim

Telekomünikasyon

Fransızca

Uziletişim

Telemetre

Fransızca

Uzaklıkölçer, uzaktanölçer

Teleoloji

Fransızca

Erekbilim

Telepati

Fransızca

Uzaduyum, Öteduyum

Teleskop

Fransızca

Irakgörür, uzgörür

Televizyon

Fransızca

Sınalgı(Kırgızsinden)

Telif

Arapça

Derleme, derleme yapıt, pay, iyelik, iyelik payı, koruncak, koruma, alıştırma, birbirine uydurma, yapıt yazma, uydurma, alıştırma

Telin

Arapça

Kargışlama, kınama, kınaç

Tellal

Arapça

Çığırtmaç, bağırtmaç

Telmih

Arapça

Anıştırma, anımsatma, iğneleme, dolaylı anlatma

Tema

İtalyanca

Ana konu, izdem, izlek, görüş, doku, yapı

Temas

Arapça

Değmek, dokunmak, bağlantı

Temayül

Arapça

Eğilim, yönelim

Tembel

Arapça

Erincek, Eringeç, Üşengeç, Üşengen, Yaramaz

Tembih

Arapça

Uyarı, uyarma, uyarım, uyandırma, ayıktırma

Temenni

Arapça

Dilek

Temettü

Arapça

Kazanç

Teminat

Arapça

Güvence

Temiz

Arapça

Arı, duru, seçme, ayıklama, arıtma

Temkin

Arapça

Sakınım, sakınma, güçlenme, dayanıklı olma, ayağını sağlam basma

Tempo

İtalyanca

Vuruş, dizem, uyumvuruş, tiktak

Temsil/temsilcilik

Arapça

Elçilik, orun

Temyiz

Arapça

Yeniden değerlendirme, ayırma, soruşturma, ikinci inceleme

Ten

Farsça

Deri, gövde

Tenakuz

Arapça

Çelişki, çelişme

Tenasül

Arapça

Üreme

Tenasüp

Arapça

Oran, orantı, uyum

Tenbül

Arapça

Petel

Tencere

Farsça

Aşaç

Teneffüs

Arapça

Solunum, ara, soluk alma, soluklanma, ara verme

Tenha

Arapça

Issız

Tenis

İngilizce

Alantopu

Tenkit

Arapça

Eleştiri

Tente

İtalyanca

Gölgelik, sundurma

Tenya

Arapça

Şerit

Tenzilat

Arapça

İndirim

Teokrasi

Fransızca

İnançerki

Teoloji

Fransızca

Tanrıbilim

Teorem

Fransızca

Önerme

Teori

Fransızca

Kuram

Teorik

Fransızca

Kuramsal

Teorisyen

Fransızca

Kuramcı

Tephir

Arapça

Buğu

Tepir

Arapça

Elek

Terakki

Arapça

İlerleme, kalkınma, yükselme, bayındırlaşma, gelişme

Terapi

Fransızca

Sağaltım, emleme, otama, iyileştirme

Terapist

Fransızca

Sağaltımcı, emci, otaman

Teras

Arapça

Dam, seki

Teratoloji

İngilizce

Tansıkbilim (tansık: mucize)

Terazi

Arapça

Tartı

Terbiye

Arapça

1. Eğitim, görgü, büyütme, yetiştirme, eğitme, 2. suda yumuşatma

Tercih

Arapça

Yeğleme, Seçim, Yeğlem

Tercüman

Arapça

Dilmaç, çevirmen

Tercüme

Arapça

Çeviri

Tereddüt

Arapça

Duraksama

Tereke

Arapça

Bırakıt, kalıt

Terelelli

Türkçe

Delişmen

Terennüm

Arapça

Mırıldanmak, söylemek, söylenmek

Terfi

Arapça

Yükselmek, yükseltme, yukarı kaldırma

Terioloji

İngilizce

Memelibilim

Terkip

Arapça

Bileşim, tümleme

Termal

Fransızca

Isıl

Termik

Fransızca

Isıl

Terminal

Fransızca

Uç, Varış, Son, Bitim, Son durak

Terminoloji

Fransızca

Terimbilim, terimler dizgesi

Termoloji

İngilizce

Isılbilim

Termometre

Fransızca

Sıcaklıkölçer

Termos

Fransızca

Ilıtmaz

Termostat

Fransızca

Isıdenetir

Terör

Fransızca

Yıldırı, Yılgı, Yıldırma, Korkutma

Terörizm

Fransızca

Yıldırıcılık, Yılgıcılık

Tersyel

Türkçe

Sıcak eser.

Tertibat

Arapça

Önlem, düzenek

Tertip

Arapça

Düzenleme, düzen, koldaş

Tertipli

Arapça

Düzenli

Terzi

Arapça

Dikmen, dikişçi

Tesadüf

Arapça

Denkgelim, karşılaşma

Tesanüt

Arapça

Dayanışma, bir yere dayanma

Teşbih

Arapça

Benzetme

Tesbit

Arapça

Belirleme, saptama

Teşebbüs

Arapça

Girişim, deneme

Teşekkül

Arapça

Oluşum, biçimlenme, biçimli olma

Teşekkür

Arapça

Sağ ol, var ol, yaşa; teşekkür belgesi: başarı belgesi

Teselli

Arapça

Avuntu, unutturma, gönlünü alma

Teşhir

Arapça

Sergileme, açıklama, gösterme, belirginleştirme, sunma

Teşhis

Arapça

Tanı, tanıma, saptama; kişileştirme

Tesir

Arapça

1. etkileme, iz bırakma, 2. etki

Tesis

Arapça

Kuruluş, kurum, kurulgu

Teşkilat

Arapça

Örgüt, yapı, kurum

Teslis

Arapça

üçleme, üçgen olma, Hıristiyanlıkta Tanrı'nın üçlü kimliği

Tesniye

Arapça

İkileme, sözcüklerin ikili biçimi

Tessüf

Arapça

Üzüntü, acıma

Test

İngilizce

Sınav, Yoklama, Sınama, Denetim, Deney

Testere

Arapça

Bıçkı

Testis

Arapça

Tanık, kanıt (erkekliğin kanıtı), erbezi

Teşvik

Arapça

Özendirme, isteklendirme, yüreklendirme

Tesviye

Arapça

Düzleme, eşitleme, dengeleme

Tevatür

Arapça

Söylenti, dedikodu

Tevazu

Arapça

Alçakgönüllülük, sağduyu

Tevdiat

Arapça

Yatırım

Tevessül

Arapça

Yeltenme, yönelme

Tevkif

Arapça

Tutuklama

Teyp

İngilizce

Sesalıcı

Teyze

Türkçe

Eski Türkçedeki çeşitli karşılıkları: aça, aşa, ece, eje, eşe, eçi, ice, tete/teze/tezi

Tez

Fransızca

Sav

Tezat

Arapça

Karşıtlık

Ticaret

Arapça

Tecim, alışveriş

Tidoloji

İngilizce

Akıntıbilimi

Tigin / Tekin / Tigit

Türkçe

Türk kağanının oğulları “tigin” sanı ile anılırdı. Çoğul biçimi tigit sözcüğüdür. 1. İyi, güzel, biricik, emsalsiz, uğurlu, uygun 2. Rahat, güvenli, güvenilir, 3. tigin, prens, bey oğlu 4. tabi, bağlı, kul, köle 5. boş, ıssız, toplumdan uzak kişi.

Tik

Fransızca

Seğirce

Tim

İngilizce

Takım, Birlik

Timsal

Arapça

Simge

Tiner

İngilizce

İnceltici

Tipografi

Fransızca

Düzbaskı, basım, baskı damgaları

Tipoloji

İngilizce

Bölümleme bilimi

Tiraj

Fransızca

Baskısayısı

Tiran

Fransızca

Buyurgan, acımasız, buyurgan, ezgen

Tirbuşon

Fransızca

Burgu

Tire

Fransızca

Kısaçizgi, çizikçe

Titr

Fransızca

Şan (Saygınlık), ün, san

Tiyatro

İtalyanca

Oyunevi, gösterilik, gösterievi

Tıbben

Arapça

Sağlıkça

Tıbbi

Arapça

Sağlıksal, sağlıkbilimsel

Tıfıl

Arapça

Ufak, çocuk, yavru

Tıp

Arapça

Sağlıkbilim

Tıpçı

Arapça

Sağlıkbilimci

Tıpkı

Arapça

Özdeş

Töhmet

Arapça

Suçlama, suç kuşkusu

Tokoloji

İngilizce

Doğumbilim

Toksikoloji

Fransızca

Ağıbilim

Toksin

Fransızca

Ağı

Tolerans

Fransızca

Hoşgörü, oynama payı, esneme payı, katlanma, ses çıkarmama

Ton

Fransızca

1. Titrem (müzikte) Lat tonus 2. Bin kilo ağırlık Lat tonna/tunna büyük fıçı 3. Ton balığı Lat thunnus

Tonoloji

İngilizce

Sesleme bilimi

Tonyukuk

Türkçe

Göktürk Devleti'nin veziri Bilge Tonyukuk adından.

Topografya

İngilizce

Yerbetim, yeryazım, yerbetim uzmanlığı

Topoloji

İngilizce

İlingebilim (matematiksel dal)

Toreador

Fransızca

Boğa güreşçisi

Torpil

Fransızca

Kayırı, kayırma, kayırıcı, arka, dayı; Çatapat

Total

Fransızca

Tüm, Bütünsel, Toplam

Totaliter

Fransızca

Baskıcı, Bütüncül

Totem

Fransızca

Ongun, Tapıncak

Totemizm

Fransızca

Ongunculuk

Trade center

İngilizce

İş ortayı, Alımsatım ortayı

Tradisyon

Fransızca

Gelenek

Tradisyonel

Fransızca

Geleneksel

Trafik

Fransızca

Gidişgeliş, gelgit, araç gelgiti

Trafo

Almanca

Dönüştürücü

Trajedi

Fransızca

Ağlatı, üzgü

Trajik

Fransızca

Ağlatısal, Ağlatıcı, Acıklı

Traksiyon

Fransızca

Çekim, germe, sürükleme, yönlendirme (Fizikte)

Traktör

Fransızca

Çeker, Çekersürer

Trampa

Rumca

Değişim, Değiştokuş

Tramplen

Fransızca

Sıçramalık

Trankilizan

Fransızca

Yatıştırıcı

Trans

Fransızca

1. Esrime, kendinden geçme 2. Geçiş

Transandantal

Fransızca

Deneyüstü, Deneyimüstü

Transfer

Fransızca

Aktarım, Aktarma, Alma, Alım, Geçiş, Taşıma

Transformasyon

Fransızca

Dönüşüm, Değişim, Başkalaşım

Transformatör/Trafo

Fransızca

Dönüştürücü

Transfüzyon

Fransızca

KanAktarımı

Transit

Fransızca

Düzgeçiş, doğrudan geçiş, geçici, beklemeden

Transkripsiyon

Fransızca

Çeviriyazı

Transkript

İngilizce

Düzeydökümü

Transparan

Fransızca

Saydam

Transplantasyon

Fransızca

Bitki/Doku/Üyeaktarımı

Transport

Fransızca

Taşımacılık, İletme

Transportasyon

Fransızca

Ulaştırma, Taşınım

Transporter

Fransızca

Yükçeker, Taşıyıcı

Travers

Fransızca

Tabanlık

Travma

Fransızca

Sarsıntı, Örselenme

Travmatoloji

İngilizce

Sarsıntı/yaralanma bilimi

Trekking

İngilizce

Doğa yürüyüşü, çetin yürüyüş, yorucu dağ yürüyüşü

Trençkot

İngilizce

Yağmurluk, dünya savaşında İngiliz ordusunda kullanılan su geçirmez üstlük

Trend

Fransızca

Eğilim

Tretuvar

Fransızca

Yaya kaldırımı

Triboloji

İngilizce

Sürtünme bilimi

Tribün

Fransızca

Sekilik

Triko

Fransızca

Örme, Örgü

Trikotaj

Fransızca

Örmecilik

Triloji

Fransızca

Üçleme

Trio

İtalyanca

Üçlü

Tripleks

Fransızca

Üçkatlı

Tripod

Fransızca

Üçayak, destek çubuğu

Triportör

Fransızca

Üçteker

Tropizm

Fransızca

Yönelim, doğrultu

Trotuar/Tretuvar

Fransızca

Yayakaldırımı

Troyka

Rusça

Üçlü (Yönetimde)

Trup

Fransızca

Topluluk, Takım, Kol

Tüccar

Arapça

Tecimen, tecir

Tudun

Türkçe

Vergi memuru, Kağan'a karşı vergiden sorumlu olan kişi.

Tuğ

Türkçe

Bayrak, sancak 2. Kös, davul, nöbet davulu

Tuğra

Türkçe

1. İmza 2. Kağan damgası (mühürü)

Tuhafiye

Arapça

Çerçi, armağanlık (Tuhafiye, Arapça hediyeler sözcüğünden türemiştir.)

Tuhafiyeci

Arapça

Çerçici, armağancı (Tuhafiye, Arapça hediyeler sözcüğünden türemiştir.)

Tuluat

Arapça

Doğaçlama, 2 güneş veya yıldız için doğma, belirme

Tuluatçı

Arapça

Doğaçlamacı

Tümör

Fransızca

Ur, yumru

Tünel

Fransızca

İçgeçit, yeraltı yolu/geçidi, altgeçit

Tünyeli (Dünyeli)

Türkçe

Kuzeyden / Gece eser.

Tur atmak

Fransızca

Dönmek, Dönü, dolaşı, dolaşma, döngü

Türban

Arapça

Baş örtüsü. Fransızcaya Türkçeden gitmiş, bize geri dönmüştür.

Türbülans

Fransızca

Burgaç

Turgul

Türkçe

Türklerde bir san. Altun Tamgan Tarkan'ın iki oğlundan biri.

Turist

Fransızca

Gezgin, Gezmen

Turistik

Fransızca

Gezimsel

Turizm

Fransızca

Gezim, Gezicilik

Türkistan

Arapça

Türkeli

Türkiyat

Arapça

Türkbilim, Türkbilimi, Türklükbilimi

Türkizm

İngilizce

Türkçülük

Türkoloji

Fransızca

Türkbilim, Türkbilimi, Türklükbilimi

Turkuaz, cıyan

Fransızca

Sankur

Turne

Fransızca

Dolaşı

Turnike

Fransızca

Çevirgeç, Dönergeçit

Turnuva

Fransızca

Yarıştay

Turuncu

Farsça

Şargıl

Tutuk

Çince

Türklerde bir san. Ör: Koşu Tutuk

Tuvalet

Fransızca

1. Ayakyolu 2. gece giysisi, kadın giysisi

V

Vaaz

Arapça

Öğüt

Vacip

Arapça

Gerekli

Vade

Arapça

Süre, süret

Vahdet

Arapça

Birlik, teklik

Vaiz

Arapça

Öğütçü, yönlendirici, yetiştirici

Vajina

Latince

Dölyolu

Vaka

Arapça

Olgu, olay

Vakanüvis

Arapça

Olguyazarı, olayyazarı

Vakar

Arapça

Ağırbaşlılık

Vakit

Arapça

Çağ, sürev, süre, ödüş (eski Türklerde)

Vakıa

Arapça

Olgu, başa gelen şey, olay

Vakkinoloji

İngilizce

Aşıbilim

Vakum

Fransızca

Emme, Emiş, Boş, Boşluk, Basınçsız

Vakur

Arapça

Ağırbaşlı

Vali

Arapça

İlteber, ilbeyi

Valide

Arapça

Anne, ana

Vallahi

Arapça

İnan, Tanrı inandırsın

Valör

Fransızca

Değer, Geçerlilik, Anlam

Valüasyon

Fransızca

Değerlenme

Vantilatör

Fransızca

Yelveren, üfleç, serinleten

Vantrilog

Fransızca

Karnından konuşan

Vantuz

Fransızca

Çekmen

Varak

Arapça

Yaprak, pür

Vareste

Farsça

Kurtulmuş, bağışık

Varidat

Arapça

Gelirler, kazanç, girdi

Vâris

Arapça

Kalıtçı, ülüşçü

Variyet

Arapça

Varlık, bolluk, baylık

Variyetli

Arapça

Bay, varlı, varlıklı, varsıl, atala, akçalı, bayraç, tuna,

Varoş

Macarca

Yörekent, artalan, dolay

Varyasyon

Fransızca

Türev, türleme, çeşitleme

Vasat

Arapça

Orta, ortalama, sıradan, gösterişsiz, şöyle böyle, düz, yalın

Vasektomi

Fransızca

Kısırlaştırma

Vasi

Arapça

Koruman

Vasiyet

Arapça

Kalıtyazı, kumaru (Divânü Lugâti't-Türk'te geçer)

Vasıf

Arapça

Nitelik, özellik, değer

Vasıta

Arapça

Araç, aracılık, ulaştırma, ulaştırıcı, taşıyıcı, taşıma

Vasl

Arapça

Ulama

Vatan

Arapça

El, yurt, ülke

Vatandaş

Arapça

Yurttaş, ildeş, eldeş, ülkedeş

Vatani

Arapça

Yurtsal, ulusal, ülkesel, yurda ilişkin, yurt adına

Vaveyla

Arapça

Çığlık, bağırma, bağırtı

Vaz caymak

Farsça

Caymak, dönmek

Vaz geçmek

Farsça

Caymak, dönmek

Vazife

Arapça

Görev, ödev, sorumluluk, erek, amaç

Vaziyet

Arapça

Durum, konum

Vazo

İtalyanca

Çiçeklik, Çiçek kabı

Ve

Arapça

İle, ma

Vecd

Arapça

Coşku, bulma, bilincine ulaşma

Vecibe

Arapça

Ödev, sorumluluk

Veciz

Arapça

Özlü

Vecize

Arapça

Özdeyiş

Vefat

Arapça

Ölüm

Vefat etmek

Arapça

Ölmek

Vehim

Arapça

Kuruntu

Vejetaryen

Fransızca

Etyemez, otsever, otçul, yeşilci

Veksilloloji

İngilizce

Bayrak bilimi.

Vektör

Fransızca

Yöney

Velâdet

Arapça

Doğuş

Veled/velet

Arapça

Çocuk, bala, oğul. (Çoğulu ise evlat sözcüğüdür.)

Velev

Arapça

Bile

Velev ki

Arapça

Da, diyelim ki, var sayalım ki

Velhasıl

Arapça

Kısacası, işin özü, demeli, sonuç olarak, sözün kısası

Velhasıl kelam

Arapça

Kısacası, işin özü, demeli, sonuç olarak, sözün kısası

Veli

Arapça

Ermiş (Arapçada yakın, dost, yoldaş anlamında)

Velut

Arapça

Doğurgan, üretken, çok doğuran

Velvele

Arapça

Yaygara

Venereoloji

İngilizce

Eşeysel sayrılıklar bilimi

Venüs, Zühre

Latince

Sevit (sevüt), çolpandız, çolpan

Vermeoloji

İngilizce

Solucanbilim

Versiyon

Fransızca

Türev, Tür, Biçim, Sürüm, Yorum

Vesika

Arapça

Belge, güvence

Vesikalı

Arapça

Belgeli, ersek

Vesikalık

Arapça

Belgelik

Vesile

Arapça

Nedence, tav, aracı, araç, yöntem

Vestiyer

Fransızca

Askılık, Askıyeri

Vesvese

Arapça

Kuruntu

Veto

Fransızca

Karşıt, karşıt oy, olmaz, engelleme, karşı çıkma

Veya

Arapça

Ya da

Veyahut

Arapça

Ya da

Vezin

Arapça

Ölçü, tartma, tartım

Vezir

Farsça

Buyruk (Göktürkler'de vezir ve bakan anlamında kullanılmıştır.), Danışman

Vibrasyon

Fransızca

Titreşim, Salınım, Sarsıntı

Vibratör

Fransızca

Sarsaç, Titreşici, Titreştirici, Salınıcı, Sallayıcı

Victimoloji

İngilizce

Kıygınbilim

Vidanjör

Fransızca

Boşaltıcı

Video / video klip

Fransızca

İzleti

Vilayet

Arapça

İl, ilteberlik

Viraj

Fransızca

Dönemeç

Viran

Arapça

Yıkık

Virane

Arapça

Yıkıntı

Vites

Fransızca

Atar, hız değiştirici, ivgi

Vitrin

Fransızca

Sergen, Sergilik, Görümlük

Viyadük

Fransızca

Aşıt, Kuruköprü, Köprüyol

Vize

Fransızca

Görüldü, Geçişlik, Arasınav

Vizite

İtalyanca

Görüm, görümlük, görüş

Vizör

Fransızca

Bakaç

Vizyon

Fransızca

Uzgörü, bakış açısı, geleceği görme, görüş

Vizyoner

Fransızca

Öngörür, Öngören

Vokabüler

Fransızca

Söz dağarcığı

Vokal

Fransızca

Ünlü, Sessel, Söyleyen, Eşliketme, İkincises

Volan

Fransızca

Düzenteker, dengelem

Voleybol

İngilizce

Uçantop

Volkan

Fransızca

Yanardağ

Volkanoloji

İngilizce

Yanardağ bilimi

Volta

İtalyanca

Dolanma, Gezinme

Voltaj

Fransızca

Gerilim

Voltmetre

Fransızca

Gerilimölçer

Volüm

Fransızca

Sesdüzeyi, Ses, Dolgunluk

Vualet

Fransızca

Örtü

Vücut

Arapça

Gövde

Vuslat

Arapça

Kavuşma, buluşma, erme

Y

Yabgu / yapgu

Türkçe

Yabgu: 1. Devlet başkanı, Kağan/Han sanıdır. 2. Hakan'a bağlı bir yönetici, prens. Hakan'dan iki derece aşağıda bulunan yönetici.

Yâd etmek

Farsça

Anmak

Yağaryel

Türkçe

Yağmur getiren yel.

Yakamoz

Yunanca

Ayçıl

Yakaryel

Türkçe

Çöl yelidir.

Yakin

Arapça

Kesin, Sağlam, Doğru

Yakinen

Arapça

Sağlam olarak, sağlamca, iyice

Yallah

Arapça

Ya Allah!, haydi, Allah'ın adıyla

Yani

Arapça

Demeli, demektir ki, ... anlamına gelir, şunda ötürü, bu nedenle

Yâr

Farsça

1. Sevgili 2. Dik yamaç, uçurum.

Yâren

Farsça

Arkadaş, yoldaş

Yârenlik

Farsça

Arkadaşlık

Yargavul (yargağul)

Türkçe

Polis ya da adli kolluk yerine kullanılabilir.

Yargın

Türkçe

Yaran. Türklerde bir san. Ör: Yargın Tarkan

Yasavul (yasağul)

Türkçe

Polis ya da zabıta yerine kullanılabilir.

Yat

İngilizce

Gezi gemisi

Yaver

Farsça

Yardımcı, buyruk subayı

Yaz

Türkçe

Eski Türkçedeki çeşitli karşılıkları: Yaz: Yaz, Yay, Cay, Cey

Yegâne

Farsça

Tek, biricik, eşsiz

Yeğen

Türkçe

Yeğen

Yeis

Arapça

Umutsuzluk, karamsarlık, üzüntü

Yek

Farsça

Bir, tek

Yeknesak

Farsça

Tekdüze

Yeksan

Farsça

Bir, düz, eşit, yerle bir, dümdüz

Yekta

Farsça

Tek, eşsiz, benzersiz

Yekten

Farsça

Birden, tekten

Yekûn

Arapça

Toplam

Yemin

Arapça

Ant, söz, bağıt

Yenge

Türkçe

Eski Türkçedeki çeşitli karşılıkları: yenge/yinge/cenge

Yeşil

Türkçe

Yaşıl/yeşil

Yevmiye

Arapça

Gündelik, günlük

Yollığ (Yolluğ) Tigin

Türkçe

Türklerde bir san. Uğurlu prens anlamına gelir.

Z

Zaaf

Arapça

Güçsüzlük, düşkünlük

Zabit

Arapça

Subay, denetçi, denetleyen

Zabıt

Arapça

Tutanak

Zabıt katibi

Arapça

Tutanak yazmanı, denetçi, denetmen

Zabıta

Arapça

Tutanakçı, denetmen

Zafer

Arapça

Utku, yengi

Zahiri

Arapça

Sanal, görünürde, yapmacık

Zahmet

Arapça

Sıkıntı, Güçlük, Yorgunluk

Zalim

Arapça

Kıyan (Eski Türklerde zalim, despot yerine kullanılmıştır.), kıyıcı, acımasız.

Zam

Arapça

Artırım, bindirim

Zaman

Arapça

Sürev, süre, sürem, süreç

Zamane

Arapça

Çağ, şimdiki, çağdaş

Zamir

Arapça

Adıl

Zamk

Arapça

Tutkal

Zampara

Farsça

Çapkın, kadınsever, kadınatapar

Zan

Arapça

Sanı

Zanlı

Arapça

Sanık

Zannetmek

Arapça

Sanmak

Zapping

Fransızca

Geçme, değiştirme, geçgeç, zıplama

Zarafet

Arapça

İncelik, taylanlık

Zarar

Arapça

Yitem, dokunca

Zarf

Arapça

Belirteç

Zarif

Arapça

İnce, taylan

Zaruret

Arapça

Zorunluluk, gereklilik, kaçınılmazlık

Zaruri

Arapça

Kaçınılmaz, gerekli

Zat

Arapça

Kendi, öz, kimse, Kişi

Zati

Arapça

Kişisel, özel

Zaviye

Arapça

Açı, büküm, büküç

Zayi

Arapça

Yitik

Zayiat

Arapça

Yitik

Zayıf

Arapça

Enez, emsiz; sıska, cılız, arık; güçsüz, çelimsiz, dayanıksız, dirençsiz, etkisiz; yeteneksiz, yetersiz, dayanıksız, dirençsiz, etkisiz;

Zedelemek

Arapça

Berelemek, vurmak, çarpmak, yaralamak

Zehir

Arapça

Ağı, ağu

Zehirli

Arapça

Ağılı, ağulu

Zekâ

Arapça

Anlak, es, böğüş, kıygı, körüm, ogan, [Eski Türklerde öget, ök, öker (süper zeka), ukuş]

Zeki

Arapça

Öktem, öke, öklü, öglü, ogan, saka [Eski Türklerde öget, ök, öker (süper zeka), ukuş]

Zelzele

Arapça

Deprem

Zemheri

Arapça

Karakış

Zemin

Farsça

Düzlem, Yer, Taban, Dayanak, Töz, Kat, yerkatı, dayanak, düzlem

Zenci

Arapça

Karal, kara derili

Zengin

Farsça

Bay, varlı, varlıklı, varsıl, atala, akçalı, bayraç, tuna,

Zeplin

Almanca

Gökgezer

Zerk

Arapça

İçitim, sokma, itme

Zerre

Arapça

Tozak, tozan, tarık (tohum), töz

Zerzevat

Arapça

Yeşillik

Zevahir

Arapça

Görünüş, görünen şeyler, görüntüler

Zeval

Arapça

Yok olma, yokluk, yok edilme

Zevc

Arapça

Koca, er

Zevce

Arapça

Karı, hanım

Zevk

Arapça

Beğeni, Tat, Eğlenme

Zeytuni

Arapça

Gövel/göğel

Zifaf

Arapça

Gelinevi, ilkgece, sevişme, düğün töreni, kavuşum

Zihin

Arapça

Anlak, es, böğüş, kıygı, körüm, ogan, [Eski Türklerde öget, ök, öker (süper zeka), ukuş]

Zihniyet

Arapça

Anlayış, düşünüş

Zillet

Arapça

Alçaklık, alçalma,düşkünlük, aşağılanma

Zinde

Arapça

Dinç, diri

Zinet / ziynet

Arapça

Bezek, süs, değerli nesne

Zinhar

Arapça

Sakın, olmaya ki

Zira

Farsça

Demeli, bundan dolayı, şundan ötürü, bu nedenle

Ziraat

Arapça

Tarım

Zirve

Arapça

Doruk

Ziya

Arapça

Işık, aydınlık

Ziyafet

Arapça

Toy, Şölen

Ziyan

Arapça

Dokunca, yitem

Ziyaret

Arapça

Görüşme, Uğrama

Ziynet

Arapça

Süs, Bezek, Takı

Zıkkım

Arapça

Ağı, ağu

Zımnen

Arapça

Üstüörtülü, dolaylı, bir şeyin içi, içerik, kapsam

Zındık

Arapça

İnançsız, dinden sapan

Zırh

Farsça

Savut, opçin (afşın/afşin)

Zıt

Arapça

Karşıt, karşı

Zıvanadan çıkarmak

Arapça

Delirtmek

Zooloji

İngilizce

Añbilim, yılkıbilim, dirikbilim

Zor

Farsça

Çetin, Güç, Baskı, Sıkıntı

Zoraki

Yunanca

İstemeyerek, istemeden

Züccaciye

Arapça

Sırça

Zühal

Arapça

Sekendiz (Satürn)

Zühre

Arapça

Çolpan (Venüs)

Zuhur

Arapça

Baş gösterme, belirme, ortaya çıkma

Zülf-i siyah

Farsça

Karasaç

Zülkarneyn

Arapça

Zülkarneyn

Zulmet

Arapça

Karanlık, kıyın, kıyıcılık, ezinç, acımasızlık

Zulüm

Arapça

Kıyın, kıyıcılık, ezinç, acımasızlık

Zümre

Arapça

Bölük, takım

Zürriyet

Arapça

Döl, kuşak, soy, tarık (tohum)