Köken Sözlüğü

Türkçe'ye geçmiş kelimelerin kökenleri ve diğer Türk dillerindeki karşılıkları

3,935 kelime kayıtlı

İ Harfi ile Başlayan Kelimeler (272)

İade

Arapça

Geri verme, geri götürme

Ar iˁāda(t) إعادة

İaşe

Arapça

Geçindirme, bakma

Ar iˁāşa(t) إعاشة

İbadet

Arapça

Tapınma, yükünme, alkış (dua), kulluk etmek

Ar ˁibāda(t) عبادة

İbadethane

Arapça

Tapınak, Tanrıevi

Ar ˁibāda(t) عبادة+hane

İbare

Arapça

Sözce, deyim

Ar ˁibāra(t) عِبارة

İbra

Arapça

Aklanma

Ar ibrāˀ إبراء

İbraz

Arapça

Gösterme

Ar ibrāz إبراز

İcabında

Arapça

Gerektiğinde

Ar īcāb ايجاب

İcap

Arapça

Gerek

Ar īcāb ايجاب

İcap etmek

Arapça

Gerekmek

Ar īcāb ايجاب

İcat

Arapça

Buluş, türeti

Ar īcād ايجاد

İcat etmek

Arapça

Bulmak, türetmek

Ar īcād ايجاد

İcazet

Arapça

Onay, olur

Ar icāza(t) إجازة

İce tea

İngilizce

Buzlu çay

İng İced tea

İçtima

Arapça

Toplum, toplanma

Ar ictimāˁ إجتماع

İçtimaî

Arapça

Toplumsal

Ar ictimāˁ إجتماع

İçtimaiye

Arapça

Toplumbilim(i)

Ar ictimāˁ إجتماع

İdame

Arapça

Sürdürme

Ar idāma(t) إدامة

İdame etmek

Arapça

Sürdürmek

Ar idāma(t) إدامة

İdare

Arapça

Yönetim, yönetme; yetinme

Ar idāra(t) إدارة

İdareci

Arapça

Yönetici

Ar idāra(t) إدارة

İdarî

Arapça

Yönetimsel

Ar idāra(t) إدارة

İddia

Arapça

Sav

Ar iddiˁāˀ إدّعاء

İddia etmek

Arapça

Savlamak, öne sürmek

Ar iddiˁāˀ إدّعاء

İddianame

Arapça

Savca

Ar iddiˁāˀ إدّعاء

İde

Fransızca

Düşünce

EYun eidéa/idéa

İdea

Yunanca

Düşünce, Görüş, Bilgi

EYun eidéa/idéa

İdeal

Fransızca

Ülkü, ülküsel; erek, amaç

EYun eidéa/idéa

İdealize Etmek

Fransızca

Ülküleştirme, örnekleştirmek, yüceltmek

EYun eidéa/idéa

İdealizm

Fransızca

Ülkücülük, Ülküseverlik

EYun eidéa/idéa

İdeç

Türkçe

Erkek yeğen

ETü yégen kardeş çocuğu, torun

İdefiks

Fransızca

Saplantı, Takıntı, Açmaz

Fr idée fixe

İdentik

Fransızca

Özdeşlik, Özdeş

Fr idéentic

İdeoloji

Fransızca

Ülkülem, Düşüngü

Fr idéologie

İdman

Arapça

Alıştırma

Ar idmān إدمان

İdrak

Arapça

Algı, Kavrama

Ar idrāk إدراك

İdrar

Arapça

Sidik

Ar idrār إدرار

Iduk kut

Türkçe

Üst düzey yönetici, komutan.

Iduk:kutlu, yüce; kut: Tanrısal güç ve yetki, uğur, bereket

İfa

Arapça

Ödeme, yerine getirme, yapma

Ar īfāˀ افاء

İfade

Arapça

Anlatım, söyleyiş, belirtme, sorgu(lama)

Ar ifāda(t) إفادة

İflas

Arapça

Batkı

Ar iflās إفلاس

İfrazat

Arapça

Salgı

Ar ifrāz إفراز

İfşa

Arapça

Açıklama

Ar ifşāˀ إفشاء

İftihar

Arapça

Övünme, Övünç, Kıvanma, Kıvanç

Ar iftiχār إفتخار

İftira

Arapça

Karalama, Karaçalma

Ar iftirāˀ إفتراء

İgeç

Türkçe

Kız yeğen

ETü yégen kardeş çocuğu, torun

İhanet

Arapça

Satkınlık, yılgarlık

Ar ihāna(t) إهانة

İhlal

Arapça

Kural bozma, kuralsızlık, yok sayma, karıştırma, bulandırma

Ar iχlāl إخلال

İhmal

Arapça

Savsaklama, savsaklayış, önemsememe, boşverme

Ar ihmāl إهمال

İhmalkâr

Arapça

Savsak

Ar ihmāl إهمال

İhmalkarlık

Arapça

Savsaklık

Ar ihmāl إهمال

İhnoloji

İngilizce

Taşıl iz bilimi

Lat & EYun > Fr & İng

İhraç

Arapça

Çıkarma, gönderme, dışa satma, dış satım

Ar iχrāc إخراج

İhracat

Arapça

Dışsatım, çıkarma, gönderme, dışa satma, dış satım

Ar iχrāc إخراج

İhtar

Arapça

Uyarı

Ar iχṭār إخطار

İhtilaf

Arapça

Uyuşmazlık, anlaşmazlık

Ar iχtilāf إختلاف

İhtilal

Arapça

Ayaklanma, başkaldırı, kargaşa, yıkım, devrim

Ar iχtilāl إختلال

İhtimal

Arapça

Olasılık

Ar iḥtimāl إحتمال

İhtimam

Arapça

Özen, ilgi

Ar ihtimām إهتمام

İhtiram

Arapça

Saygı, saygı gösterme

Ar iḥtirām إحترام

İhtiras

Arapça

Tutku, doymazlık, aç gözlülük

Ar iḥtirāṣ إحتراص

İhtişam

Arapça

Görkem, görk, yücelik, ululuk, gösterişli

Ar iḥtişām إحتشام

İhtisas

Arapça

Uzmanlık

Ar iχtiṣāṣ إختصاص

İhtiva

Arapça

İçerik, kapsam

Ar iḥtiwāˀ إحتواء

İhtiyaç

Arapça

Gereksinim, Gerek, Gereklilik, Yokluk

Ar iḥtiyāc إحتياج

İhtiyar

Arapça

Yaşlı

Ar iχtiyār إختيار

İhtiyarî

Arapça

İstemli, bilinçli, bilerek

Ar iχtiyār إختيار

İhtiyat

Arapça

Sakınma, Yedek, Sakıntı, Önlem

Ar iḥtiyāṭ إحتياط

İhtiyoloji

İngilizce

Balıkbilim

Lat & EYun > Fr & İng

İkamet etmek

Arapça

Yaşamak, oturmak, bulunmak

Ar iḳāma(t) إقامة

İkametgah

Arapça

Konut

Ar iḳāma(t) إقامة

İkaz

Arapça

Uyarı

Ar īḳāẓ ايقاظ

İkbal

Arapça

İstek, ilerleme, öne gitme, işi yolunda gitme

Ar iḳbāl إقبال

İkmal

Arapça

Bütünleme, tümleme, olgunluğa eriştirme

Ar ikmāl إكمال

İkmal İmtihanı

Arapça

Bütünleme sınavı

Ar ikmāl إكمال

İkna

Arapça

İnandırma, kandırma, doyurma

Ar iḳnāˁ إقناع

İkon

Fransızca

Simge, tapıncak, ongun, belirtke

EYun eikōn εικών

İkram

Arapça

Sunma, verme, yüceltme, ağırlama

Ar ikrām إكرام

İkramiye

Arapça

Ödül

Ar ikrām إكرام

İkrar

Arapça

Onaylama, onama, olur verme, taplama, benimseme

Ar iḳrār إقرار

İktibas

Arapça

Ödünç, alıntı, alma, aktarma

Ar iḳtibās إقتباس

İktisap

Arapça

Kazanım, edinim

Ar iktisāb إكتساب

İl bilge

Türkçe

Kağanların eşlerine verilen san.

İl bilgesi, bilgilisi.

İla

Türkçe

İle

ETü birle, ile

İlaç

Arapça

Umar, em, otancak, toy (eskiden ilaç anlamı da vardı.), yakı

Ar ˁilāc علاج

İlahiyat

Arapça

İnançbilim, Tanrıya ilişkin, yaratanla ilgili, Tanrısallık, yücelik, ülgenlik

Ar ilāhī tanrıya

İlam

Arapça

Bildirme, bildiri

Ar iˁlām إعلام

İlan

Arapça

Duyuru, açıktan duyurma, kamusal bildirim, açıklama

Ar iˁlān إعلان

İlave

Arapça

Ek, ekleme, katma, artırma, üste koyma

Ar ˁilāwa(t) علاوة

İlelebet

Arapça

Sonsuza dek

Ar ilā'l-abad إلا البد

Ilgavul (ılgağul)

Türkçe

Komando yerine kullanılabilir.

Türkçe birleşik ad

İlhak

Arapça

Katma, alma, bağlama, ekleme

Ar ilḥāḳ إلحاق

İlham

Arapça

Esin, duyumsama, içe doğma

Ar ilhām إلهام

İlim

Arapça

Bilim, bilgi, birikim

Ar ˁilm عِلْم

İlim irfan

Arapça

Bilgi, bilim, birikim

Ar ˁilm عِلْم

Ilıyel

Türkçe

Denizden eser.

Türkçe birleşik ad

İlkbahar

Türkçe

Eski Türkçedeki çeşitli karşılıkları: İlkyaz, Kök, Kökey, Köklem

Tr İlk + Fa bahār بهار

İllegal

Fransızca

Yasadışı, gizli, yeraltı

Lat illegalis

İllet

Arapça

Sayrılık, bozukluk, sıkıntı, sorun, dert, yoldan çıkaran,

Ar ˁilla(t) عِلّة

İllig

Türkçe

İl+lig: illi, ülkesi olan, yurdu olan. Orhun yazıtlarında bir kez geçiyor ve ilig biçiminde yazılıyor.

İl+lig: illi, ülkesi olan, yurdu olan.

İlliyet

Arapça

Nedensellik, neden, yaptıran nen, çıkış nedeni

Ar ˁilla(t) عِلّة

İlluminati

Latince

Sözcük anlamı: aydınlatılmışlar; Diğer: Gizli örgüt, gizemli örgüt, tapınakçı

Lat illuminatus

İllüzyon

Fransızca

Büyü, yanılsama, aldatıcı görüntü, göz bağı

Lat illudere, illus-

İllüzyonist

Fransızca

Büyümen

Lat illudere, illus-

İlmihal

Arapça

Gündelik yaşama ilişkin inançsal(dini) bilgiler veren betik; dinsel öğreti

Ar ˁilm al-ḥāl علم الحال

İlmüllisan

Arapça

Dilbilim

Ar ˁilm ū lisan

İlteber

Türkçe

Eski Türklerde vali, kumandan anlamlarında bir san.

Çin kaynaklarındaki şi-li-fa ya da Hie-li-fa. El (ülke, devlet)+tab-ar.

İltica

Arapça

Sığınma

Ar ilticāˀ إلتجاء

İltifat

Arapça

Övme, övgü, ilgi gösterme, ilgilenme, kayırma

Ar iltifāt إلتفات

İltihak

Arapça

Katılma, katma, bütünleme, eklenme, yapışma

Ar iltiḥāḳ إلتحاق

İltihap

Arapça

Yangı (enfeksiyon), yanma

Ar iltihāb إلتهاب

İltimas

Arapça

Kayırma, ayrıcalık gösterme; (ayrıca) dilekçe, başvuru

Ar iltimās إلتماس

İltizam

Arapça

Kesenek, benimseme, üstlenme, gerektirme

Ar iltizām إلتزام

İma

Arapça

Sezdirim, sezdirme, dolaylama, im etme, dolaysama

Ar īmāˀ ايماء

İmaj

Fransızca

İmge, Simge, Görüntü, Biçim, Benzetme

Lat imago, imagin-

İmaj maker

Fransızca

İmge tasarımcısı

Lat imago, imagin-

İmalat

Arapça

Üretim, işe koşma, işler duruma getirme, üretim süreçleri

Ar iˁmāl إعمال

İmalathane

Arapça

Üretimevi

Ar iˁmāl إعمال

İmam

Arapça

Din önderi, önde duran, önder, yükünçte (namazda) öncülük eden

Ar imām إمام< Ar amma أمّ gitti, vardı, önden gitti

İman

Arapça

İnanç, tapım, inançlı olma, inanma

İbr/Aram āmēn אָמֵן

İmar

Arapça

Bayındırlık, gelişme, ilerleme

Ar iˁmār إعمار

İmaret

Arapça

Aşevi, bayındırlık, yapılaşma, kamusal yapı

Ar ˁimāra(t) عمارة

İmbik

Arapça

Damıtaç, damıtma şişesi

Ar anbīk أنبيك

İmdat

Arapça

Yardım, yardım etme, el uzatma; yetişin!, yardım edin!, çığlık, çağırma, bağırtı

Ar imdād إمداد

İmha

Arapça

Yok etme, ortadan kaldırma, bitirme

Ar imḥāˀ إمحاء

İmkan

Arapça

Olanak, varlık, güç

Ar imkān إمكان

İmla

Arapça

Yazım, yazı yazdırma, yazı kuralları

Aram məlā, məley מְלָא

İmmoral

Fransızca

Töre tanımaz, töredışı, toplumdışı, tindışı, ırasız, ıradışı

Lat immoralis

İmmünoloji

Fransızca

Bağışıklık, Bağışıklık bilimi

Lat immūnis (muaf, bağışık)

İmparator

Latince

Kağan, Hakan, Han, Başbuğ

(Latince imperator "ordu kumandanı, Romalı Augustus'un benimsediği san"

İmport

Fransızca

Dışalım

Lat portus

İmtihan

Arapça

Sınav

Ar imtiḥān إمتحان

İmtina

Arapça

Çekince, sakınca, kaçınma, kendini tutma, sakınma

Ar imtināˁ إمتناع

İmtiyaz

Arapça

Ayrıcalık, seçkin olma

Ar imtiyāz إمتياز

İmza

Arapça

Tuğra

Ar imḍāˀ إمضاء

İn cin

Arapça

Yalnık (insan) ve cin

Ar ins ū cinn إنس و جنّ insan ve cin

İnal / inel

Türkçe

İnanılan, güvenilen kişi.

ETü ına-l (inanmak)

İnançu

Türkçe

Bilge Kağan, Köl Tigin'e İnançu Apa Yargan Tarkan sanı vermiştir. Güvenilir demektir.

ETü ına- (inanmak)

İnat

Arapça

Diretme, direti, ayak sürüme

Ar ˁinād عناد

İndeks

Fransızca

Dizin, Gösterge

Lat index, indic-

İndigo

İngilizce

Gökçe, Türk rengi (turkuaz rengi)

Latince indicus <Eski Yunanca indikós ινδικός (Hind'e ilişkin)

İndikatör

Fransızca

Belirteç, Gösterge, Belirti

Lat index, indic-

İndinde

Arapça

Katında, gözünde, değerinde, ...e göre

Ar ˁind عِنْد

İndividüalizm

Fransızca

Bireycilik

Lat individuus

İnfaz etmek

Arapça

Uygulamak, kıyım, öldürme

Ar infāḏ إنفاذ

İnfilak

Arapça

Patlama

Ar infilāḳ إنفلاق

İnhisar

Arapça

Tekel, yasaklanma, kısıt

Ar inḥiṣār إنحصار

İnkar

Arapça

Yalanlama, yadsıma, yoksayım, yok sayma, dışlama

Ar inkār إنكار

İnkişaf

Arapça

(çiçek) açma, açığa çıkma, gelişme, açınım, gelişim, ilerleme, yücelme

Ar inkişāf إنكشاف

İnkisar

Arapça

İlenç, kırılma, kırgınlık

Ar inkisār إنكسار

İnkılap

Arapça

Dönüşüm, devrim, değişim, altüst olma

Ar inḳilāb إنقلاب

İnovasyon

İngilizce

Yenileşim, buluşum, yenilik, buluş, gelişim

Lat innovare

İnput

İngilizce

Girdi, veri

İng input

İnşa etmek

Arapça

Yapmak, kurmak

Ar inşāˀ إنشاء

İnşaat

Arapça

Yapı işleri, yapıt

Ar inşāˀ إنشاء

İnşallah

Arapça

Umarım, dilerim, Tanrıvere, Tanrımistesin

Ar in şāˀa-llāh إن شاء الله «Allah istesin»

İnsan

Arapça

Kişi, yalnık, birey

Akadcaca nişu (halk, kavim)

İnsicam

Arapça

Düzgünlük, tutarlılık, (kök anlamı dökülmek)

Ar insicām إنسجام

İntak

Arapça

Söyletme, konuşturma

Ar intak

İntaniye

Arapça

Bulaşıcı sayrılık, kokuşma, çürüme, buluşıcı bölümü (hastahanede)

Ar intān إنتان

İntegral

Fransızca

Tümlev, bütünsel, tümel

Lat integralis

İnteraktif

İngilizce

Etkileşim, Etkileşimli, Karşılıklı

İng interact

İnternet

İngilizce

Genelağ, sanal, sanalağ

İng intercomputer network

İntiba

Arapça

İzlenim, damgalanma

Ar inṭibāˁ إنطباع

İntibah

Arapça

Uyanış, uyanma, uaynıklık

Ar intibāh إنتباه

İntibak

Arapça

Uyum, örtüşme, uyma, üstüste binme

Ar inṭibāḳ إنطباق

İntihal

Arapça

Aşırma, yürütme, çalma, kendine iye gösterme

Ar intiḥāl إنتحال

İntikal

Arapça

Geçme, aktarma, taşınma, bir yerden başka yere gitme

Ar intiḳāl إنتقال

İntikam

Arapça

Öç, öç alma

Ar intiḳām إنتقام

İntizam

Arapça

Düzenlilik, düzen

Ar intiẓām إنتظام

İntizar

Arapça

Bekleyiş, ilenme, bekleme, yolunu gözleme

Ar intiẓār إنتظار

İntranet

İngilizce

İçağ

İng İntranet

İnverse

İngilizce

Tersine çevirme, dönüştürme, çevirme

Lat invertere

İpnoz/Hipnoz

Fransızca

Uyutum, dalınç, derin uyku

EYun ʰýpnos ὕπνοσ

İpotek

Fransızca

Tutu, satılmaz

EYun ʰypotíthēmi ὑποτίθημ

İptidai

Arapça

İlkel, başlama, başlangıç, ilk

Ar ibtidāˀ إبتداء

İrade

Arapça

İstenç, isteme, istek

Ar irāda(t) إرادة

İrfan

Arapça

Bilme, bilgi, yöntem bilgisi

Ar ˁirfān عِرْفَان

Irk

Arapça

Soy, kök, köken

Ar ˁirḳ عرق

Irkçı

Arapça

Soycu

Ar ˁirḳ عرق

Irkçılık

Arapça

Soyculuk

Ar ˁirḳ عرق

İrkin

Türkçe

Türklerde bir san. Ör: Yır Bayırku Ulug İrkin

DLT, irkin: 1. irkilen şey 2. Günlerce süren yağmur

İrrasyonalizm

Fransızca

Usdışıcılık, bilimdışıcılık

Lat in+rationalis

İrrealist

Fransızca

Gerçekdışı, Tutarsız, Saçma

Lat in+rationalis

İrsaliye

Arapça

Gönderi, gönderme, aktarma

Ar irsāl إرسال

Irsi

Arapça

Kalıtımsal

Ar ˁirḳ عرق

İrtibat

Arapça

Bağlantı, bağlı olma, iletişim

Ar irtibāṭ إرتباط

İrtica

Arapça

Gericilik, yobazlık

Ar irticāˁ إرتجاع

İrticalen

Arapça

Doğaçlama, doğaçlayarak

Ar irticāl إرتجال

İrtifa

Arapça

Yükseklik, yüksekte olma, yükselti

Ar irtifāˁ إرتفاع

İşaret

Arapça

İm, belgi, belirti, iz, simge, gösterme, gösterge

Ar işāra(t) إشارة

İşari

Arapça

İmsel, simgesel, izel, imel

Ar işāra(t) إشارة

İşbara

Türkçe

Türklerde bir san. Ör: Işbara Tamgan Çor Yabgu.

İş, devinme, davranma; Bara /var, varlık biçiminde birleşik sözcük.

İşgüzar

Türkçe

İşbilir, çok bilmiş

TTü iş + Fa guḏār گذار

İşgüzarlık

Türkçe

İşbilirlik, çok bilmişlik

TTü iş + Fa guḏār گذار

İsim

Arapça

Ad

Akadca şumu

İsim-fiil

Arapça

Ad-eylem

Akadca şumu- Ar fiil

Isıyel

Türkçe

Denizden eser.

Türkçe birleşik ad

İskan

Arapça

Yerleşim, konaklatma, yerleştirme

Ar iskān إسكان

İskandil

Arapça

Derinlik ölçer, ölçer ip, denizde ölçüm yapan ip

Lat scandaculum

Iskonto

Fransızca

İndirim, Kırma

OLat excomputare

Islahat

Arapça

Düzeltme, iyileştirme

Ar iṣlāḥ إصلاح

İsnat

Arapça

Yükleme, suç atma, suçlama, yöneltme

Ar isnād إسناد

İspat

Arapça

Kanıt, kanıtlama, saptama, kalıcı kılma, kesinleştirme

Ar iṯbāt إثبات

Ispazmoz

Rumca

Kasılma, Titreme, Çırpınma

Yun spasmós σπασμός

İşporta

İtalyanca

Sergi, serim

Lat sporta<EYun spýris, spyrid- σπύρις, σπυριδ-

İsraf

Arapça

Savurganlık, azıtma, taşırma, çeki (sınırı) aşma, boşa kullanma

Ar isrāf إسراف

İsrailiyattan

Arapça

Asılsız

Ar İsrailiyat

Israr

Arapça

Üsteleme, diretme

Ar iṣrār إصرار

Israr etmek

Arapça

Üstelemek, diretmek

Ar iṣrār إصرار

İşret

Arapça

İçki, birlikte yiyip içme, toy, şölen

Ar ˁişra(t) عشرة

İstadiye

Arapça

Uzaklık ölçer

Ar İstadiyye

Istampa

İtalyanca

Damga

Alm stap-/step-

İstatistik

Fransızca

Sayımlama, Veribilim

Fr statistique

İsterik/Histerik

Fransızca

Sinirli, sinir tutsağı, kadınlara özgü olduğu varsayılan aşırı duyarlık, tin sayrılığı

EYun ʰystéra ὑστέρα

İstiab

Arapça

Sığa, yükleme ölçüsü, çap, içine alma

Ar istiˁāb إستعاب

İstiare

Arapça

Eğretileme, ödünç alma

Ar istiˁāra(t) إستعارة

İstibdat

Arapça

Buyurganlık, ezinç, yalnız olma, başına buyruk olma

Ar istibdād إستبداد

İstif

Yunanca

Yığım, dizi, gemi ambarı, biriktirme, yığma, doldurma

EYun steíbō στείβω

İstifade

Arapça

Yararlanma

Ar istifāda(t) إستفادة

İstifham

Arapça

Soru sorma, danışma, görüş alma

Ar istifhām إستفهام

İstifra

Arapça

Kusma, çıkarma, içini boşaltma

Ar istifrāġ إستفراغ

İştigal

Arapça

Uğraş, Uğraşma, İlgilenme, Uğraşı

Ar iştiġāl إشتغال

İstihdam

Arapça

İşlendirme, işe koyma, işe yerleştirme

Ar istiχdām إستخدام

İstihsal

Arapça

Üretim, üretme, elde etme

Ar istiḥṣāl إستحصال

İstihza

Arapça

Alay, aşağılama, küçük düşürme

Ar istihzāˀ إستهزاء

İstikamet

Arapça

Doğrultu, yön, dik durma, düz gitme, doğruluk

Ar istiḳāma(t) إستقامة

İstikbal

Arapça

1. Gelecek, yönelme, 2. karşılama, konuk ağırlama

Ar istiḳbāl إستقبال

İstiklal

Arapça

Bağımsızlık (1. küçümseme, hiçe sayma, 2. hükümdarı hiçe sayma, isyan)

Ar istiḳlāl إستقلال

İstikrar

Arapça

Denge, dengeli olma, vargı, avrgılı olma, durumunu koruma/sürdürme

Ar istiḳrār إستقرار

İstimlak

Arapça

Kamulaştırma, taşınmaz edindirme

Ar istimlāk إستملاك

İstinaden

Arapça

Dayanarak, ... göre, -ce

Ar istinād إستناد

İstirahat

Arapça

Dinlenme, soluklanma

Ar istirāḥa(t) إستراحة

İştirak

Arapça

Ortaklık, Paydaşlık, Katılma, Katılım

Ar iştirāk إشتراك

İstişare

Arapça

Kengeş, keneş (geneş), danışım, danışma, görüşme, değerlendirme

Ar istişāra(t) إستشارة

İstişare heyeti

Arapça

Danışma kurulu

Ar istişāra(t) إستشارة

İstismar

Arapça

Sömürü, kötüye kullanma, aldatma, (kök anlam: Ar ṯamara ثمر ürün verdi, fayda sağladı)

Ar istiṯmār إستثمار

İstisna

Arapça

Ayrıksılık, ayrık, ayrıklık, ayrıcalıklı, özel,

Ar istiṯnāˀ إستثناء

İşve

Arapça

Yosmalık, çekicilik, albeni

Fa işva/şīva إشوه/شيوه

İtalik

Fransızca

Eğik yazı, yatık yazı

Fr italique

İtfa

Arapça

Sönüm, södürme

Ar iṭfāˀ إطفاء

İtfaiye

Arapça

Söndürümlük, söndürmen, söndürge

Ar iṭfāˀ إطفاء

İtfaiyeci

Arapça

Söndürmen

Ar iṭfāˀ إطفاء

İthaf

Arapça

Adama, adantı, armağan etme

Ar itḥāf إتحاف

İthal

Arapça

Alım, dış alım, dışarıdan alınan, içeri sokma, içreme

Ar idχāl إدخال

İtham

Arapça

Suçlama, suç atma, kötüleme

Ar ittihām إتّهام

İtibar

Arapça

Saygınlık, geçerlilik, önemseme, değer, eder

Ar iˁtibār إعتبار

İtibaren

Arapça

Başlayarak, ...den

Ar iˁtibār إعتبار

İtibariyle

Arapça

Bakımından, yüzünden, ... nedeniyle

Ar iˁtibār إعتبار

İtidal

Arapça

Ilım, soğukkanlılık, denge, dengeli olma

Ar iˁtidāl إعتدال

İtikat

Arapça

İnanış, sözleşme, inanç, güvenç

Ar iˁtiḳād إعتقاد

İtilaf

Arapça

Uzlaşı, anlaşma, uyum sağlama, uyuşma, birlik

Ar ītilāf ايتلاف

İtimat

Arapça

Güven, inanç, dayanak, dayanarak

Ar iˁtimād إعتماد

İtina

Arapça

Özen, ilgi, önemseme

Ar iˁtināˀ إعتناء

İttifak

Arapça

Bağdaşı, bağlaşı, sözleşme, birlik, uyma, denk gelme, uyuşma, uzlaşma

Ar ittifāḳ إتّفاق

İttifakla

Arapça

Oy birliğiyle

Ar ittifāḳ إتّفاق

İttihat

Arapça

Birleşim, birlik, birleşme

Ar ittiḥād إتّحاد

İzafiyet

Arapça

Bağıllık, görelilik

Ar iḍāfa(t) إضافة

İzafiyet teorisi

Arapça

Bağıllık kuramı, görelilik kuramı

Ar iḍāfa(t) إضافة

İzah

Arapça

Açıklama, aydınlatma, açıklama, arı/duru kılma

Ar īḍāḥ ايضاح

İzan

Arapça

Anlayış, boyun eğme, benimseme

Ar iḏˁān إذعان

İzdiham

Arapça

Yığılma, kalabalık, sıkma, sıkışma

Ar izdiḥām إزدحام

İzdivaç

Arapça

Evlilik, evlenme, eşleşme

Ar izdiwāc إزدواج

İzobar

Fransızca

Eşbasınç (çizgisi)

Fr/İng isobar

İzohips

Fransızca

Eşyükselti

EYun īsos ίσος

İzolasyon

Fransızca

Yalıtım, Koruma

Lat insula ada

İzolatör

Fransızca

Yalıtkan, Koruyucu

Lat insula ada

İzole

Fransızca

Yalnız, Yalıtılmış, Yalıtık

Lat insula ada

İzometri

Fransızca

Eşölçüm, Eşölçümlü

Fr isometri

İzoterm

Fransızca

Eşsıcaklık, belirli sıcaklıkta tutma

Fr isothèrme

İzzet ikram

Arapça

Ağırlama, sunma, konuksama

Ar ˁizza(t) عزّة+Ar ikrām إكرام

İzzeti nefis

Arapça

Özsaygı, onur

Ar ˁizza(t) عزّة +Ar nafs نَفْس